Historia vol.2

1.9K 139 37
                                    

Daegu, Güney Kore.

"Topu at hyung!!" Logan toprak saha da heyecanla yerinde zıplarken Taehyung çocuğun bu haline gülümseyip yere koyduğu topa ayağıyla vurdu. Logan ise ayağı ile topu karşılayıp Yoongi'ye attı bu sefer. Üç arkadaş üçgen halinde, güneş batmaya yüz tutarken oyun oynarken saatin geçtiğini farkında bile değillerdi.

Üç arkadaş okul çıkışından beri oyun oynayıp kendilerince eğleniyorlardı.Taehyung arkadaşlarına gülerek bakarken kulaklarını dolduran araba kornası ile yavaş yavaş solmuştu yüzü. Arkasına döndü yavaşça ve açık olan camdan dışarıyı izleyen babasına baktı.Gitme saati gelmişti.

Logan ile Yoongi hüzünlü bir şekilde oldukları yerde dururken Taehyung arkadaşlarına bakıp sorun olmadığını belirterek gülümsemişti.

Gerçekten sorun yoktu, alıştığı için ona herşey normal geliyordu. Bir insan acıya alışır mı? Taehyung alışmıştı.Eve gidecekti, babası neden bu kadar saat dışarda olduğu için ona bağırıp çağıracak daha sonra da kemeriyle dövecekti. Alışmıştı gerçekten,ne kadar alışmak istemese de. Logan arkadaşının uzaklaşmaya başlayan kolunu yakalayıp durdurdu hemen. Biliyordu eve gidince neler olacağını. Biliyordu Taehyung söylemese bile, bedenin de ki yaralar yüzünden açık saçık giyinemediğini.

Yapacak bir şey yoktu ki? Sonuçta üçü de daha on altı yaşındaydı. Ellerinden ne gelirdi...

"Gitme." Logan, Taehyung'un küçük ellerini avuçları arasına alıp sıkmaya başladı hemen. Gitsin istemiyordu giderse olacakları biliyordu çünkü. Yoongi öfkeyle arabada onu bekleyen babasına bakıyordu ne hakla çocuğa böyle davranabilirdi. İstediği zaman dışarı çıkamaz istediği zaman içeri giremezdi. Babasının boktan kurallarıydı işte.

"Gitmem gerek." Taehyung hızla başını salladı gitmesi gerekti. Yoongi bunu kabullenmemiş gibi arkadaşının omzunu sikti hemen."Zorunda değilsin." Taehyung,dolan gözlerini saklamadan dudaklarını ısırdı.

"Zorundayım, bulunduğum ortamda herkes babasını hayranlıkla anlatırken ben yüzümde buruk bir gülümsemeyle yalanlar anlattım size.Beni evden atar,belki de öldürür. Ne yapacağını bilmiyorum Yoongi. Sırtımda ki izler daha yeni."

Yoongi,omzunda tuttuğu elini yavaşça sırtına indirip narince dokunmaya başladı. Yanaklarının içini ısırırken ağlamamaya çalışıyordu,ancak Logan soğukkanlı değildi. Neredeyse hıçkırarak ağlayacaktı,nefret ediyordu Taehyung'u bu halde görmek."Kaçıp gitmek istiyorum hep."Taehyung hıçkırıklarını tutamazken göz yaşlarını sildi eliyle."Abimin çığlıklarını unutamıyorum çocuklar."

Arabada ki adam tekrar kornaya bastığında Taehyung mecburi olarak kendini geri çekti. "İyi olacağım." titreyen sesi Yoongi'yi daha beter hale sokarken yavaşça kollarını çocuğun bedenine doladı."İyi olacaksın hyung."

Taehyung, Yoongi'ye sarılmayı bırakmış küçük kardeşi gibi gördüğü Logan'ın beline kollarını dolamıştı. Logan yanağını, Taehyung'un göğsüne yaslarken,"Gitme hyung." diyordu."Maalesef kardeşim,gitmek zorundayım ama geleceğim tamam mı?"

Logan küçük bir çocuk gibi burnunu çekerken kafasını aşağı yukarı salladı. Yoongi cebinde bulundurduğu keskin çakıyı Taehyung'a uzattı hemen. Taehyung şaşırsada kendini koruması için verdiğini biliyordu. Sabırsız olan babası sinirle direksiyona vurmuş, ardından kornaya basmıştı tekrar. Bu sefer gerçekten gitmesi gerekiyordu.

Taehyung ikisini de geride bırakarak siyah arabaya doğru ilerledi ne kadar istemese de. Yoongi'nin verdiği keskin çakıyı,arka cebinde hissederken babasının bakışlarına maruz kala kala bindi arka koltuğa. Babası arkadaşlarına son kez bakmış yarısı açık olan camı kapatmıştı. "Arkadaşlarlarınla vedalaşman uzun sürdü bakıyorum da?"

Diosa Lavinia | TaekookWhere stories live. Discover now