~MAVİ EV~

152 105 26
                                    

           Korkmuştuk ama albümüzün
                         Bir parçasıydı...
  
   
                     "Merhaba Mızmız!"
  
          

  "Mert uyan!" Saat 06:00 mine sabahın köründe benim odamda ne işin var bir şey mi oldu" iyimisin!"   "Mert rüyamda mavi evi gördüm  mavi evde bizi biri çağırıyordu Mert!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

  "Mert uyan!" Saat 06:00 mine sabahın köründe benim odamda ne işin var bir şey mi oldu" iyimisin!"
  
"Mert rüyamda mavi evi gördüm  mavi evde bizi biri çağırıyordu Mert! ...Mine! diye isimlerimizle çağrıyordu sonra biz eve gidiyoruz hiç kimse yok " hemen eve bakmalıyız o gülümseyen kim öğrenmeliyiz"
" Mine saat çok 06:05 bu saate dışarıda ne işimiz var lütfen odana git uyu!"

" Sen gelmezsen bende tek başıma giderim!"

Merte çok sinirlenmiştim sinirle oturduğum yerden kalktım kapıya ilerledim mert bana bakıyordu uykusu kaçmış gibiydi hızla kapıyı kapattım.
Aşağıya indim beyzbol sopamı aldım el feneri ihtiyacım olan herşeyi aldım kapıyı yavaşça açtım güneş doğduğu an gözlerime yansıyordu tekrar o his beni uyandırdı cesarettimi topladım kendimi çok güçlü hissettim ilerlemeye başladım .
Ayçiçeklerin arasında ilerlemeye devam ettim mavi eve nerdeyse gelmiştim sonra birden omzumda el hissettim kalbim ağızımda çıkcak sandım arkama hızla döndüm mert karşımdaydı çok mutluydum merte güveniyordum kıvırcık saçları birbirine karışmış gözleri parlıyordu beni yavaşca tutup arkasına aldı beyzbol sopasını elimden aldı bende el fenerini açtım Mert'in uzun boyunda ne görebilirdim ki Mert vücudu kaslı gibiydi Mert'in sesiyle irkildim mert bana bakıyordu
"Ne!"
"Duymadım deme sakın"
İçinden şapşal kız diye mırıldanıyordu bana  gülümsüyordu
Mert kapının açık olduğunu söyledi elini kapının koluna uzattı.
Mert  çok korkuyorum
Mert bana döndü " korkma ben varım ben varken kimse senin kılına bile zarar vermez!" Mert sözünü bitirip üçç...ikii...bir kapıyı Mert hızla açtı beyzbol sopasını elinde hazır bir şekilde bekliyordu ki yerde biri vardı mert yere eğildi bende eğildim birden kahkaha patlattık yerde korkunç biri yoktu hayalette değil içi zamanla dolu korkuluk vardı mert korkuluğu kaldırdı korkulağa sarıldı benimde fotoğraf makinesiyle çekmemi istedi korkuluğun şapkasını mert kafasına taktı ben fotoğrafı çekerken gülmekten ağlıyordum nerdeyse
Mert korkuluğu kaldırdı dışarı çıkardı bende peşinden geliyordum mert ayçiçeği tarlasında ilerliyordu bende merti gözümle süzüyordum merte karşı duygular hissediyordum ama buna bir isim dahi bulamıyordum

Hiç kimseye böyle bir duygu hissetmemiştim neden merte bakınca mutlu oluyordum,merte baktığımda kalbim küt küt atıyordu yoksa merti... seviyor muyum hayır... hayır saçmalıyorum ayçiçeği tarlasından çıktık evimizin kapısına vardık mert korkuluğu yere bıraktı bana döndü
Mert bana gülerek baktı
" evettt şimdi nasıl içeri girmeyi düşünüyorsun bakalım"
Kapıya baktığımda kapı kapalıydı
Sonra merte cool bir bakış attım beni takip et işareti verdim arka tarafta kapı vardı gizli bir kapıydı burdan içeri girebiliyorduk
Mert bana şaşkın şaşkın bakıyordu sanki küçük bir çocukmuşum gibi kafamı saçlarımı karıştırdı merte sinirli bir bakış attım mert bana bakınca kikirdedi önce mert içeri girdi sonra ben girdim salonda ilerlerken ayağım halıya takıldı dengemi kaybettim yere düşüncektim ki mert beni belimden tuttu kendine doğru çekti göz göze geldik mertle bir kaç dakika bakıştıktan sonra mert dudağını benim dudağıma yaklaştırıyordu merti tüm gücümle ittim mert sehpadan destek aldı bana baktı şaşırmıştı benim onu itmeme rağmen sinirli değildi
 
Bana yaklaştı " Özür dilerim!" Kendime engel olamadım Mert'in bakışları bacağıma kaydı yere eğildi bacağıma dokundu bende baktığımda derin bir kesik vardı ve kanıyordu acıyı hissetmiyordum Mert'in yaptıklarından hissiz olmuştum mert kaşlarını çattı hemen geliyorum dedi hızla lavaboya koştu elinde ilk yardım çantası ile geldi beni yere yavaşca oturttu eline bir pamuk tentürdiyot ile bacağıma sürdü bacağımi sardı mertin merhameti kalbimi sizlattı merte ağlayarak sarılacaktım kendimi tuttum mert utanmış gözlerle bana bakıyordu beni belimden tuttu ayağıya kaldırdı salonda ilerledik merdivenlerden çıkarken duvardaki resme kaydı gözüm odama girdik mert hiç bir şey demeden odadan çıktı bende sakinleşip lavaboya ilerledim yüzümü soğuk suyla yıkadım banyoya girdim duş alırken birisinin kapıma tıkladığını fark ettimMert'in sesiyle gözlerimi açtım mert ne oldu diye cevap verdim.
" Mine duş alıyordum senin havlun bende benim havlum sende sanırım"
 
Kapıya ilerledim Mert'in havlusunu kapının aralığından merte uzattım mert ise benim havlumu uzattı bende saçım köpüklü bir şekilde küvete girdim Banyo yaptıktan sonra hızla kapıyı açtım mert karşımda bana bakıyordu beni görünce arkasına döndü" neden burda.."
" Reyhan teyze kahvaltıyi hazırlamış aşağıya gel" mert bana bakmadan aşağıya indi bende kapıyı kapattım
Dolabımı karıştıdım bir tane düz tek renk pembe bir tişört altına tek renk siyah bir şort giydim saçımı yukarıdam dağınık bir topuz yaptım kapıya ilerledim merdivenlerden inerken mert yukarıya gelirken göz göze geldik gözleri beni öldürmeye yetiyordu mert bana yaklaştı sen iyimisin diye kulağıma fısıldadı " bacağım iyi sağol " mert gülümsedi gamzeleri belli oluyordu aşağıya indim annem anlamını bilmediğim bir şekilde bana sinirli birazda tuaf bakıyordu gözüyle işaret etti üstüme baktım annem bana şort giymeme kızardı " neymiş kalçam belli oluyormuş ben zaten zayıfım içimden anneme kızıyordum bağrıyordum ama bunu gerçekte yapsam tabi yapma şansımda yok beni direk haşlar annem gözüyle işaret etti bende kahvaltı yapmadan kalktım üst katta çıktım dolabımda etnik eteğe benzer bir etek vardı yırtmaçlıydı altıma etek üstüme hafif iç gösteren gömlek giydim pencereme ilerledim dışarı baktığımda annem korkuluğu eline almış bahçenin ortasına dikiyordu annem bugün çok öfkeliydi kafasını pencereye çevirirken kendimi camdan çektim odamdan hızla çıktım aşağıya indim annemi çoktan içeri girdi sanmıştım ki annen dışarıda elinde bir fotoğraf ile yakaladım bakışlarını bana çevirdi beni yanına çağırdı

AYÇİÇEĞİ GÜNEŞE BAKARWhere stories live. Discover now