°•14•°

454 44 51
                                    

Bugün aslında venoma bölüm atmış olmam gerekiyordu ama maalesef...

İyi okumalarr<3

Minho:

"Beni buraya gelmeye ikna ettiğine inanamıyorum..."

"Ben ve mükemmel zekamın isteyince başaramayacağı şey yoktur."

İmalı gözlerle kucağında olduğum bedene bakarken o yüzündeki gururlu sırıtışla bize yemek hazırlamaya devam ediyordu.

"Zeka? Basbaya boşluğumdan faydalandın! En son öpüşüyorduk ayrıldığımızda bir baktım farklı bir evdeyim. Nasıl bu kadar dalmış olabilirim ya?!"

"Bu da bir zeka örneği sayılır bir tanem? Ayrıca boşuna suçlama kendini. Benim cazibemle aklını kaybetmiş olman çok normal..." Aslında pek de yersiz olmayan egosu yüzümü buruşturmama sebep olurken o kıkırdayarak büzdüğüm dudaklarıma kısa bir öpücük kondurmuştu.

O tek koluyla beni kalçamın altından destekleyerek taşırken aynı zamanda tek eliyle yemeğin son ayrıntılarını halletmeye çalışıyordu. Onun tarafından sürekli kucağa alınıp özenle ilgilenilmek bebek gibi hissetmeme neden oluyordu. O sorsa bunun hakkında mızmızlanabilirdim belki ama içten içe öyle hoşuma gidiyordu ki...

O önündeki işe odaklanmışken ben çekici yüzünü izliyordum. Dayanamayıp alt dudağını dudaklarım arasına aldığımda tüm odağını bana yöneltmiş öpücüğüme karşılık veriyordu. Dudakları öylesine dolgun ve yumuşaktı ki bağımlılık yapıyordu. Alışık olmadığım hareketlerim utanmama neden olsa da onu öpmeye doyamıyordum.

Öpüşmemiz planladığımdan çok daha fazla yoğunlaşırken kalçamdaki elinin bulunduğu yeri sıktığını hissetmemle kendimi tutamayarak inlemiştim. Emdiğim alt dudağını hafifçe ısırdığımda sızlandığını duymamla beraber ayrılmıştık.

"Kaldığımız yeri unutma, yemekten sonra devam edelim tamam mı güzelim? Şimdi bebeğimin karnını güzelce doyurmalıyım. Fazlasıyla enerjiye ihtiyacı olacak..." Yüzündeki ima dolu çekici gülüş yanaklarımın kızarmasına sebep olurken zorlukla yutkunarak gözlerimi kaçırdım.

Beni sandalyeye oturtup yemeği tabaklara koymuş tabakları masaya yerleştirip karşımdaki sandalyeye oturmuştu. Ufak sohbetlerle yemek ilerlerken Hyunjin iki bardaktan fazla şarap içmeme izin vermediği için sinirlenmedim değildi açıkçası. Ama neden olarak sarhoş olursan seni eğlendiremem dediği için sesimi de çıkartamıyordum.

"Beni çizdiğin resim çok güzeldi..." Ağzıma giden çatalı durdurduğumda kocaman olmuş gözlerimi ona çevirmiştim.

"Sen nereden gördün onu?!" Neden bilmiyorum ama görmesi rezil olmuşum gibi hissetmeme neden olmuştu. O da pot kırmış gibi duraksadığında boğazını temizleyerek ifadesini düzeltmeye çalıştı.

"Yanlışlıkla odaları karıştırıp atölyene girmiştim de... Gözüme çarptı öyle."

"Atölyem evin öbür ucunda?"

"Ve? Dengemi şaşırttın o gece ben ne yapabilirim? Ayrıca burada konuşması gereken kişi sensin bence... Biz ayrıyken resmimi çizmenden ne anlamalıyım?"

Suyumdan bir yudum alıp gerginlikle arkama yaslandığımda inadınaymış gibi gözlerini üzerimden ayırmıyor daha çok gerilmeme sebep oluyordu. Ani bir fikirle ayağa kalkıp yavaşça ona yaklaştığımda bana ayak uydurarak vücudunu oturduğu yerde bana çevirmişti. Aralık bacaklarının arasına girmiş ona yukardan bakarken o da başını kaldırıp bana bakıyordu, daha doğrusu dudaklarıma...

Crazy•° HyunHoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin