❖ƬʜᴇDifficult Life༻ᴛᴀᴇɴɴɪᴇ

Azarlama

-Tanrısal bakış açısı-

Hepsi sıraya düzülmüş, kafaları yere eğik bir şekilde duruyordu.

Karşılarında Bang PD-nim, Bay Yang ve RM vardı.

Suga başta durmuştu, yanında Taehyung vardı. Sıra Jimin, Jungkook, Jin ve J-Hope diye devam ediyordu.

Kızlardansa, Lisa başta durmuş, yanında Rosè, Rosè'nin de yanında Jisoo vardı. Jennie ise Jisoo'nun yanında sandalyede oturuyordu. Kızlar hiç pişman durmuyorlardı. Aksine, her kese göz gezdirip, bıyıkaltı gülüyorlardı.

"Ben nasıl bir işe düştüğümü anlamıyorum ki! Şu hale bak! Eşkiya mısınız siz?! Siz idolsünüz, idol! Mafya babası değil!"

Suga söze atıldı.

"Ama PD-nim, kavga etmek için illâ mafya mı olmamız gerek? Herkesin arasında anlaşmazlık oluyor. Hem adam da haddini bilseydi!"

Suga'nın ardından Jimin devam etti.

"Evet, hyung'ım çok haklı! Adam doğru dürüst konuşsaydı. Ayrıca, bizim idol olmamız, hakkımızı savunmayacağımız ve ya sinirlenmeyeceğimiz anlamına gelmiyor!"

"Tamam, sizi anladım diyelim. Peki, sana ne diyeyim Jin, ha? Adamı ısırmak ne?"

"Ama PD-nim, adam o kadar sinirlerimizi bozdu ki, ben bile yakışıklı yüzüme ve fit vücuduma kıyıp, dişlerimin kırılması riskini göze alıp, adamı ısırdım. Ne derecede gıcık konuştuğunu siz düşünün yani."

O sırada bay Yang söze başladı.

"Tamam çocuklar sizi anladık. Ama Lalisa, sana ne demeli! Adamın saçlarına yapışmak ne demek! Bir de ara-bir gaza gelip, kafasını da ısırmışsın!"

"Evet, az bile yapmışım! Keşke kafasını yere çarpsaydım da, aklı başına gelseydi. Ama o an, aklıma gelmedi işte!"

O sırada Rosè kendini gülmemek için zor tutuyordu, fakat, ağzından bir kaç kıkırtı kaçtı. Başkan ona da gözucu bakıp, yeniden söze başladı.

"Rosèanne! Senin de ondan bir farkın yok. Lisa'ya tezahurat yapıyormuşsun, daha da gaza gelsin diye!"

Rosè ağzını açacakken, Jungkook hayretle konuştu.

"Hadi canım! E ben niye duymadım? Yaa off! Keşke duysaydım ya. Helal sana be Rosè!"

Rosè gülümsedi. Fakat bu egolu ve hınzır bir gülümsemeydi.

"Yok be. Benlik bir şey değil. Marifet Lisa'nın. Esas tebriki o hak ediyor."

"Kesin gevezeliği! Bu mesele burada kapandı! Yarından itibaren her kes işinin başına dönüyor! Çok boş kaldınız bu aralar"

Bang PD-nim'in Bay Yang'ın konuşmasını onaylaması üzerine her kes derin bir of çekti. Ne vardı biraz daha dinlenseler!

Başkanların gitmesinin üzerine Jennie söze başladı.

"Arkadaşlar, ben çok teşekkür ederim. Yani-"

Jin Jennie'nin konuşmasını yarı da böldü.

"Amaan, boşver. Aslında kavgaya gerek yoktu. Ben adama bir bakış atsam, bir de öpücük yollasam, adam zaten heyecandan bayılırdı."

Herkes derin bir kahkahaya boğuldu. Jennie bu gün be kadar kahkaha attığını düşündü.

Ne bile bilirdi ki, bu attığı kahkahaların ona büyük bir geri dönüşü olacağını?

___________________^-^___________________

Bir yanlışım varsa, affola.

Sizi seviyorum<3333