Bölüm3/Kilolu Kitap

4 3 0
                                    

"Abi bu kadar kitabı ne diye kucağımıza alıyoruz."

Haklı bir isyan, önümü göremiyorum...

"Eşek kadar, gençlik..."

Duru da isyanımıza katıldığında merdivenlerden çıkıyorduk.

Çıkmaya çalışıyorduk...

"Abi demişken, abim burada olsaydı nasıl taşıtırdım ona..."

Tam merdivenden dönüyordum ki ayağım takıldı. Hayır, birine çarptım ulan...

Kim olduğunu göremesem de düşmemem için önden kitapları itekliyordu.

"Önümden çekilebilir misin?"

"Önüme geçen sensin..."

"Yahu önümü göremiyorum, nasıl geçeyim?"

"Kilom kadar kitap taşıyorum."

Cevap vermedi.

Birkaç dakika bekledikten sonra koluma çarparak hızla yanımdan uzaklaştı.

"Neyin tribi bu kardeşim?"

İdil ve Duru'nun nereye gittiğini az çok merak etmiyordum değil...

Cebimdeki telefon çalmaya başladığında merdivenlerden çıkarak yana doğru baktım. Sınıf hemen karşımda...

Adımlarımı hızlandırarak sınıfa girdiğimde elimdeki bin tonluk kitapları masaya bıraktım.

Çok şükür...

Cebimdeki telefon tekrardan çalmaya başladığında sinirle yanıtladım.

Telefonu açar açmaz ucundan korkak bir ses duyuldu.

"Eliz..."

Bu sesi tanıyordum, bu sesi çok iyi tanıyordum.

Telefonu hızla yüzüne kapattığımda gözümden bir damla yaş düşmüştü.

Annemdi.

Annem...

Bir Gezer Meselesi/Yarı TextingWhere stories live. Discover now