KAYIP!

136 49 1
                                    

"hayat ne kadar zordur demi hayallerine ulaşmak çok zordur,ama bir taraftanda sevdiğin şeyleri yapmak çok kolaydır mesela oyun oynamak,filim izlemek vb.bunları yaparken bir engel var mı?"hayır tabiki"ama sevdiğin şeyleri boş verip o çok zor olan hayallerini hedeflerini gerçekleştirmek...bak iste bu çok güzel ve kulağı hoşgeliyor,"biliyorum bu çok zor mine kahramanımızda çok hırslı, cesur ve şaşkın oda herşeye rağmen pes etmeden mertin gelmesini dört gözle bekliyor hayaleri var ama bu hayalleri dahada değişecek hem kendi hem de arkadaşları ileride nasıl olucaklar bende merak ediyorum yazdıkça aklıma geliyor "ahh...üzgünüm bölümü yazmaya başlayım!"

(SINAV HAFTASI...)

Yatağın sıcaklığı beni ne kadar güzel çekiyordu, ard...arda kurduğum alarm sesiyle yatağımdan fırladım ani kalkmam ile duvarlara tutunarak salonda ilerledim. yavaş bir sekilde banyonun kapısını araladım lavaboda yüzümü soğuk suyla yıkarken çok rahatlamış ve negatif enerji mi emiş gibiydi ama su beni uyandırmaya yetmemişti. yavaş adımlarla banyodan çıktım, zil sesiyle irkildim arkamı dönüp yavaş adımlarla kapıya doğru ilerledim, kapının deliğinden baktığımda nisanın olduğunu fark edip kapıyı yavaş bir şekilde açtım. göz göze geldik nisa üzgün halini görünce kesin birşey olduğunu düşünüp kalbimin hızlı... hızlı çarpması ile şoka girdiğimde nisa omzuma dokundu "kanka cemre bugün çok hastaymış maalesef bir kaç gün gelemicekmiş"içimi kaplayan üzüntü duygusu ile "neyi varmış"diye sordum nisa bakışlarını çevirip"üşütmüş ahh...beni dinlemedi ki gerizekalı dondurmayı fazla kaçırdı sanırım"nisaya kikirdedim ve beş dakikaya geliyorum diyip hızla salonda ilerledim odama girip çantamı, suluğu mu ayarladım dolabıma yöneldim yatağımın köşesindeki okul kıyafetlerim pis ve ıslaktı yağmurda ıslanmıştı dolabıma bakışları mı çevirdim, okul üstümü ve okul eteği mi aldım. üzerime giydiğim okul üstüm ve eteği mi geçirdikten sonra hızla banyoya koştum, şaçlarım darmadağındı bir gün bu şaçları mı kesicem "artık yeter" diye iç geçirip öfkelenerek tarağıma uzandım saçımı tararken gözlerimden yaşlar süzülüyordu ve çok acı veriyordu saçımı taradıktan sonra yukarıdan sıkı bir at kuyruğu yaptım hızla odama yöneldim omuz çantamı alıp hızla kapıya koştum nisa bakışlarını telefondan alıp bana bakıyordu yavaş bir şekilde kapıyı örttüm ayakkabıları mı ayağıma geçirdim sonrasında nisanın koluna girdim yavaş adımlarla yürürken nisa sessizliği bozarak dün geceki olayları bana anlatırken bütün dikkatim dağılmıştı beni saran endişe duygusuyla dudakları mı soymaya devam ettim "kimdi o...kimdi o çocuk!" diye kafamda binlerce soru uçuşuyordu ama bir türlü cevabını bulamıyordum nisaya bakışları mı çevirdim "o çoçuk sence kimdi! beni neden izliyordu" diye sorduğumda nisa kaşlarını çatarak "bilmiyorum"cevabını verdi adımlarımız yürüdükçe hızlanıyordu araba sesleri sabahın köründe öten kuşlar anda kalmakta zorluk çeken ben aklıma cem öğetin şarkısı geldi kafam o kadar karışıktı ki,aklıma ne gelirse yapıyordum sonrasınada şarkıyı sesli bir şekilde söylerken gözler benim üzerimdeydi söylüyordum utanıyordum ama söylemeye engel olamıyordum utangaçlık duygusu yok olurken...

Teldeki güvercin,yalıdaki çapkın,kaldırımda baygın,sanada günaydınn!şarkıdaki serçe,camdaki teyze...uykusuz aşık,sana da günaydın!

nisayla yerimde öylece sabit bir şekilde duruyorduk,bir tepki beklerken nisa alkışlamaya başladı,karşıda bekleyen bizden büyük öğrencilerin alkış sesleride yükselmişti bakışlarım nisaya kaymıştı "kankaa! bu ses neee... çok güzel söyledin" nisaya gülümseyerek tekrar koluna girdim ve yürümeye devam ettik içimde bir his vardı dikkatim yüzümdeki duyumlara kaydı gülüyor ve hissediyordum mutluluktu... mutluluktu bu duygu okulun kapısından girdik yavaş adımlarla yürüyorduk okulun bahçesinde hiç kimse yoktu normaldir, sınav haftası yavaş adımlarla kantine yöneldik saate baktığımda 09:00 zil çoktan çalmıştı nisa kantinden sandiviç alırken kolundan tutup çektim, hızla yürüyordum nisa kendini elimden alarak "ne oluyor lan niye çekiştiriyon" nisaya kaşları nı çatarak çoktan zil çalmış diye söyledim. nisa gözlerini kocaman açarak hızla koşmaya başladı, nisanın koştuğunu görünce hemen arkasından ben koşturdum  nefes...nefese kalmıştık sınıfın kapısına geldiğimizde kalbim ağızımdan fırlayacak gibiydi nisa kapıyı hızla açtı melis hoca ile burun burunaydılar gülmemek için kendimi sıkıyordum nisaya bakışlarım kaydı "eee...eee hocam çok üzgünüm çok pardon"diyip hızla yerine geçti bende özür diledikten sonra melis hoca gülümseyerek "geç yerine"dedi bende yavaş adımlarla yerime geçtim melis hoca elinde iki kağıtla yanımıza geldi "sınav kağıtlarınız"diye bize uzattı kağıtlar önümüzde ama beynimiz boştu bu kağıda ne yapıcazdık bilmiyordum sonra birden birisi arkadan bana dokunmuştu arkama dönüp baktığımda cemrenin olduğu fark ettim, bana gülümsüyordu onu görünce ani şok geçirmiştim gözlerimi kocaman açmış cemreyi izliyordum altan bana uzattığı kopya kağıdını hemen elime aldım bakışlarım melis hocaya kaymıştı bana gülümsüyordu ve göz kırpınca kafamda soru işareti oluşmuştu neden kızmayıp bana üstelik göz kırpar melis hoca yanıma yaklaştı ve elime bir tane kağıt uzattı şunlar yazıyordu

AYÇİÇEĞİ GÜNEŞE BAKARWhere stories live. Discover now