✾ 4.

139 20 3
                                    



...

Saat gecenin ikisi olmuştu. Fatma teyze ile kahvelerimizi içerken muhabbet etmiş ve ailem hakkında konuşmuştuk. Gerçekten onları iyi tanıyordu ve bana sık sık anılarını anlatacağına söz vermişti. Bir dağ evini andıran bahçedeki evde kalmam karşılığında onunla ve ilaçlarıyla yakından ilgilenecektim.

Üniversite mevzusunu çok anlamamıştım ama halledeceğini söylemişti. Zaten üzerine de çok düşmemiştim bu konunun. Okumak istesem devlet kurumunda zaten böyle bir imkanım vardı. Derdim okul değildi. Sadece buradayken ailemle alakalı öğrenmem gereken şeyleri daha kolay bulurum diye düşünüyordum.

Benim için hazırlanan odada bir oyana bir bu yana yürürken dolan burnumun rahatsızlık vermesi ile odadan çıkıp mutfağa yöneldim. Işığı açmadan pencereden vuran ay ışığının yardımı ile peçete alıp burnumu sildim. Sanırım hasta olacaktım.

Ardından bir bardakta su alıp geri odamın yolunu tutmuşken dış kapının açıldığını duydum ve istemsizce irkildim. Birilerinin pata küte içeri girdiğini duyabiliyordum fakat hiçbir şey göremiyordum. Henüz yabancısı olduğum bu aileye tam güvenemesem de korkmayıp merakla ışığı aramaya koyuldum.

O sıra duyduğum bir kadın sesi yüzümü buruşturmama sebep olurken adımlarımı hızlandırdım. Ne oluyordu gece gece bu evde?

Elimle ışığı bulur bulmaz açtığım sırada gördüklerim karşısında bir an bocalayıp elimdeki su dolu bardağı düşürdüm. Olduğum yerde sıçrarken gözlerim karşımdaki manzaraya takılı kalmıştı.

Emir yanında uzun boylu ve oldukça güzel bir kadınla karşımda sarmaş dolaş duruyordu. Kadın mini bir siyah eteğin üzerine kırmızı çok güzel görünen bir bluz giyinmişti. Dekoltesi oldukça derindi.  Benim ışığı yakmam ile "Siktir!" diyerek aniden geri çekilen Emir kızın yere düşmesine sebep oldu.

Kız düştüğü yerde inlerken Emir yüzünü sıvazlayarak bana bakıyordu. Başımı iki yana sallayıp aklımı toplamaya çalışırken bir elimle gözlerimi kapadım. "Pa-pardon." dedim kırılmış cam parçalarına basmamaya dikkat ederek odama doğru yöneldim. "Siz devam edin. Ben yokmuşum gibi." dediğimde odamın önüne gelmiştim ki Emir "Kal orda!" diyerek emir verdi.

Suçlu bir çocuk gibi tek ayağım havada kalırken olduğum yere sabitlenmiştim. Gerçi ben neden suçluluk hissediyordum ki? Ne yapmıştım yani?

Başımı hafifçe çevirdiğimde yere düşen sarışın kızın bana kin dolu bakışlar attığını gördüm. Emir elini uzatıp kızı olduğu yerden kaldırdı. Kız kıyafetini düzeltirken Emir kıza "Gitsen iyi olacak." dedi. Yandaki koltuğun üzerine rastgele atılmış çanta ve kabanı alarak kızın eline tutuşturdu.

"Evine git Ayşegül. Şoför seni bıraksın. Kusura bakma. Benim çözmem gereken problemler var." dediğinde kızın suratı tamamen düşmüştü.

"Ama Emir sen dedin ki.." derken Emir kapıyı açtı. "Ayşegül, görüyorsun işim var Sonra konuşuruz." dediğinde kız bana son bir kin dolu bakış daha atarken pişkince sırıttım. Ne tepki vereceğimi şaşırmıştım.

Kız kapıdan çıktığında Emir kapıyı sertçe kapatıp bana döndü ve üzerime gelmeye başladı. Bakışları şaşkınlıkla doluydu. Burada olmamı beklemediği her halinden belliydi.  Ben istemsizce geri geri adım atarken sırtım duvara yaslanmıştı ve Emir aramızda santim mesafe kala durdu. Benden cevap almak için merakla bekliyor gibi görünüyordu.

"Şimdi size gelelim küçük hanım.." dedi sakin bir tonda. "Burada işiniz ne?"

▪▪▪

İlk izlenimlerinizi ve düşüncelerinizi merak ediyorum.. Bana yorum bırakmayı unutmayın..

Sevgilerle.

TEHLİKELİ İNTİKAM Where stories live. Discover now