İlk kavga

442 35 10
                                    

Yorum yapmayı unutmayın aşklarım ^^



Bölüm şarkımız; Jimin, Angel pt.1

^^

Heyecandan kalbim küt küt atıyordu. Ailemin memleketi olan bu ülkeye ilk gelişimdi bu yüzdendi içimdeki çocuksu heves.

Anneme herşeyi anlatıp izin almıştım. İlk başta sakladığım için kızsa da, Taehyung'un zorla getirildiğini öğrenince adıma en yakın zaman için bilet ayarlamıştı. Ona minnettarım çünkü o olmasaydı sevdiğime şimdi kavuşamazdım.

Gözlerim etrafı taraya taraya çıkış kapısına gelmiştim. Neden hala gelmemişti ki? Oysa ki tam bir saat önce mesajıma görüldü atmıştı.

Aklıma türlü türlü şeyler geliyordu...

"Evrendeki en güzel yıldızım..." arkamdan etrafıma sarılan kollar ve duyduğum derin ses gözlerimi doldurmuştu. Üç günde nasıl da özlemiştim sevgilimi.

Varlığı bile bana yetiyordu. Temasa vesaire gerek duymuyordum. Herşeyi ile bana yetiyordu sevgilimmm.

Kollarının arasından çıkmadan döndüm ve kollarımı boynuna doladım. Ensenindeki saçlarla oynarken, "Seni seviyorum." dedim gram çekinmeden. Neden çekineyim ki?

"Burada olman... Tanrım nasıl oldu bu? Nasıl tek başına gelebildin bunca yolu?!" Diye endişeyle konuştuğunda sırasıyla herşeyi bir bir anlattım.

Gözleri fal taşı gibi açılmış, sertçe yutkunmuştu. Gergin olduğu her halinden belli iken bende aynı mooda girmiştim bile.

"Bu ufak pürüz ortadan kalkmadan gitmiyorum. Annen ve abilerin seni çok sevdiğimi ve vazgeçmediğimi görünce birlikte el ele gideceğiz buradan."

"Belki de bir bildikleri vardır Jungkook."

Kaşlarım çatılmıştı. Öyle bir tını da söylemişti ki içini okumuştum resmen. Bir şeyler biliyor ve benden saklıyordu. Ne olduğunu bilmem gerekiyor hemde hemen!

"Gel selinam." Dedi bir eliyle bavulumu tutup diğer elini bana uzatırken. Beklemeden ellerimizi kavuşturdum ve beni istediği yere götürmesine izin verdim.

^^

"Taehyung... ben gelmesem olmaz mı?" Diye çekince içinde konuşunca elimi daha sıkı kavradı ve, "Sen uzak yol misafirisin, biraz laf eder sonra susarlar merak etme." Dedi emin bir ses tonunda.

Gözlerimi kapatıp başımı omzuna yasladım. Gergindim, kızacaklar diye ödüm kopuyordu. Beni kovarlarsa kesin ağlardım onu iyi biliyorum.

Zil sesi kulaklarıma dolarken tuttuğum kemikli parmakları sıkarken buldum kendimi. Heyecan ve korku dört bir yanımı sarmıştı. Annesi ile tanışacak olmam beni heyecanlandırırken, kötü davranışlar korkutuyordu.

Ama korkunun ecele bir faydası yoktur derler.

"Aman Tanrım..." Kulağıma ilişen kadın sesiyle hızlıca Taehyung'un arkasına saklanıp yanağımı sırtına sürttüm. Bu annesi olmalıydı, yani manevi annesi.

"Bayan Jeon, Jungkook'u korkutuyorsunuz içeri geçelim izninizle." Ne yani annesiyle böyle mi konuşuyordu? Yoksa araları mı bozuktu? Bence ikinci seçenek ama hadi neyse.

Taehyung elimi bırakmadan önümden çekildi ve yürümeye başladı. Bense büyük adımlarına eşlik etmeye çalışıyordun.

Sonunda büyük salona geldiğimizde buranın oldukça kalabalık olduğunu gördüm. Yoongi, Jimin ve tanımadığım birkaç erkek daha vardı. Bunlar herhalde ölen çocuğun arkadaşlarıydı hepsi.

Freak Show 2 ✔️ | T.KWhere stories live. Discover now