SEN YOLUNA BEN YOLUMA (Albümler

108 48 6
                                    

Kapıyı yavaşça örttüm yağmurun yağdığını fark edip rengarenk gökkuşağı gibi olan şemsiye mi açtım yağmurun şemsiyemde pıt...pıt sesler çıkarıyordu dikkati mi ona verdim yürürken iki kişinin bana doğru yaklaştığını fark ettim koşuyorlardı  yüzünde kocaman gülümsemesi olan nisayı fark edip bende onlara doğru koştum nisa sım sıkı sarıldı koluma girdi cemre sessizdi nisanın sesiyle bakışları mı çevirdim "Kankaa...canım...benim" diye şarkı söylüyordu bakışlarımı cemreye çevirdim çok üzgün görünüyordu elini cebine sokmuş uzaklara bakıyordu kısık bir sesle "cemre!" dedim cemre bakışlarını uzaklardan alıp bana çevirdi
"Efendim" dedi titrek bir sesle ile
"Cemre iyimisin ne düşünüyorsun"
Cemre sorduğum soruya cevap vermedi bakışları karşıya uzaklara kaydı ve içinden çok derin bir iç çekti

(Cemre Anlattım)
Ne kadar zordu arkadaşları ma yaşadıkları mı anlatmak kelimeler boğazımda düğümleniyordu söyleyemiyordum elimde telefonumla müdürün odasına doğru ilerledim kapısı açıktı ve Didem hocayla dudak  dudağaydılar çokta sevdiği kesindi Didem hocaya çok şaşırmıştım nisa ve mine Didem hocanın iyi olduğunu düşünselerde gerçek perdenin arkasındakileri bilmiyordular neyse ben oracıkta dona kaldım donuk öğrenci gibi ahh.. salak gibi elimdeki telefonu yere düşürdüm yere eğilip telefonumu aldığımda çoktan beni görmüşlerdi yavaş adımlarla müdür bana doğru ilerledi bende geri giderken uzun boylu birine çarpmıştım kafama şeffaf bir şey geçirdiklerini anlaya biliyordum her yer zifiri karanlıktı bi anda kendi mi çaresiz hissettim "buraya kadarmış" diye düşünceler kafamda uçuştu kolidor sonunda kulağı sağır edici çığlıklar atmaya başladım bakışlarım zayıf ve ağlayan kızlara kaydı sonra arkamda olan uzun boylu kişi önüme geçti kalbimin durduğunu sandım sanırım bayılacaktım karşımda İrem duruyordu elinde kocaman bir bıcak ile sırıtarak konuşmaya başladı
"Hatırlıyor musun cemre"
Bana gülerek bakıyordu
"Neden söz ediyorsun ben sana ne yaptım" dedim titrek bir sesle
"Kes sesini!"diye bağırdı sesi karanlık kolidorlarda yankılanıyordu bütün kızlar hıçkıra... hıçkıra ağladı
"Beni neden savunmadın benim gurubumdan çıkıp neden nisa ile gurup oldun" söylesenee!"niye sustun herkes gülerken... İremin gözlerinden yaşlar süzülüyordu
"Sen! benim her dedikleri mi yapan ve ben sana zorbalık yaptım" İremin yüzde çok korkunç bir yüz belirdi daha önce hiç görmediğim bir yüz
"Ama şimdi sana kendimi kanıtlayacağım"
Nisa hızla kızlardan bir tanesine bıcak ile saldırdı kız köşeye sıkışmıştı keşke içimde" bağıra bağıra kurtarsaydım keşke seni öldürmesine izin vermeseydim çok özür dilerim hemde çok" içten içe düşünüyordum sonra kızın o kocaman bıcak tam kalbinin ortasına saplandı kız acı çekerek olduğu yere yığıldı diğer kızlar başına toplandı
İrem  sırıtarak bana döndü şaşırmış gözlerle bakıyordum sanki bıçağı bana saplamıştı ben acı çekiyordum nisa yavaş adımlarla bana yaklaştı kulağıma fısıldadı "şuan bu kızların hepsi ölücek ve senide büyük bir zevkle öldürcem ama merak etme daha zamanın var" gülerek benim iki kolumdan tutup küçük bir odaya doğru götürdü çok soğuktu İrem beni sandalyeye oturttu ben ne kadar çabalasamda gücüm asla yetmiyordu ağlıyordum bağırıyordum sesimi duyan yoktu elim ayağım bağlı sesim çıkmasın diye ağızıma büyük bir bant  yapıştırdı arkasına dönmeden odadan çıktı tek duyduğum şey "sesim ve kolidor sonundaki o karanlık seslerdi bütün kızlar acı çekerek bağırıyor çığlık atıyor ağlıyordu sesleri kalbimi delip geçiyordu bağırmaktan baygın düşmüştüm sonra gözleri mi açtığımda nisa ve minenin sesi geliyordu hemen yanımda duran metal kovayı iki ayağım ile sıkıştırdım ve bütün gücümle kovayı fırlattım gözlerimi zar zor aralaya biliyordum.

(Mine anlattım)
Okulun kapısından girerken derin bir iç çektim bu okul tam bir kabusumuz olmuştu hani demiştik "Okul mu?"
"Hayır!" Kabus mu? "Evet!" İşte tam öyleydi korku, endişe, üzüntü içten içe çok yaşamıştık şimdi o lanet kolidorlar bitti sıra cemredeydi bize niye yaşadığı olayın görmediğimiz tarafını anlatmıyor neden peki o çocuk! kalbim hızla çarpmaya başladı gerçektende kimdi o!camdaki çocuk deniz mesela neden tuaf davranıyor? o çocuk hiç normal biri değil duygusuz bir çocuk herkes sıraya dizilmiş müdür yardımcısı bizi görünce yüzünde bir gülümseme belirdi aslında herkes bana gülümsüyordu herkesin kahramanı olmuştuk, herkes baskıdan kurtulmuş daha seviçliydiler yanlarında geçerken alkışlar yükseldi bağırma çağırmalar "mine...nisaa! " herkes artık bizi görüyordu ve tanıyordu sıramıza girdiğimizde Didem hocanında orda olduğunu gördük hafif bir şekilde sırtımı sıvazlayarak "teşekkür ederim" diye konuştu şaşırmış gözlerle bakıyordum "senin sayende gerçek ortaya çıktı çok teşekkür ederim minecim" Didem hocaya gülümsedim müdür yardımcısı "rahat!" demesiyle herkesin ayak sesleri yükseldi "Hazır ol!" İstiklal marşını okurken bakışlarım karşıdan bayrağa kaydı bayrağın o güzel dalgalanması sanki bir canlı video izliyor gibiydim nisa arkamda
"Korrkmaaa...sönnmeeezz...!" İstiklal marşını okurken kafam çok karışıyordu çok sesli söylüyordu gülmemek için kendimi zor tuttum istiklal marşı bitince sıra halinde okulun kapısına ilerdik yavaş adımlarla merdivenlerden çıkarken sırayı bozan erkekler olmuştu sinirleri mi tavan etmişti sonra klasik diyip geçtim nisada aynı onlar gibi yaptı ben cemreyle sakin bir şekilde sınıfa girdik, yerimize oturduk, Didem hoca hızla yerine oturdu ve herkesin oturmasını ve bize çok önemli bir şey söylemek istediğini sordu herkes yerine otururken Didem hoca herkese göz gezdirip sonra bakışları bize kaydı "çocuklar müdürün yaptıkları herkesi etkiledi beni kötü görende var aranızda"
Bakışlarım cemreye kaydı yumruğunu sıkarak nefret dolu gözlerle bakıyordu arkamı döndüm herkese göz gezdirip sonra bir şey fark etmiştim"İrem neredeydi"çok tuhaf önüme döndüğümde nisa kalemlerle oynuyordu Didem hoca telefondan kafasını kaldırıp konuşmasına devam etti"
"Müdür!beni tehdit etti..." Didem hoca ağlarken bakışlarım yan tarafa cemreye kaydı Didem hocaya bakıyordu.

AYÇİÇEĞİ GÜNEŞE BAKARDove le storie prendono vita. Scoprilo ora