"Ben sana bunca şeyi bana anlatmamana kızgınım. Benden başka herkes biliyor ve yardım ediyor."
Karşımdaki Jeongin'e suçlu olduğumdan kafamı eğdim.
"Haklısın, özür dilerim. Ama korktum, benimle iletişimini kesebilirdin. Hapise gireceğim."
"Jisung, sen benim en yakın arkadaşımsın. Ayrıca seni asla ben atmayacağım hapise. Eğer ki bir meslektaşım yapmaya çalışırsa, canım pahasına engelleyeceğim."
Daha fazla dayanamadım. Aktı gözyaşlarım, tüm üzüntüm. Eş zamanlı olarak sarıldım karşımdaki bedene. O uzun süreden sonra izine çıkmıştı. Ama buraya gelip benimle konuştu. Beomgyu bu gece Yeonjun'da kalacağını söylemişti.
"Bu gece burada kalabilir misin?"
Gülümsedi.
"Onun için geldim zaten."
...
Bir şeyler yedikten sonra salonda, yere kocaman bir yatak yapmıştık. Sabaha kadar film izleyip, sohbet edicektik. Hep yapmayı özlediğimiz gibi.
"Bu arada Hanji, kusura bakma planına ben dahil olamayacağım. Ama bilgi gerekirse bana danış."
"Ne kusuru Jeong? Bilgi vermek bile zorunda değilsin."
"Hadi hadi aç sen filmi."
Ona gülüp filmi açtım. Polis olanan birine polisiye filmi açmam ne kadar etikti? Film ilerlerken Jeongin tabiki bütün olayları pür dikkat çözüyordu. Ben de öylece bakmakla meşguldüm.
"Lan Jeong, bir dur da filmi izleyelim amına koyayım."
"Mal, polis arkadaşına polisiye filmi açıyorsun. Ne yapmamı bekliyorsun?"
O an güldüğümüzde lise zamanları geldi aklıma. O zaman da böyle gülerdik ikimiz. Kaçış vakti bulduğumuzda, canımızı yakanları umursamadan gülerdik.
-
"Lan Jisung, kalksana dana."
"Git başımdan yetersiz nöronlu seni."
Üstüme bir çuval misali gibi kendini bırakınca, onu ittirip yere düşmesini sağladım.
"Acıdı!"
Ona omuz silkip yataktan kalktım.
"Hadi kalk polis bey. İşlerimize geç kalmayalım."
O da benimle kalktığında hazırlanmaya başladık. En sonda kapıya doğru adımladık. Ayakkabılarımızı giyip kapıyı kapattık. Aşağı indiğimizde konuştum.
"Bir daha ne zaman görüşürüz?"
"Bilemiyorum. Ama en kısa zamanda görüşelim."
"Görüştüğümüzde yine film izleyelim olur mu?"
Dedikten sonra serçe parmağımı uzattım.
"İzleyelim Hanji."
O da kendi serçe parmağıyla birleştirdi benimkini. Sonrasında ayrıldı yollarımız. Bir daha birleşmesi umuduyla.
-
"Günaydın."
Başta Sunoo olmak üzere, Heeseung ve Niki de karşılık verdi seslenmeme karşı. Sonrasında Minho geldi arka odadan.
YOU ARE READING
Hurricane | Minsung
Fanfiction"Mezar taşlarında senin de ismini görmek istemiyorum." İkisi bir araya geldiğinde ortalığı yıkıp geçiyordu. Tıpkı bir kasırga gibi.
