VAZGEÇİLEN YOLLAR

119 52 204
                                    

İyi okumalar güzlerim:))
🖤🖤🖤

Yazdan sonra güzler gelirdi, yapraklar dökülür, ağaçlar hiç istemese bile mevsim dengesi olarak çıplak kalırdı, işte benim güzlerimde hep böyle hüzünlüydü, onlar yaprak dökerdi ben umutlarımı, onlar çıplak kalırdı ben ise sığınacak bir dal ararken bulurdum kendimi. Yazlar gelmezdi bana, yada gelse bile uğramazdı çoğu zaman...

Ama şunu biliyordum ki beni ben yapan şey yıkılışlarım değil kalkmak için her zaman umut arayışlarımdı...

Herkes gökyüzünün karanlığından şikayet ederdi, ben ise en çok o zamanları severdim. Yalnızlığımdan dolayı değildi, yanlız olan insana gece yada gündüz bir fark yaratmazdı, ben geceyi gerçekliği için severdim, bütün insanları emaresine alan bir gölge olduğu için severdim, her şeye rağmen sessizliğin doruklarında durmak için severdim...

EDWARD

Katarina uykuya çoktan dalmıştı, şöminenin başında oturmuş onu izliyordum, saatin kaç olduğunu bilmiyordum ama hava aydınlıkla buluşmak üzereydi, gökyüzünün karanlığı gece tekrar bizi bulmak için vedalaşmaya hazırlanıyordu.

Katarina ara sıra babasını sayıklıyor sonra ise bunu her zaman yapıyormuş gibi kollarını kendine sarıyor ve tekrar sessizliğe gomülüyordu. Ona geçeceğini söylemek bunları gördükten sonra daha zor olmuştu sanki..

Ona doğru bakarken yavaşça gözleri aralandı, nerede olduğunu anlamaya çalıştı, yatağın yan tarafını hızlıca yokladı, boş olduğunu gördüğünde kafasını kaldırdı ve beni gördüğünde hafifçe gülümsedi. Düzenli hareketlerle konuşmak için doğruldu.

"Günaydın." dediğinde utandığını anlamam zor olmamıştı.

"Günaydın prensesim, rahat uyudunuz mu?" beni yerimden ettiğini ima eder bir şekilde yatağı işaret ettim.

"Evet, hayatım boyunca hiç bu kadar güzel uyumamıştım." dalga geçtiğini anladığımda yanına doğru ilerledim.

"Hey! Mahremiyetime saygı göster." demesiyle duraklamam bir oldu sonra ise anlamlandıramayarak elimle odayı gösterdim ve konuşmaya devam ettim.

"Burasının benim odam olduğunu söylediler, senin benim özelime saygı göstermen gerekmez miydi?" dediğimde suratı gerildi.

"Öylemi." Ani bir hareketle yanındaki yastığı alarak yüzüme fırlattı.
Şaşkınlıkla ona döndüğümde ise büyük bir şey başarmış gibi gülümsüyordu.

"Bir dakika bu haksızlık, ben bunu kastetmemiştim." yastığı yerden aldım ve tekrar ona doğru döndüm.

"Gayet adil, ben-." yastığı onun yaptığı şekilde firlatmamla sözleri yarıda kaldı. Biraz sonra dağılan saçlarını düzeltti ve tekrar bana döndü. Ciddi bir şey söyleyecekmiş gibi üç kez yatağın ahşap kenarına tıklattı. Sonra ise aynı ciddiyetle kararı belirtmek için ayağa kalktı. Ben ise ona ayak uydurarak cezasını bekleyen bir mahkum gibi kafamı önüme egdim ve ellerimi önümde birleştirdim.

"Karar verilmiştir şövalye, cezan ölümdür." demesiyle bir süre ciddi kaldıktan sonra ikimizde kahkaha atmaya başladık. İçten güldüğümüz anlar sanki bana gerçek bir dünyanın olduğunu ve bizimde tadını çıkarmamız gerektiğini söylüyordu...

Yanıma yaklaştığında elindeki yastığı suratıma doğru bastırmaya çalıştı ama kısa boyu bunun için fazla elverişli degildi.

"Katarina beni öldürmek için neden bu kadar isteklisin?" dememle sırıtmaya devam etti.

"Sende neden bu kadar diretiyorsun, biraz eğilsen ölürmüsün." dedikten sonra vazgeçer bir şekilde yastığı indirdi, sonra ise beni yanıltarak karnıma bir yumruk savurdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 10, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İHANETİN KEFARETİ (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin