{ Lütfen oy kullanın } ...
Bölüm repliği ; " Uğruna soyunuzu bir an bile tereddüt etmeden kurutacağım karım için , bu şekilde konuşmak fazla cesaretli doğrusu"...
***
" Konuya girecek mi artık biri " diye en sonunda sorduğunda. Karşısında ki aşiret ağları yüzünü aşağı indirmiş ve onunla göz teması kurmuyordu.
Mirza Ağa en sonunda tüm cesaretini toplayıp , karşısında ki kor , ateş adama baktı.
" Uzun bir süredir evlisin ama hâlâ ortada çocuk yok ve Diyarbakır'ın ağası olduğun için soyunun devam etmesi gerekiyor. " dedi kısık bir sesle ve devam etti.
" Eğer karın kısırsa yeni bir evlilik , yapman isteniyor " ...
"Ayrıca bu evliliği Demir aşiretinin kızı ile yapılması gerekiyor böylelikle arada ki husumet bitecek o aşiretten Sancaktar konağına gelen kadın ile rahat edeceğiz" diyen Mirza ile asıl dertlerinin çocuk değil Şervan'ı ikinci bir evliliğe itmek olduğunu anlamıştı Şervan.
Mirza Ağa sözlerini bitirdikten sonra kafasını eğip sessiz kalmıştı.
Şervan duydukları ile öfkeden deliye döndü.
" Kızımı karın olarak alırsan husumet bitecek " diyen Yunus Ağa ile Şervan'ın bakışları bu kez ona değdi.
O kadınına bakmaya kıyamıyordu.
Ama bu adamlar onun kadınının canını yakmak istiyorlardı .
Ferhat Ağa , bir boğa gibi burnundan soluyan oğlunu görünce , istediği tek şey şu an bu salondaki herkesin kanlı canlı bir şekilde burdan ayrılmasıydı. Zira oldukça kanlı bir toplantıya tanıklık edilecekti. Oğlu babası Şervan Sancaktar'ın kopyasıydı. Oğluna babasının adını verdiği zaman babası gibi bir adam olacağını hiç düşünmemişti ve bu nedenle ilk göz ağrısı cesur, yürekli oğlu onda hep başkaydı. Göğüsünü gere gere oğluyla gurur duyuyordu Ferhat Ağa.
Şervan onu bu yaşına kadar gururlandırmaktan başka bir şey yapmamıştı. Yaşlı adam bu yüzden evlatlarında en çok ilk göz ağrısını severdi.
" Karımın , kadınımın üzerine başka bir kadın getirmemi istiyorsunuz" dediğinde sinirle güldü adam.
Bakışları Mirza Ağa ' yı bulunca , hâlâ gülerken oldukça sert bir şekilde kafasını Mirza Ağa ' nın yüzüne indirdi .
Mirza Ağa aldığı darbe ile kanlar içinde yere yığıldı.
Şervan ise gözlerinden ateşler saçarcasına , etrafında ki oturmuş adamlara baktı.
" Uğruna soyunuzu bir an bile tereddüt etmeden kurutacağım karım için , bu şekilde konuşmak fazla cesaretli doğrusu " dedi alayla gülerek .
Yunus Ağa'ya baktı " Husumet sikimde bile değil kızın dünya ahiret bacımdır ve karımın tırnağını kızına değişmem" dediğinde Yunus Ağa sinirden kızarmıştı. Onunla daha önce bu denli saygısızca konuşan kimse olmamıştı.
" Aşiret böyle uygun gördü ama kızım o konağın hanımı senin de yeni karın olacak " dediğinde Şervan'nın dudaklarından alaylı bir gülüş döküldü.
Yunus Ağının yanına gittiğinde belinden çıkardığı silahı adamın başına yasladı. Karşısında ki insanların aptal olduğunu düşünmüştü hep ve bu gün ise buna emin olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nârin +18
Random"Bana kendi isteğinle geliceksin " dedi boğuk bir ses tonuyla. Dilini damağına vurduğunda kulaklarıma doğru sıcak nefesini üfledi. "Ve sana söz veriyorum , o gün geldiğinde sana istediğini vereceğim." derin bir nefes çekti içine. Elleri karınımı okş...
