sillage : yoonmin

bölüm on dokuz: kur

[ Bu bölümde bahsi geçen uyuşturucuyla ilgili bilgilerin küçük bir kısmı kurgu gereğince değiştirilmiş ve gerçeklikten koparılmıştır. ]

- - -

19| Jungkook'un sana savunma dersleri vereceğini söylemeyi unutmuşum

"..bu da kokain gibi uyuşturucuların sadece zengin halk arasında yaygın olmasının esas sebebidir. Diğer uyuşturuculara kıyasla daha güvenilir oluşu ve keyif verirken bağımlılığı en aza indirme durumu kokaini en çok talep gören uyuşturucu grubuna soksa da maliyeti ve ulaşım zorluğu nedeniyle alt sınıf halkın erişimini neredeyse imkansız bir hale getiriyor. Bugünlerde gördüğünüz uyuşturucu kaynaklı ölüm vakalarının bir çoğunun altında yatan neden yeni neslin zehri 'sentetik' uyuşturucular. Bitki özünün aslından elde edilmek yerine kimyasallarla elde edilen bu uyuşturucular daha ilk kullanımdan itibaren kişiyi tamamen bağımlı sınıfına sokuyor ve geri dönülmez bir hal alıyor. Kokain ve esrarın yarattığı zarardan tonlarca kat daha büyük bir zarara neden oluyor. Sentetik uyuşturucu grubunun birkaç farklı kullanım yöntemi varken-"

Arabanın kapısı açıldığında başımı telefondan kalırdım ve Yoongi'nin üzerimdekilere benzer yeni kıyafetlerle şoför koltuğuna yerleşmesini izledim. Arkadaşlarım beklenenden geç ayrıldığı için Yoongi onları yolcu etmemizin ardından hiç vakit kaybetmek istemiyor gibi birkaç görevliye arabayı hazırlamalarını söylemiş, bana da üzerini değiştireceği bilgisini vererek hızla yanımdan ayrılmıştı. O odamıza uzanan merdivene ilerlediğinde ben de oluşan boşluktan yararlanarak internet üzerinden aklımdaki bazı soru işaretlerini gidermek istemiştim.

Benim uğraşımdan tamamen habersiz kapıyı sertçe kapattı ve buna tezat bir şekilde dirseğini aramızdaki kola yaslayarak elini bana uzattı. Sonunda dikkatimin onda olduğuna emin olmuş gibi avucunu açtığında tuttuğu broşu gözler önüne serdi. "Takmak isteyebileceğini düşündüm." dedi.

Elimdeki telefonu tamamen kapayarak kucağıma bırakmadan önce kısa bir an broşa bakmaya devam ettim. Nikah günü annem bildiğim kadının bizzat kendisinden aldığım şakayık hemen önümde duruyordu. Eğer kendime karşı dürüst olmam gerekiyorsa bu karmaşanın ortasında broş aklıma geldiyse bile boşvermiş sayılırdım. Özellikle de nikah günümüzde masum bir canın, memurun kanını o broştan sildiğim için kendimi bu anılardan uzak tutmayı yeğlemiştim. Şimdi onu yeniden görmek, her bir anıyı yeniden anımsamak acı vericiydi. Junghwa'nın dudaklarından dökülen her bir sözcük tek tek zihnime doluştuğu için bunaltıcıydı.

Babamın ilk kur hediyesi olduğunu söyleyerek bana verdiğinde ne kadar dürüsttü?

Dahası bunu bana verirken gerçek annemin kim olduğunu biliyor, onu tanıyor muydu?

Derin bir nefesle okyanusu içime çekerek broşu Yoongi'nin elinden usulca aldım ve havanın serinliğinden çekinerek üzerime geçirdiğim ceketin yakasına takarken oyalanmadım. Beni izliyordu. Gözlerini üzerimde hissettim ve özellikle taktığıma emin olmak istiyor gibi duraklamasının ardından dudaklarında yakaladığım o minik tebessümle önüne döndü.

Arkamızda ve önümüzde iki ayrı araba ile hazırda bekleyen korumalara minik bir korna sesiyle haber verip hareketlenirken ben dışarıya baktım. Saniyeler içinde yola koyulan üç arabanın sarayın devasa bahçesinden ayrılışını camın ardından izliyordum.

Evim bildiğim yere gidiyorduk.

Artık benim için sadece Vita Junghwa olan kadının yaşadığı eve gidiyorduk.