1.5

659 42 5
                                    

Abime çaktırmamak için sessiz kalmıştım ama yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Asrın bu halime burnundan nefes vererek güldüğünde kolunu sıktım. Tabii ki abime çaktırmadan. Bizi bu kadar yakın görsün istemiyordum.

"Güzel bir mekan açılmış. Oraya gidelim mi?" Ortaya bu teklifi atanın adı galiba Arif'ti. O anki heyecanla hiçbirinin adına dikkat edememiştim. Bir ara hepsiyle yeniden tanışmam gerekiyordu.

Kızlar bu teklifi onayladığında sadece ben bir şey söylememiştim. Abim genel olarak arkadaşlarıyla beni aynı ortama sokmayı sevmezken alkollü bir ortama sokacağını pek sanmıyordum.

"Olur," dedi abim. Kabul etmesine gerçekten şaşırmıştım. Son zamanlarda beni fazla şaşırtıyordu abim.

Kısa bir süre sonra hazırlanıp evden çıktık. Ben abimin arabasındaydım. Bir de yanımda Berra ve Doğa vardı. Diğer kızlar da abimin arkadaşlarının arabalarına binmişlerdi.

Acaba Asrın'ın arabasına binen var mıydı?

Telefonumu abime çaktırmadan çıkarttım ve Asrın'a mesaj yazmaya koyuldum. Eğer bu soruyu sormazsam oraya gidene kadar çatlardım.

Siz: Arabanda kimse var mı?

Shawty: Yok, neden soruyorsun

Siz: Abim sormamı istedi

Shawty: Abine numaramın sende ne işi olduğunun da hesabını verdin mi

İşte şimdi yalanım ortaya çıkacaktı. Bu yüzden mesajına görüldü atıp telefonu kapattım. Bir sorun olduğunda kaçmaya bayılırdım.

Bahsettikleri mekanın önünde durduğumuzda kızlar hemen arabadan indi. Ben de peşlerinden indiğimde abim beni durdurdu.

"Gözümün önünden ayrılmak yok tamam mı? Öyle çok bizimkilerle de samimi olma. Sadece Asrın'a güvenebilirsin. O sana yan gözle bakmaz."

Nasıl gözlerle baktığını bir ben bir de Allah biliyordu zaten.

"Tamam abi," dediğimde kolunu omzuma attı.

Mekana girdiğimizde başka yerlerdeki gibi sarhoş insanlar yoktu. Gençler kendi hallerinde eğleniyorlardı.

Abimle biz konuşurken diğerleri çoktan girmiş hatta yer bile tutmuşlardı. Onların yanına ilerlerken önümüzden geçen garsonun tepsisinden içinde ne olduğunu bilmediğim iki kadeh aldım ve birini gülerek abime uzattım.

Beraber kadehlerimizi içerek diğerlerinin yanına gittik.

"Ne içiyorsun?"

"Bilmem, garsondan çaldım," diyerek karşılık verdim Doğa'nın sorusuna.

"Bakayım neymiş bu," diyerek elimdeki kadehi aldı ve kafasına dikti Asrın.

"Mojito bu. Favorilerimden."

"İyi, al iç o zaman," dedim omuz silkerek. "Ya da vazgeçtim. Kokteylimi geri ver."

Asrın gülerek kadehimi tekrar bana uzattı. Alıp içmeye devam ederken etraftakileri seyrediyordum. Tüm gençler birbirine bulaşmadan eğleniyorlardı.

Başımı çevirip bizimkilere baktığımda Doğa'nın etrafta olmadığını gördüm.

"Doğa'yı gördünüz mü?" Herkes başını iki yana salladığında etrafa iyice bakındım. Başuna bir şey gelir diye korkuyordum çünkü aramızda en çok bela çeken oydu.

"Ben Doğa'yı kontrol etmek için tuvalete gidiyorum," diye bağırdım müzikten dolayı sesimi duyurmak adına.

"Tek gitme," diyerek Asrın da peşime takıldı. O sırada da kadehim boşalmıştı. Hemen yeni bir garsonun tepsisine koydum ve yeni bir tane aldım.

"Doğa şu değil mi?" Diyerek eliyle bir yeri gösterdi. Oraya baktığımda Doğa'yı gördüm. Bir kızla konuşuyordu. Muhtemelen tanıdığıydı.

"Evet, o. Gel geri dönelim." Asrın başını salladığında geldiğimiz yöne doğru yürümrye başladık.

"Biliyor musun abim bana ne dedi?"

"Ne dedi?"

"Dedi ki, arkadaşlarımdan sadece Asrın'a güven."

"Doğru söylemiş."

"Ama sonra da dedi ki, Asrın sana yan gözle bakmaz."

Kelimeleri yuvarlayarak söylüyordum. Normalde bu kadar hızlı sarhoş olmazdım. Belki de daha önce hiç içmediğim kokteylleri içtiğim için bu kadar hızlı etki etmişti vücuduma alkol.

"O konuda biraz yanılmış."

"Neden? Sen bana yan gözle mi bakıyorsun?" Dedim şaşırmış gibi yaparak.

"Evet, sana yan gözle bakıyorum," dedi gülerek.

🫠

1 saat sonra bir bölüm daha geliyorr

Shawty || Yarı Texting Where stories live. Discover now