Chico hermoso.

20.4K 937 409
                                    

01| Böyle,daha güzel oldun.
-
Seoul, Güney Kore.

Jungkook

Soğuktan dolan gözlerimi,elimin tersi ile silip tekrar yoldan geçen insanlara çevirdim bakışlarımı.Bugün yeteri kadar, satış yapamamıştım. Acaba Yoongi hyung ne yapıyordu.Bu sabah bana "Çiçeklerin sana şans verecek Jungkook,sadece bekle umudunu yitirme." demişti.Saat akşam beşe geliyordu ve ben topu topuna dört bilemedin altı kere satmışımdır.Ama maalesef,yetmiyordu bazı şeylere.

Uzun zaman önce başlamıştım bu işe.Ailemi kaybettiğim zaman ufaktım daha.Büyük annem büyütmüştü on dört yaşıma kadar.Daha sonra onu da kaybetmiştim.Günlerdir ağlıyordum ve ağlamalarım yetimhaneye yerleştikden sonra da devam ediyordu.Yetimhanede olmamın ikinci haftasında kısık gözlü beyaz tenli bir çocuk gelmişti yanıma.Herkese yaptığım gibi onunda yanımdan gitmesini istedim.Ama o aksini yaparak yanımda oturmaya devam etti.Konuşmuyordu sessiz bir şekilde oturmuş yeri izliyordu.Neden burda olduğumu sordu ilk,onu ilgilendirmediğini söyledim.Kendisinin neden burda kaldığını söyledi bı süre sessiz kaldıktan sonra.Gülüyordu bunları anlatırken.Bi cesaret ile bende konuştum,istersem bana abi olacağını söyledi.Beni tüm kötülüklerden korurmuş.

Kabul etmiştim abim olmasını sonuçta artık kimsem yoktu.O benden beş yaş büyük olduğu için erken ayrılmıştı oradan.Giderken,"Yetişkin olduğun zaman,seni yanıma alacağım Jungkook."demişti,ve dediği gibi yapmış on sekizime bastığım an beni gelip almıştı.Küçük,ikimize yeten bir ev almıştı.Eve yerleştikten sonra çalışmaya yani çiçek satmaya başladım.Yoongi hyung ne kadar yapmamam için uğraşsada eve katkım olsun istiyordum.İlkbahar döneminde güzel bir kadın gelmişti yanıma.Orta yaşlarda herkesi kıskandıracak bir güzelliğe sahipti.Çiçeklerimden,lavinyalarımdan aldı buket buket.Buraya yeni gelmiş tatil için ve o sıra beni görmüş.Çiceklerim ona gençlik dönemini hatırlatmış.O zamanlar çok severmiş hep bakmak için ugraşmış ama bir süre sonra çiçekler solmuş hep.Çiçek bakıcılığı zorlu bı iş gerçekten.Her gün gelir buket buket alır giderdi geldiği zaman sohbet ederdik her seferinde.İsmimi de sormuştu çünkü daha fazla gelecekmiş yanıma.Yoongi hyung ile tanıştırmıştım onu.İlk başta garip karşılasada alışmıştı sonradan.Mariana'mış ismi, Romanya'da yaşıyormuş uzun zamandır.Bazen bize gelirdi bazen biz ona giderdik.Büyük annem gibi hissediyordum.Sürekli kurabiye yapar vişne suyu ile yanıma otururdu.Bir bardak ben içerken bir bardak kendisi içerdi.Sevdiğimi bildiği için hergün gelirken alırdı.Daha sonra herşey sona ermiş gitme zamanı gelmişti.Giderken "Görüşürüz,Florian'ım."demişti.Anlamı, çiçek çocukmuş.İlk gördüğü andan itibaren çiçeklerle uğraştığım için bu ismi bana çok yakıştırmış.Her yıl gelirdi aynı samimiyeti ile.Gitmesini her seferinde istemezdim,saçlarımdan koklayarak öper yine geleceğini söylerdi.Yine gelecek bu yıl, çok özlemiştim onu gerçekten.

O zamanlar iyiydi,herkes gelir alırdı.Bazıları kız arkadaşlarına bazıları da annesine alırdı.Hergün eve mutluluk ile giderdim.Son zamanlarda, gerçekten batmış iflas etmiştim.Ne gelen vardı ne giden.Toz avlıyordum resmen.Arabalar kırmızı ışıkta durmuş acele ile yeşil ışığın yanmasının bekliyorlardı.Saçlarımı bileğimde olan toka ile gelişi güzel bağlamış,çantam da duran vişne suyumu alıp içmeye başlamıştım.Damağıma vuran ekşi ve tatlı tat ile gözlerimi kapattım.Müthiş idi.Zaten kimse gelmiyordu biraz içmekten kimseye zarar olmazdı.Ben neşe ile vişne suyumu içerken arabaların kornaları yükseldi.Gözlerimi açıp etraf da gezdirdim.Yeşil ışık yanmasına rağmen en önde Porsche Carrera 4s bı araba ilerlemiyordu.Arka camı kısık bı şekilde açıktı.Bir adamın saçlarının gördüm ilk önce sonra kalabalığın sesine daha fazla katlanamamış olacak ki araba yürümeye başladı.Biraz daha kalsaydı onu dövmeleri an meselesi idi.

Diosa Lavinia | TaekookWhere stories live. Discover now