0.1

1.4K 107 46
                                    

Tanımadığım -ki ona anonim demeyi tercih ediyordum- kişinin son mesajına verecek bir cevap bulamayınca görüldü attım. Arkadaş grubuyla birini işletmek istemişlerdi büyük ihtimalle. O yüzden pek umursamayarak mutfaktan çıktım. Abim salonda oturmuş PlayStation'dan oyun oynuyordu. Kendisi 22 yaşındaydı ve o yaştaki birinin nasıl böyle şeylerden hâlâ  zevk aldığını anlamıyordum. Onu kendi halinde bırakıp odama geçtim. Gerçekten çok fazla uykum vardı. Alarmımı kızlarla buluşma saatimizden 2 saat önceye ayarlayıp yatağıma uzandım.

5 saat sonra

Alarmımın sesiyle gözümü zar zor açtığımda kesintisiz uyumuş olmama sevinmiştim. Ayrıca abim de uyandırmamıştı. Büyük ihtimalle ya dışarı çıkmıştı ya da bana acıdığı için uyandırmamıştı.

Banyoya geçerken salondaki abimi gördüğümde ikincisinin olduğuna kanaat getirdim ve yüzümü yıkadım.

"Hadi bugünlük iyisin," dediğinde göz devirip tekrar odama girdim. Kombinim geceden hazır olduğu için giyeceğim kıyafetleri hızlıca dolabımdan alıp giyindim. Abartmadan makyajımı yapıp siyah çantamı yanıma aldım. Odadan çıkıp salona gidip abimin önünde durdum ve etrafımda döndüm.

"Kombinim nasıl olmuş?"

"Bunu dün gece beraber seçmedik mi?

"Evet, nolmuş yani soramaz mıyım?"

"Güzel olmasa seçer miydim onlar Enfâl? Hadi abicim git." Abimin üstü kapalı(!) bir şekilde beni evden kovması açıkçası beni pek üzmemişti. Ayakkabılarımı giyip asansöre bindiğimde aynadan kendimi seyrediyordum. Bir anda kapı açılınca toplarlandım. Karşımda abimin arkadaş grubundan biri vardı ve içlerinden özellikle bu kızıl kafayı sevmiyordum. Değişik bir tipti.

Çocuk mal mal sırıtarak bana baktığında göz devirip asansörden çıktım. Binanın kapısını açıp merdivenlerden inerken de karşıdan 2 arkadaşı geliyordu.

Harika, hiç vakit kaybetmemiş tayfasını toplamak için.

Merdivenlerden inerken onlarla hiç muhattap olmamak için telefonuma bakmaya başladım. Tam o sırada ayağım takılınca yerimde sendeledim. Abimin 2 arkadaşı da hemen beni tutmak için atıldığında kafa kafaya çarpıştılar ve ben resmen merdivenlerden uçup yere yapıştm.

Pekala, imajım hala hasar görmemişti bence.

Abimin arkadaşları da kafalarını tutarak yanıma geldiklerinde ikisinin de yüzüne tükürmek istiyordum. İki tane kazık kadar adam beni tutamamışlardı.

Gerçi abimin arkadaşlarından ne beklenirdi ki?

"İyi misin?" dedi içlerinden biri. Hışımla ayağa kalkıp üzerimi silkeledim.

"Sayenizde daha da beter oldum teşekkürler," diyerek ordan ayrıldım.

Abimin arkadaşklarının hepsinden nefret ediyordum. Tek yaptıkları boş yapmaktı ve içlerinden ikisi düşmeme neden olmuştu. Bunu ölsem de unutmazdım.

Yoldan bir taksi çevirip gideceğim kafenin adresini verdim. Kısa bir süre sonra taksi kafenin önünde durunca ödemeyi yapıp indim. Herkes gelmişti ve beni bekliyordu. Gülümseyerek sandalyelerden birini çekip oturdum. Hepimiz soğuk bir şeyler sipariş ettikten sonra Berra konuşmaya başladı.

"Öncelikle, söyleyeceğim şeyden sonra sakin olmanızı bekliyorum."

"Çağrı'yla mı barıştın?" dedim bıkkın çıkan sesime engel olamayarak.

"Yani tam olarak sayılmaz," diye ortamı yumuşatmaya çalışsa da hepimiz gözlerimizle bile Berra'yı yerin dibine sokmuştuk.

"Kızım sen deli misin divane misin? Daha kaç kere aldatılman gerekiyor?"

"Beyninin olmadığını anlayabiliyorum ama gurursuz da yapamaz ki bir insan."

"Bu kaçıncı barışmaları sayabilen oldu mu?"

"Allah seni kahrediyor mu kahretmiyor mu bilmiyorum ama sana acil bir şekilde beyin, bize de sabır vermesi lazım Allah'ın işine karışmak gibi olmasın da."

Hepimiz bir ağızdan konuşurken Berra'nın gözleri dolmuştu. Açıkçası bu muameleyi hak edip etmediğini bilmiyordum. Aşıktı evet ama aşık olduğu kişi adam değildi. Bunun o da farkındaydı ve buna rağmen tekrar tekrar ona dönmesi bizi hem üzüyor hem de sinirlendiriyordu.

"Tamam, kapatın konuyu. Benim size başka bir şey anlatmam gerek," dedim konuyu dağıtmak için.

"Ne oldu?" Hepsi bana dikkat kesilince telefonumdan anonimle konuşmamızı açıp masanın ortasına koydum telefonu. Hepsi okuduktan sonra şaşkınlıkla bana döndüler.

"Kızım bu ne?"

"Hiç bir fikrim yok. Ben de size sormak için gösterdim. Sizce kim olabilir bu ve neden anonim bir şekilde bana yazdı?"

"Kim olduğuna dair bir fikrim yok ama seni işletmek için yazmış olabilir."

"Saçmalama kızım işletmek istese böyle mi davranır, saçmalardı," dedi en aşk kuşumuz.

"Zaten saçmalamış," dedi en odunumuz. Tam o sırada bir bildirim düştü.

05**: Napıyorsun Shawty?

Siz: Oturuyorum, sen napıyorsun?

05**: Bende oturuyorum, nasıl gidiyor hayatın?

Siz: Aynı, senin?

05**: Sorma Shawty ya neler geldi başıma.

Siz: Neler geldi başına?

05**: Aşık oldum

Shawty || Yarı Texting Where stories live. Discover now