Freak Show 2 ✔️ | T.K

Herşeyi açıklayan gözler

SELAMLAR!

^^

"Hadi bebeğim!" Taehyung'un sesini aşağıdan duyunca odanın kapısını kapattım ve koşarak merdivenleri indim. Heyecanım hat safadaydı çünkü geçmişimizi öğrenmek için falcıya gidecektik.

Kapıda bekleyen sevgilimin yanına ulaşmadan önce mutfağa, bayan Jeon'un yanında soluğu aldım. Lezzetli bir şeyler yiyeceğiz gibime geliyor bugün. Mmmhhh...

"Biz çıkıyoruz bayan Jeon, akşam yemeğine yetişiriz." Dedim tezgaha usulca yaklaştığımda. Bir anda bana doğru döndüğünde ister istemez iki adım geriledim.

"18 yıl önce... o girmeye çalıştığın odada oğlumun ölüsünü buldum ben. Biliyor musun, sen ona çok benziyorsun. Ses tonun da aynı olunca dün öyle bağırdığında içimden bir şeyler koptu sanki. Seni onun yerine koyabilir miyim?"

Düşünmeden kafamı salladığımda iki elimi elleri arasına aldı.

"Yoongi ve Jimin'in sizin ilişkinize karşı çıkma sebebi, eskiden oğlumun aşkı uğruna ölmesiydi. Sevdiği canını yakınca dayanamadı... Zamanında ona çok kötü davrandım ben, tam kendimi affettirdim derken beni nefessiz bırakıp bu dünyadan göçtü. Sen ve Taehyung, Jeongguk'a ve ölen sevgilisi Taehyung'a benzediğiniz için korkuyoruz. Sizin de sonu-"

"Jungkook?"

Taehyung'un sesi ikimizin de bakışlarını kapıya çevirirken dolan gözleriyle karşı karşıya kaldım. O da benim gibi mi hissediyordu yoksa? Kalbime giren sancıyı o da çekiyor muydu?

"Geldim geldim." Dedim sweat'imin kollarıyla gözlerimi silerken. Bayan Jeon'a dönüp selam verdikten sonra koşarak sevgilimin koluna girdim.

"Ne konuşuyordunuz?"

"Hiç." Diye geçiştirdim sadece.

^^
 
Taehyung ile önceden rastgeldiği falcının adresine geldiğimizde titreyen elimi elinden çektim usulca. Gergindim, ya gerçekler hoşuma gitmeyecekse? Ya ilişkimiz falcının anlatacağı gerçekler yüzünden zarar görürse?

O zaman yıkılırdım...

"Hazır mısın?"

"Hazırım." dediğimde iç çekti ve yanımdan geçip büyük kapıdan içeri girdi. Adreste 5. Kat yazdığı için asansöre binmeyi beklemiştim ama bina oldukça eski olduğu için asansör bulunmuyordu. Bu yüzden tabana kuvvet merdivenleri çıkmaya başladık.

Adımlarımız bizi sonunda otantik kapıya getirince içimden dualar ederek içeri girdim önden. Taehyung beni arkamdan takip ediyor olsa bile her an bir yerden bir şeyler çıkacak diye korkuyordum.

"Hoş geldiniz, genç çiftimiz. Sizin için nasıl yardımcı olabilirim?"

Görmediğimiz ancak tüm evde yankılanan hırıltılı kadın sesi ile Taehyung'un koluna yapıştım. Ürkütmüştü bu beni.

"Önceki hayatımız için bilgi almaya geldik, etrafımızdaki insanlar bizim önceden birlikte olduğumuzu iddia ediyor."

Taehyung açıklama yaptığında başka yerlerden sesi gelen kadın kahkaha attı.

"Herkese inanmayın çocuklar. Bu mümkün olabilir mi sence? Bir de sizden dinleyeyim bakayım."

"Efendim, sürekli öldüğüm kabuslar görüp duruyorum yıllardır, sonrasında başka birinin ölümü karşıma geliyor ve 'senin yüzünden öldü diyip duruyor."

"Pekâlâ, şimdi ikinizin de gözlerinizin içine bakıp aynı yöne doğru sağ ellerinizi havaya kaldırmanızı istiyorum. Ben konuştuğum sürece asla gözlerinizi ayırmayın, hatta mecbur kalmadıkça göz bile kırpmamanız gerek. Şimdi içinizden üçe kadar sayın ve gözlerinizi kenetleyin."

İçimden üçe kadar saydım ve sevdiğim adamın gözlerine baktım yoğunlukla. O da aynı şekilde bana baktığında sağ avcumu havaya kaldırdım ve bedenimi rahatlatmaya çalıştım.

Ancak gözümün önünde canlanan olaylar nefes almamama neden olmuştu.

 
{ Geçmiş }

"Sana asla ihanet etmeyeceğim."

...

"Jeongguk'u çok ama çok seviyorum."

...

"Senin affetme olasılığın vardı anne... ama benim yok. Ben beş ay çektiğim onca zorbalığı silipte mutlu mesut yoluma devam edemem."

...

Özür dilerim Jeongguk, özür dilerim bebeğim, özür dilerim kalp sızım... yemin ederim çok pişmanım yaptığım herşeyden. Sana dokunduğum her an aşkımdan ölüyorum."

...

"Sana özelimi açtım ben Taehyung... sana aile içi meselelerimi anlattım. Nasıl bir psikolojide olduğumu gördüğünde hiç mi vicdan azabı çekmedin? Ne zaman gerçeği söyleyecektin, başkasından öğrenince mi?"

...

"Dayanamıyorum Tanrım! Neden en güvendiğim insan bana ihanet eden sevdiğim çıktı?! Ne yaptım da bununla cezalandırılıyorum!"
...

"Bu bileğimden akan kanım değil, Kim Taehyung'a olan saf aşkımın ölüm imzası."

{ Şimdiki zaman }

"Jungkook! Duy beni bebeğim, kendine gel lütfen!" Karşımdaki adam tarafından sarsılırken geldim kendime. Neler görmüştüm ben onun gözlerinde böyle?

Bu Jeongguk'un, yani benim önceki hayatım mıydı yani? Taehyung bana ihanet ettiği için mi kendimi öldürdüm? O benim hayatımı karartmıştı, beni dokuz yerimden bıçaklamıştı...

"Senin yüzünden öldüm." Dedim buz kesen bakışlarımı gözlerine dikip. Onun da benden pek bir farkı yoktu ancak daha iyi bir bünyeye sahip olduğu apaçık ortadaydı.

"Bebeğim gel hadi gide-"

"Senin bana yaptıkların yüzünden genç yaşımda kendi canıma kıymışım ben!"

Dayanamadım ve diz üstü çöküp ağlamaya başladım. Gördüklerim öyle ağırdı ki, buna kimsenin dayanacağını sanmıyordum.

"Aşkım, gel eve gidelim orada konuşuruz."

"Bitti Taehyung, bir daha asla yüzüne bakmayacağıma emin ol. Fransaya geri dönüyorum ve orada seni görmesem iyi olur. Hoşçakal."


^^

Merak etmeyin ayrı kalmayacaklar. Jungkook sadece gördüklerini hazmedemediği için böyle öfke patlaması yaşadı.

İyi geceler!