Ölmedin salak

89 7 67
                                    

-Tanrısal bakış açısı-

Kızların ağlamaktan gözlerinde yaş kalmamıştı. Jisoo güçlü durarak herkesin gözyaşlarını silse bile, Jin onun da gözyaşlarını silerken görmüştü.

Jennie hala uyanmamıştı. Avuçlarında fazla derin kesikler oluşmuştu. Kırılan cam parçalarından birkaçı bileğini de kesmişti.

Saç diplerini çok fazla çekiştirmişti. Bu yüzden saç diplerinde yaralar oluşmuştu.

Doktor 'bir süre stresten uzak kalmalı' dedi ve birazdan uyanacağını da belirtip gitti.

Herkes Jennie'nin yanı başında oturmuş uyanmasını bekliyordu.

Jungkook kızarık gözleriyle konuştu.

"O.. o uyanacak değil mi?"

Suga cevap verdi.

"Tabii ki, uyanacak. O bizim güçlü Jenjen'imiz. Savaşmaktan pes etmez ki, o"

Fakat, her kesin bilmediği birşey vardı.

Jennie, konuşulan herşeyi duyuyordu.

Jennie ellerini hareket ettirmeye çalışıyordu, ama, sanki kolları kopmuştu.

Jennie her ne kadar konuşulanları duysa da, cevap veremiyordu.

Hareket edemiyor, gözlerini açamıyordu. Konuşamıyordu. Sadece nefes alıyordu.

Bu durumdan kendisi de rahatsızdı. Kaslarını sıkıyor, hareket etmek için çabalıyordu, ama, nafile. Sonunda tüm gücünü toplayıp hareket etmek için son kez çabaladı.

Ve parmağını hareket ettirmeyi başardı.

"Hey, parmağını hareket ettirdi! Gördüm! Uyanıyor"

Konuşan Jimin'le her kes Jennie'nin yanına koştu ve bir çember yarattılar.

Jennie sonunda hareket etmeyi başarmıştı. Ama kimse bilmiyordu bunun anlık birşey olduğunu.

'Acaba felç mi oldum?' Diye düşünmeden edemedi Jennie.

Ama bundan ağır krizler yaşadığı olmuştu, felç olsaydı o zaman olurdu değil mi?

'Hadi be kızım, yapa bilirsin' içinden kendini cesaretlendirdi ve bu sefer bacağını oynattı.

"Lan cidden uyanıyor"

Jungkook hayretli sesiyle konuşurken, Suga onun kafasına bir şaplak attı.

"Lan ilk kez mi, birisinin uyanmasına şahit oluyorsunuz? Kız sanki ölmüş, ama, birden tabutu aralayıp 'içim geçmiş' dedi. Bayılmıştı ve uyandı alt tarafı."

Her kes kahkaya boğuldu. O an Jennie gözlerini açtı ve etrafa baktı.

Elleriyle önce kendini çimdikledi, sonra bacağına şaplak attı. Derin bir 'oh' çekti. Öldüğünü düşünmüştü bir an.

"Lan ölmedin salak. Şaka yaptık sadece."

Her kes kahlaha attı, kahkaha atanların arasında Jennie de vardı. Fakat kahkahaları boğan bir ses yükseldi kapıdan.

"Oo, Jennie hanım uyanmış mı? Özlendim mi, bakalım?"

Jennie'nin kahkahası anında sönerken beyninde bir soru yankılandı. 'Burada olduğumu nereden biliyor?' Adam sanki bunu duymuş gibi ona cevap verdi.

"Sana ne demiştim Jennie? Her zaman bir nefes arkanda olacağım"

_________________^-^_____________________

Aceleyle yazdım.

Bir kusurum varsa affola.

Sizi çok seviyoruumm<333



❖ƬʜᴇDifficult Life༻ᴛᴀᴇɴɴɪᴇWhere stories live. Discover now