'rockstar' | minsung

iki - sahnede o var ben degil

"Üşüyorsundur, al giy üstüne."

Önümde duran hala sahne kıyafetlerini çıkarmamış olan şarkıcıydı. Yakından daha güzel gözüküyordu. Gözlerinin içindeki parıltı bana yeniden yaşam enerjisi verecek güzellikteydi.

"Teşekkür ederim."

Sesim titiriyordu konuşurken. Benim bu acemi şaşkın halime karşılık o da yüzüne minik bir tebessüm takınmıştı.

"Teşekkür mü edersin Minho?"

Ne? Adımı nerden biliyordu? Bu çocuk ünlü değil miydi benim adımı nereden öğrenmişti?

"Pardon, adımı nereden biliyorsunuz?"
"Hatırlamadın mı Han Jisung'u?"

Han Jisung. Han Jisung. Han Jisung
Yüzlerce kez tekrar etsemde adını hatırlayamadım onu. Hatırlayamazdım zaten, çünkü onunla daha önce tanışmadığıma yüzde yüz emindim. Bir kamera şakası falandır diye düşünüyorum.

"Pardon kimsiniz bilmiyorum yanlızca konserinize denk geldim."
"Hadi ama Minho, JYP'nin seçmelerini kaybedince üzüldüğün günler hala aklımda. Sen bu kadar çabuk silmiş olamazsın o seçmeleri. Benim karşımda yenildin ne de olsa."

Donup kalmıştım. Bu oydu. O sıralar bana aptal gibi davranan Han Jisung. JYP'ye dansçı olmak için başvurmuştum. Beni kabul ettiklerinde ise bir stajyer olarak işe başlamıştım. O sıralar şirketimizin gözdesi, sözde "ACE" Han Jisung. Her dansımda bir kusur bulur, vokalimle dalga geçerdi. 4. Seçmelerde onunla karşı karşıya gelmiştim ve beni elemişti. Ne yalan söyleyeyim o yetenekliydi ve ben onu kıskanıyordum. O ise benden nefret ediyordu. Kimin umurunda ki? O günden sonra dans etmeyi bıraktım.

[11 Yıl Önce]

"Evet, Lee Minho içeri gelebilirsin."

12 yaşındaydım ve bu benim ilk seçmemdi. JYP isimli şu sıralar popüler bir eğlence şirketine başvurmuştum. Bu tarz şirketlerden çıkış yapan idoller genelde çok ünlü ve yetenekli olurlardı. Ben ise yalnızca 3 senedir dans ediyordum fakat bir cesaret bulup seçmelere başvurmuştum.

Karşımdaki soğuk, çekik gözlü adam bana yan gözle baktı ve konuşmaya başladı.

"Evet Minho kendini tanıt daha sonra performansına başla."
"Merhaba efendim, Ben Lee Minho 12 yaşındayım ve 3 yıldır profesyonel olarak dans ediyorum."
"Pekala performansına başlayabilirsin."

Çok stresliydim, her hangi bir hareketi yanlış yapmam beni sıralamalarda geriye düşürebilirdi bunu biliyordum. Bu nedenle dikkatli bir şekilde başlangıç pozisyonuma geçtim ve şarkıyı başlatması için görevlilere göz kırptım.

Arkadan dans edeceğim şarkı olan "DNA" çalmaya başladı. Merkez üyenin çaldığı ıslıkla birlikte başlayan bu şarkının dansı gerçekten zordu fakat bu zor kareogrofinin şarkısını duyan adamın da gözlerinin fal taşı gibi açılması beni motive ediyordu.

Elimden geldiğince enerjik bir şekilde dans ettim ve mimiklerimide dansıma ekledim. Ben tam hareketlerime devam ederken bir anda müzik durdu. Şok olmuştum. Belki de bu bir denemedir diye şarkıyı kendim söylemeye devam etmiş dans etmeyi de atlamamıştım.

"Yeterli Minho."

Beğenmediklerini düşünüp duraksadığım sırada mutsuzluluğumun yüzümden okunabildiğini hissediyordum.

"Sen koridora geç biz seni çağıracağız. Han Jisung, senin sıran!"

Çağırılan isimle beraber saygıyla eğildim ve kapıya doğru yürüdüm ben tam kapının kulbunu tuttuğumda arka taraftanda birisinin kapıyı açmasıyla beraber çarpıştık.