[4]

29 6 74
                                    

"Al bakalım Beom."

Gülümseyerek elimdeki anahtarı ona uzattım.

"İnanmıyorum! Anahtar mı çıkardın bana?"

"Tabiki de çıkaracağım. Aynı evde yaşıyoruz sonuçta."

Anahtarı alıp cebine koydu.

"Sen gelene kadar hazırladım ben sofrayı. Hadi gel yiyelim."

"Zahmet etmeseydin ya."

"Ne zahmeti? Duymamış olayım."

Hemen üstüme rahat bir şeyler giyip mutfağa geçtim. Yemeğe başladığımızda sordu.

"Bugün gün nasıl geçti? Yeni birileriyle tanıştın mı?"

"Tanıştım. Alt katın temsilcisi Soyeon ve Ryujin diye bir kızla tanıştım. Ha bir de..."

Ağzımdakini yuttuktan sonra devam ettim.

"Müdürün özel asistanı, Lee Minho."

"Vay canına. Diğerlerinin değil ama Minho'nun soyismini biliyorsun."

"Dosya getirmek için geldi odama. Kendini tanıttı."

Beomgyu meraklı gözlerle bakıyordu.

"Nasıl biriymiş Minho?"

"Yani, sanırım benimle yaşıt ciddi birine benziyordu. Ne o? Merak mı ettin?"

"Hayır! Benim flörtüm var ayrıca. Senin için diyorum."

Öksürdüm anlık.

"Hey! İyi misin?"

"İyiyim iyiyim. Flörtün mü var?"

"Evet, sahne aldığım zaman tanışmıştık. Ön sıradaydı, ismi Yeonjun."

"İyiymiş. İdeal bir tip mi senin için?"

"Hem de fazlasıyla! Sevgili olmamızı o kadar istiyorum ki."

"Umarım en yakın zamanda olursunuz."

"Umarım."

-

"Beomgyu! Soju içer misin?"

"Hayır, teşekkürler."

Elimde bir şişe soju ile döndüm salona. Saat gece yarısına yaklaşıyordu.

"Dikkat et de çok içme."

"Tamam tamam, merak etme."

Oturup küçük bardağa biraz soju koydum ve diktim.

"Ee Beom, hayatından memnun musun?"

"Memnunum. Gayet güzel bir yaşamım olduğunu düşünüyorum. Hem burada seninle de kalıyorum artık. Ayrıca bana Beom diye seslenen ilk kişisin."

Uykulu bir şekilde güldüm.

"Bence böyle demek daha güzel. Tabii rahatsız olmuyorsan."

"Hayır asla rahatsız olmuyorum. Dilediğin gibi seslenebilirsin Jis."

"Vay, Jis güzelmiş."

Hurricane | MinsungWhere stories live. Discover now