GİZEMLİ ÇOCUK

183 107 21
                                    

Sabah uyandığımda kapının önünde bir mektup olduğunu fark ettim, kafamı dışarı uzattıp sağ sola bakındım. kimse yoktu mektubu çevirdiğimde mert ismi yazıyordu bu dünkü çocuktu, tuhaf bir şekilde sesler duymuştum ve mektup bulmuştum, aynı şekilde neden kapımın önüne mektup bırakıyor ki!bu çok saçma arkamı döndüm, annem mutfakta yemek yapmayla meşguldü mektubu cebime soktum yavaş adımlarla lavaboya doğru ilerledim, annemin sesiyle irkilip arkamı döndüm.
-Kim geldi?
-Hiç kimse!
-kesin çocuklardan biri kapıya vurup kaçtı "ahh! bi ellime geçirirsem var ya!"
Yüzüme sahte bir gülümseme takındım.
-Aynen bi ellime geçirirsem bende...
-Ne var cebinde ne saklıyorsun.
-Hiç bi şeyy!
Hızla lavaboya girdim,mektubuaçtım şunlar yazıyordu;
            Eee..eee beni merak etmiyor musun! seni bekliyorum salıncağın orda korkma sana zarar vermiyeceğim,  lütfen bu sefer salıncağın oraya gel.

Beni ne o tanıyor nede ben ya oturur kafamdaki düşünceler ile savaşır, yada o gizemli çocuğun yanına gider. kafamdaki düşüncelerden kurtulurum.
Banyodan hızlı adımlarla çıkıp merdivende koşarak odama girdim kendi odamın banyosuna girdiğim de  aynadaki yansımama baktım gözlerimin altı şişmiş ,saçlarım dünkinden dahada berbattı kırmızı tarağımı elime aldım saçımı hızla tararken Ahh....uhhh diye seslerim yankılanıyordu banyoda çok canım yandı artık saçıma fön çekicem hemen banyodaki üst üste olan raflara göz gezdirdim üste şampuan sonra lif sabun en alta eğildim kurutma makinesi fön vardı genelde annem çarşıya giderken fön çekerdi ben bu sefer ikinci kez fön çekicem elimde fönü tutum fönün içindeki aralığa saçımı saldım yavaşça aşağı doğru çektim sonra saçımın her tarafına fön çektikten sonra aynaya baktım çok  kötü durmuyordu kızıl saçım ateş gibiydi gözlerim okyanus gibi göz alıcıydı kendimi aynada biraz inceledikten sonra dolabıma koştum beyaz sarı çizgili elbisemi annem mis gibi yumuşatıcı ile yıkamış vişne suyu dahi yoktu hemen üstüme giydim annemden babamdan sakladığım arkadaşım nisanın  bana verdiği beyzbol sopası almıştım benim için çok değerliydi sopanın her yerinde yazılar doluydu sonra birden aklıma merttin salıncağın orada beklediği geldi hızla merdivenlerden indim sonra annem mutfakta yemek yapıyordu bunu fırsat bilip yavaşca kapıya doğru ilerlerken annem

"Hayırdır nereye böyle!"
"Hiç annecim yeni arkadaşım ile buluşacağım"
"Kim bu yeni arkadaşın annem o sırada su içiyordu
"Mert!"

Annem suyu püskürttü su boğazında kaldı öksürükten içi dışına çıkmıştı annemi bu kadar şaşırtacak şey neydi sakinleşip sandalye çekip oturdurduğunda annemle göz göze geldik

"Anne iyimisin noldu yoksa tanıyor musun merti"

Annem bana şaşkın şaşkın bakıyordu ortaya bir sessizlik çöktü Annem ağızını araladı.
"Kızım arkadaşını benimlede tanıştır merak ettim birden annemin şaşkın hali gitti mutlu hali geldi bana ne kadar gülümsesede yüzünün altında bir endişe görebiliyordum oturduğum yerden kalktım anneme sım sıkı sarıldım yüzünü öptüm hızla merdivenin  önünde duran sopamı önüme tuttum bir anneme baktım bana bakıyor mu diye hızla kapıya koştum dışarı çıktım bihter kapının önünde uyuyordu hiç rahatsız etmeden yanından uzaklaştım bihterin bir sorunu var en kısa zamanda vetenere götürcez hemen hızla evimizin yakınında olan salıncağa ilerledim ilerlerken sağıma soluma arkama baktım salıncağın yanında kimse yoktu acaba benimle birisi oyun mu oynuyor diye düşündüm sonra gözümde bir sıcaklık hissettim birisi benim gözleri mi eliyle kapatmış olduğum yerde duruyordum elimde beyzbol sopası ile arkama hızla döndüm sopayı tutum karşımda uzun boylu kehribar gözlü biraz saçının önü kıvırcık kocaman gülümsemesi olan biri vardı

AYÇİÇEĞİ GÜNEŞE BAKARWhere stories live. Discover now