Te extraño Yoongi.

2.3K 175 77
                                    

Kimse durduk yere çekilmez köşesine. Hevesi kırılmıştır.Kalbi kırılmıştır. Hayalleri yıkılmıştır. Ve en kötüsü de bunca kötülüğü en sevdiği, en çok güvendiği insanlar tarafından yaşamıştır.

Günün en soğuk saatlerinde hepsi birlikte Taehyung'un evine de oturuyorlardı. Mariana ve Jungkook yan yana, Hoseok Namjoon ve Taehyung da birlikte oturuyorlardı tek bir koltukta. Eve gelmerinin ardından iki saat geçmişti. Mariana olanları anlatmıştı,ancak hala Yoongi'nin yaşadığını söylememişti. Şok geçireceklerdi bunun olması imkansız gibi gelecekti ancak öyle değildi.

"Hala burda olduğuna inanamıyorum Mariana." Jungkook kadının ince beline dolayıp göğsüne başını yasladı. Mariana kafasını okşarken yumuşak saçları öptü yavaşça. Çocuğun kalbine dokundu parmağı ile gülümsemesini yüzünden silmeden."Ben hep burdaydım zaten küçük Florian'ım."

Florian; Çiçek çocuk demekmiş.

"Ben senden hiç gider miyim?" Jungkook gülümseyerek kadının yumuşak yanağına öpücük kondurdu. Elbette Taehyung bu sırada kıskançlıktan level atlamıştı. Bunu fark eden Hoseok arkadaşının kolunu dürtüp"Taehyung bir morardın sanki?"dedi. "Nasıl öpüyor baksana,beni böyle öpmedi." Hoseok kollarını Taehyung gibi yapıp birbirine doladı ikiliyi izlerken.

"Kadın da kadın yani. Jungkook seni bırakıp ona gidebilir." Taehyung, Hoseok'un dedikleriyle gaza gelirken yanak içlerini ısırdı öfkeyle."Ben kadını yardım amaçlı kucağıma aldığım da nasıl da sinirlenmişti. Şuna bak bir sokuşmadıkları kaldı."

"Bence de iyi bir cezayı hak ediyor." Namjoon Hosoek'un koluna bir tane geçirip,"Gaza getirme çocuğu."dedi."Ben bir şey yapmadım senin arkadaşın pitbull soyundan geliyorsa benim suçum ne?"

Taehyung bakışlarını çocuktan çekip Hoseok'a dikti. "Ne pitbulu?"

"Boş yapıyor işte." Namjoon duyduğu kapı zili ile olduğu yerden kalkarken konuştu."Kim geldi bu saatte?" Taehyung kaşını çatıp Namjoon'un arkasını izledi hemen. Hoseok bilmiyorum anlamında omzunu silkip Mariana'ya baktı. Belki de korumalardan biriydi.

Namjoon kapıyı açmış gördüğü kaskı olan adamla kaşını havalandırmıştı."Buyurun?" Adam elinde ki poşeti uzatıp,"Siparişinizi getirdim."demişti. Namjoon kendini geri çekip oturan arkadaşlarına bağırdı."Bir şey mi sipariş ettiniz?" Diğerlerinden olumsuz yanıt alınca kuryeye döndü tekrar."Biz sipariş vermedik, yanlış adres olmalı."deyip kuryenin verdiği poşeti istemediğini belirtircesine uzattı.

Adam başını sallayıp hemen kapı numarasına baktı, ardından onu izleyen adama doğru boğuk sesiyle konuştu."Hayır yanlış değil, kapı numarası ve adres doğru. Kayganlaştırıcı ve geciktirici için bunca yolu geldim beyefendi."

"Bir dakika."Namjoon tek kaşını çatıp birbiri ile uğraşan ikiliye bağırdı."Hangi orospu, geciktirici ve kayganlaştırıcı sipariş etti."

Hosoek, altında tepindiği Taehyung bakış atmış ardından göğsünden itmeye çalışmıştı."Geçen gördüm, Taehyung otuz bir patlatırken yarım saat boyunca çekti. Kesin o sipariş etmiştir." Taehyung altında tepinen Hosoek'u boğazına parmaklarını dolamış sıkmaya başlamıştı."Orospu Hosoek, kapımı dinliyorsun?"diye cevapladı esmer olan.Hoseok'u boğmaya devam ederken Namjoon'a dönmüş,"Ben sipariş vermedim."diye bağırmıştı.

Namjoon, Taehyung'un altında kurtulmak için kıvranan bedene bakıp,"Yıldım."demişti. Mariana ve Jungkook kendi halindeydi. Güzel kadın, telefonundan Roma da çektiği fotoğraflarını gösteriyordu.

Namjoon kapıda bekleyen kuryenin başına dikilmişti hemen."Kimse bir şey sipariş etmemiş kardeşim. Bir yanlış anlaşılma olmalı." Kurye hızlıca Namjoon'u yanıltarak başını salladı.

Diosa Lavinia | TaekookWhere stories live. Discover now