Hurricane | Minsung

[15]

"Kang Taehyun mu?"

Şaşkınlıkla sordu Yeonjun.

"Evet. Tanıdık geliyor mu Yeonjun?"

"Üniversitedeyken bazenleri konuşurduk. Bildiğim kadarıyla ailesi trafik kazasında ölmüş. Tek başına yaşıyordu en son."

Beomgyu dikkatle dinledi Yeonjun'u. Kafamı çevirip yanımdaki Minho'ya baktım.

"Yani, biz bu bilgileri bile bulamadık."

Dedi Minho.

"Taehyun zeki ve sessizdi. Jisung'un dediği gibi. Eğer ortalarda gözükmüyorsa bir planı vardır. Özellikle bunca şeyden sonra öylece göz yumacağını sanmıyorum."

"Nasıl yani?"

Diye sordum anlamayarak.

"Senin hakkında tüm bilgileri toplamaya çalışıyordur Jisung. Dışarı çıkıp girdiğin saatlere kadar. En fazla canını acıtan şeyi arıyor olmalı."

"Hep böyle gizliden yaklaşırdı."

Kafamı eğdim sonra. Ufak bir sessizlikten sonra Beomgyu konuştu.

"Aşkım sahne saatimiz geliyor."

Dedi Yeonjun'a dönerek.

"Tamam sevgilim, kalkalım."

Beraber ayaklandılar.

"Çok kafanı yorma lütfen. Dinlenmelisin."

Onları yolcu ederken söyledi bana. Kafa salladım sadece.

"Minho, sana emanet ediyorum Jis'i."

Minho kolunu omzuma atarak gözleriyle onay verdi Beomgyu'ya. Evden çıktıklarında tekrar koltuğa döndük. Saat akşam 9 civarıydı henüz. Oturduğumuzda derin bir nefes aldım.

"Bazen, çok zor geliyor herşey. Hayat kocaman bir yarışmış ta, en arkadan kazanmak için uğraşıyorum gibi."

Ellerini yanaklarıma çıkardı.

"Başaracağız sevgilim, mucizelerle dolu hayatta zoru bile yok edeceğiz."

Dedi kısık sesle.

Gözlerin için bile o yarışı kazanırım Min.

"Beraber?"

Emin olmak için sordum.

"Beraber."

Dedi kafasını sallayarak. En naif öpücüğünü bıraktı dudağıma.

-

Endişelenmeye başlamıştım. Yaklaşık 40 dakika önce Minho markete gitmek için evden çıkmıştı. Film izleyecektik. Market 10 dakika uzaklıktaydı ama hala ulaşamıyordum. Aradığımda açmıyordu. Korkudan ne yapacağımı bilemiyordum. Ellerimi saçlarıma geçirip öylece ortalıkta dolanıyordum. Telefonum çaldı.

Bilinmeyen numara.

Bir süre tereddüt etsem de açtım.

"Selam Jisung, beni hatırladın mı?"

Tanıdık bir ses doldu kulağıma. Lakin kim olduğunu anlayamadım.

"Hayır, kimsiniz?"

"Benim gibi bir kimyageri nasıl hatırlamazsın?"