¿Sólo un beso?

6.2K 485 114
                                    


Bulanıklığa tutunmadığın ve bu bulanıklıktan beslenmediğin sürece, su kendiliğinden durulacaktır zaten. Çabala gerek kalmadan.
Sevgili yazarınız;
                   ~Lord

____

Bazen kötü hissetmek iyidir, zaman zaman kırılmak. Her zaman herkesin olmanı istediği o neşeli kişi olmamak sorun değil. Kimseyle konuşmak istememek de öyle. Gözyaşlarını tüketinceye kadar kalbinin ağlamasına izin vermek de sorun değil. İnsan olmak güzeldir.Her haliyle,ama bazen ölmek istersin. Herşeyden,ailen arkadaşların evcil hayvanından bile vazgeçersin. Ama en çok kendinden, çünkü yolun sonuna gelmişsindir artık. Kimsenin bir sözü seni geri çeviremez.Savaşmak zor gelir bi' yerden sonra, dünya koyulaşır solmuş bir resimden farkı asla olmaz.

Ama her şeyle savaşamazsın.Her konuda en iyisini yapamazsın. Her zaman mantıklı davranmak mümkün değildir. Bazen akışına bırakmak gerekir. Bazen savaşmak yerine yenilmek gerekir, huzurlu olabilmek için.Su akar yolunu bulur. Bu sözü daha önce duymuş muydunuz? Ama yol tıkalıysa sorun değil, çabala ve dünyanın güzelliklerini keşfet benim hayatım çocukken bitmişti ama bugün yeniden dirildim. Onun sayesinde,Kim.

Benim kalbim senin ellerinde çiçek açtı. Bunu sana nasıl anlatabilirim bilmiyorum...

Onu öpmemi istiyordu,burda tam şuanda.

Gözlerimi kırpıştırdım bir kaç keza. Madem istiyordu neden kendi öpmüyordu ki? Herşeyi ben yapmak zorunda mıydım?

"Az önce beni öpmek istediğini söylüyordun? Neden şimdi kararından döndün?"dedi aynı zamanda ceketini çıkarıp yatağımın başında ki zaman zaman oturup kitap okuduğum sandalyeye fırlattı. Şimdi,beyaz gömleği ile duruyordu.

Kafamı yere eğip ellerimi önümde birleştirdim.Sanki bir suç işlemişcesine. "Ben sadece bir şey öğrenmek istiyorum."dedim dudaklarımı büzüyordum bu sıra. Bakışları dudaklarıma kaydı ama bu saliselikti. Elini beline yerleştirip kaşını çattı. "Ne öğrenmek istiyordun?" Daha fazla onun göz hapsine maruz kalmak istemediğim için arkamı dönüp kırışmış yorganımı itekleyerek kendim için yer açmıştım."Söylemek istemiyorum."dedim görende trip atıyorum sanardı,ama ben sadece utanmıştım.

Yatağa girip soğuk yorganı bedenime örttüm.O öylece bana bakarken ben başka tarafı izliyordum. Neden onu öpmemi istemişti ki? Belki oda benim gibi aşık olup olmadığını mı öğrenmek istiyor?

"Uyu hadi."dedi anlaşılan beni bu konu hakkında sıkmak istemiyordu."Gidecek misin?"diye sordum başımı yorganın altından kaldırırken."Hayır evde olacağım,neden sordun?"kafamı yastıkta düzeltip boynumu rahatlattım."Beraber uyuruz sanmıştım."dedim hayal kırıklığına uğramıştım.Bedeni yan dönükken elini belinden indirdi."Beraber mi uyumak istiyorsun?"dedi şaşırmış görünüyordu.Kafamı olumlu anlamda salladım saçlarım yastığa dağılırken.

Dudağının kenarı kıvrılırken telefonunu sehpanın üzerine yerleştirmişti.Gömleğinin düğmelerini yavaşça açıyordu, çıplak mı uyuyacaktı?

Hemen yataktan kalkıp, dolabımdan oversize tişörtlerimden birini çıkarıp ona uzattım."Çıplak uyumamalısın,hava soğuk."dedim ve ardından yatağa tekrar girdim.Hızlı bir şekilde boyun tarafına kafasını sokup bedenine geçirmişti.Biraz dar olsada hoş bir görüntü vardı.Benim gibi yatağa girmiş sırt üstü uzanmıştı.Sol eli kafasının altındayken tavanı izliyordu.Bi' şeyler düşünüyor olmalıydı, kafası karışık görünüyordu.Gözlerini kapattığı sırada yerimde dikleştim.Jimin hyung yanılmıştı,ben başaramamıştım.Parmaklarımla oynuyor yatağımın karşısında ki  Romeo ve Juliet'in tablosuna bakıyordum. Romeo kalenin balkonun da bulunan betonda ki korkuluklara oturmuştu,bu yüzden boyu olduğundan büyük görünüyordu.Juliet ise ayaktaydı ve etraflarını yeşilliklerle süsleyen kalede birbirlerini büyük bir arzu ile öpüyorlardı.Ardından bakışlarım tablonun köşesinde bulunan yazıyı okudu.

Diosa Lavinia | TaekookWhere stories live. Discover now