SİYAH MASKE(Gizemli çocuk)

130 46 1
                                    

Maskenin arkasındaki karanlık
yüzler!

~•~

Hani olur ya!senden habersiz iş çevirir bütün sevdiklerin ,dostların herşeyin işte ben onların tam ortasındaydım aynı ormanın ölümsesizliği gibi bir adanın açlık oyunu gibi sadece onların bana gelmesini bekliyordum tam ortasında benimle yüzleşmelerini ,o siyah maskenin arkasındaki karanlık ve,gizemli yüzleri...
~•~
~Tam ortasında Bekliyorum onları~
açlık oyunu gibi

Nisa anlatım

-Mine için çok edişeliyim, sen mineyle konuş ,cemree! beni dinle! sen psikologsun rahatlatırsın mineyi

-Tamam ben konuşurum da minenin yaşadıkları çok zor psikolojik olarak çok sarsıldı.

Mine anlatım

-Bunlar konuşup konuşup bana bakıyorlar
-Mine! az gelsene

Yavaş adımlarla denize doğru ilerledi cemreyle göz göze geldi

-Hiç iyi görünmüyorsun nasılsın

-iyi değilim!

-Anlıyorum seni canım lütfen!" böyle yapma mine" nisa yanında ben yanındayım mertti nereye kadar düşüneceksin
 
Minenin içinde öfke duygusu patlamıştı buda cemreye denk gelmişti yumruklarını sıkarak"cemre beni anlamıyorsun" diye bağırdı

-Minee!

"kess sesinii! Tamam mı beni anlamıyorsun merti bulabilecek misin? Onu bana getirecek misin?bir daha onu göre bilecek miyim?yoksa onu görmeden ölücek miyim,sanırım öyle...kimse beni anlamıyor,Mert'in öldüğünü düşünüyorum" kalbim çok acıyor anlıyor musun!
"Cemre! Beni anlıyoru musun"
Cemre göz yaşlarına boğuldu mineyi göğüsüne yasladı sımsıkı sarıldılar
-Merak etme bunuda atlatıcaz şimdi dimdik dur ben seni biliyorum sen çok güçlü bir kızsın sevmek kötü bir şey değil sen doğru olanı yaptın
Mine kalbini tutarak titrek sesi ile

-"Ben burda sadece merti sakladım başka kimse değil.

Yavaş adımlarla ilerliyordum cemre koluma girdi bakışlarım nisaya kaymıştı  kocaman gülümsemesi ile bende gülümsedim kapıyı açıp içeri girdik  odamın yan tarafında olan odaya geçtik ben ağlamaktan yorgun bitkin bir şekilde kendimi kanepeye bıraktım nisa karşıma sandalye çekti cemre diğer kanepeye oturdu bir birimize bakıp duruyorduk sanki bir anlaşma gibiydi
"Bir bardak su alıp geleceğimi" söyleyip yerimden kalktım mutfağa yöneldim arkamdan kapıyı örtmüşlerdi hızla mutfağa ilerledim bir bardak su ile odaya doğru ilerledim fısıltı seslerini duydum birşey konuşuyordular kulağımı kapıya dayayıp ne konuştuklarını dinledim tam net duyamıyorudum doğum günümle ilgili konuşuyorlardı birden "mine!" dediğinde gözlerim büyümüştü biraz daha dinlerken o cümleyi kurdu "söyleyelim mi sence"

"Biz gülerdik, ne olduda böyle olduk!"
~Mine keskin~

Kalbimi tutarak kapıdan uzaklaştım nefesim kesildi " nefes alamıyordum!" Duvara sırtımı dayadım içimde bir duygu var her şey yabancılaşmıştım çığlık atmak istiyordum ağızımı sımsıkı tutarak olduğum yere oturdum ağlamaktan boğazım acıyordu sesimi bastırıyordum aklıma o cümle tekrar geldi "söyleyelim mi!" Kafamda o kelime yankılanıyordu öfke duygusuyla elimi ağızımdan çektim yanımda duran su bardağını fırlattım cam kırıkları her yere saçıldı kapı açılma sesiyle bakışlarım nisayla cemreye kaydı
Öfkem artıkça artıyordu
-Söyle ne diyecektin?ne saklıyorsun benden! Konuşun" susmayın!
Cemre bana yaklaştı"mine sakin ol biz sana demedik bihterr...bihter"ne olmuş bihtere cemre nisa söyleyin
-bihter kayıp
-neyyy bunu neden söylemiyorsunuz acil çıkıyoruz bihteri arıyoruz bihter benim yavrum en iyi dostum herşeyim albümün parçası hadi gidiyoruz bihter aranıyor ben afişi yapıyorum 1000 tane çıkartıyorum sizlerde her yere yayıyorsunuz sonra gelicem ucuz kurtuldunuz benden
-Tamam kanka aklım çıktı öyle bir atmışsın ki cam 1000 parçaya değil camın aklını almışsın "bak garibim yerde"

Hiç beklemediğim bir şey olmuştu cemre gülmekten kendini duvara yasladı el kol hareketleri yaptı bende dayanamayıp kahkaha patlattım cemrenin bu haline çok şaşırmıştım
Aklıma bihter gelince sinirden "tamam hadi bakalım laptopa geçelim
Yavaş adımlarla masama ilerledik laptopu açıp afiş hazırlama uygulamasından bihterin yeni resmini
Ve aranıyor yazısını, telefon numara mı,en altada 1,000,000 yazdım cemre araya girerek "50,000,000 yaz dedi" nisa araya girerek "kanka 100,000,000 yaz " dedi öfkeyle "of susun yaa!" Afişi yaptıktan sonra yazıcıyla çıkarttım 1000 adet çıktıktan sonra kağıtları uzattım"şimdi bana bir iyilik yapın bunları her yere asın" nisa cemre bana sarılacakken kendi mi geri çektim "daha barışmadım cemre kikirdendi afişleri elimden aldılar yavaş adımlarla odadan çıktılar bende yarım kalan tuvalimi görünce yerimden kalktım masamın üzerinde duran akrilik boyalarım ve firçamla o gözleri tamamlamaya çalıştım çok zordu o kehribar gözleri çizmek son bir dokunuş kalmıştı gözünün parıltısı gözünün ışığı ellime beyaz boya aldım son noktayı koydum

2 saat sonra
Her yerim tutulmuş, sandalyede bir insan nasıl uyuya bilir içimde bir his vardı her yer karanlık gece olmuştu telefonuma uzandım nisa mesaj atmıştı "kanka 4 saate geliriz diye"
Hala gelmemiştiler onlar çıkalı iki saat olmuştu yavaş adımlarla odama ilerledim yatağıma kendimi bıraktım günün bütün yorgunluğunu atmak için uykuya daldım...

                 Siyah maskeliler
Maskenin arkasındaki karanlık ve gizemli yüzler;

"Bugün hava bulutlu biraz hava alsam iyi olur" mine üzerine siyah montu geçirdi. ortada ölüm sessizliği ,yanlızlık  birazda olsa alışmıştı yavaş adımlarla dışarı çıktı denizin dalgaları büyüktü birden bir şiir geldi aklına dilinde dolanıp duruyordu söylemeye sıralamayı beceremiyordu birden dilinden döküldü denizin kenarında oturup söylemeye başladı;  

Bir ses geldi sanki ne soğuk nede sıcak
Mutluluk huzur ve özşefkat
Adeta karadelik içinde yok olmuş

Bir ses geldi sanki havada yanlız kuş karşımda rüzgardan savrulan deniz sağımda gerçeklikten çıkmış insan

Solumda ise farklı binalar...

Bu çok güzel bir şiir çok güzel uydurdum hemen eve gidince yazıcam bu şiirin ismi "bir ses geldi sanki!" olsun birden aklıma ormanda yaşayan ninja geldi merte ne kadar benziyordu o gözler acaba gidip bi baksam mı yok yok gitmiyim birşey olur felan "of ya merak ettim çok gizemli ve kimdi o kişi" yavaş adımlarla ilerliyordum içimde bir his vardı yürürken rüzgarın bıraktığı hisleri her adımda savrulan süzünlen saçlarım içimdeki duyguyu bastırabiliyordu sevgi hissediyordum çünkü rüzgar beni mutlu ediyodu ayçiçeklerini,merti,albümleri, mızmızı,nisa,cemre,annem,babam,bihte-r onlar benim için çok önemliydi düşüncelerimi birakıp ormana ilerledim ilerlerken tuhaf bir logoya benzer bir şeye rastladım bu tam ayçiçeğine benziyordu birden birinin bana mine demesiyle arkama döndüm öylece kalakaldım 4 ninja ve o merte benzeyen ninjaya bakakaldım birden tanıdık bir ses yükseldi "mine! diye nisanın sesine benziyordu sonra tekrar tanıdık bir ses buda cemreydi etrafıma bakındım yoktular kim seslenmişti ki çok yakındi ses birden iki ninja bana yaklaştı "mine etrafına boşa bakma  "gözlerim titriyordu bunun rüya olduğunu sôyle lütfen" kolumu sıktım "hayır olmaz bu rüya değildi!" Birden iki ninja maskesini indirdi gözlerim titriyordu kalbim bir top gibi çarpıyordu " sadece nisa dedim başka bir şey hatırlamıyordum...


AYÇİÇEĞİ GÜNEŞE BAKARWhere stories live. Discover now