Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎶 Hande Mehan - Bir Kızıl Goncaya Benzer Dudağın 🎶
||
YAZAR ANLATIMI
Birkaç gün önce.
❤🔥
"Ne yapacaksın biliyor musun?"
Alina'nın hevesle kurduğu cümleye karşı dudaklarını araladı Karan, konuşmak adına. "Sevgili-"
"Haaayır!" Dedi Alina ısrar ederek. "Sen sor, anlatacağım ben."
Karan kalkıp gitmemek için zor tuttu kendini. Bu baş belasının eline ve diline düşmemeliydi. Fakat çok geçti.
"Ne yapacağım?" Dedi Karan yüzünü sıvazlayarak. O kadar stresliydi ki yüzü ve bedeni kaskatı kesilmiş bir şekilde oturuyordu sandalyenin üzerinde.
Temiz hava, Alina'nın beynini açtığından derin bir nefes çekti içine önce. Ardından anlatmaya başladı.
"Şimdi önce, ondan başka birini sevmediği anlatacaksın, ondan sonra diyeceksin ki; Kadın, kadın! Ben sana olan aşkımdan yalanlar söyledim, affet, kulun köpeğen olam!"
Karan dümdüz bir surat ifadesiyle, baktı Alina'ya. Baktığı gözlerdeki mesajı iyi bildiği için boğazını temizleyip ciddileşti, Alina.
"Tamam, önce başkasını sevdiğinin yalan olduğunu ve neden yalan konuştuğunu açıkla. Ayrıca o Turan da gözüme gözükmesin mümkünse. O ayrı mesele. Neyse, devam ediyorum. Sonra ona ondan hoşlandığını, hatta bu duygunun aşk yolunda son sürat ilerlediğini söyle. Ve çıkma teklifi et."
Karan zaten kendi kafasında provasını yaptığı ve bildiği şeyleri duyunca derin bir nefes verdi.
"Üstün zekalı kardeşim benim, ben sana Mahperi'ye nasıl çıkma teklifi edeceğim diye bir soru sordum değil mi?" Dediğinde anında otuz iki diş sırıttı. Hatta altmış dört diş sırıttı. O kadar çok sırıttı. Ve kafasını hızla aşağı yukarı salladı. Üzerinde gururlu bir anne havası vardı.
"Güzel. Sen bana her şeyi söyleyip neyi açıklamadın?" Diye sorduğunda Alina'nın yüzündeki sırıtış silindi ve dudakları aralandı. Ardından geri kapandı.
