"Bana kendi isteğinle geliceksin " dedi boğuk bir ses tonuyla. Dilini damağına vurduğunda kulaklarıma doğru sıcak nefesini üfledi.
"Ve sana söz veriyorum , o gün geldiğinde sana istediğini vereceğim." derin bir nefes çekti içine.
Elleri karınımı okş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kolları arasında olduğum adamdan önce aşka inancım yoktu. O benim ilk aşkım ve son aşkım olacaktı.
Kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda yeni kısalttığı sakallarından öpüp kokusunu içime çektim. Yüzüme düşen saçlarımı nazikçe arkaya doğru topladığında burnumun üzerine tüy kadar hafif bir öpücük bıraktı. İki yıl , beni iki yıl beklemişti. Bunu düşündükçe bile doğru adamı seçtiğimi anlıyordum. Şervan benim en güzel seçimimdi.
"Bebeğim" uyku mahuru çıkan tatlı sesi ile kalbimde kelebekler uçuşuyordu sanki. Sesi bile içimi titretiyor dengemi alt üst ediyordu.
"Efendim gülüm" dediğimde burnundan gülüp başını boyun girintime gömmüştü. Ona her gülüm dediğimde gülüyordu. Bu hoşuna gittiği içindi bence ve benim romantik bir kadın olmamdan kaynaklanıyordu. "Kahvaltıyı dışarda yapalım sen , ben ve kızımız" dediğinde sıcak nefesi boyun girintime çarpıyordu.
"Doğan gelmeyecek mi?" Sorum ile kafasını boyun girintimden kaldırdı. "Gelmeyecek, adam kaynana gibi çöktü başıma kapıdan kovuyorum bacadan giriyor bari bu günümü karıma ve kızıma ayırayım" dediğinden homurdanarak kocaman bir kahkaha attım. Yüzünü avuçlarımın arasına aldığımda sakalları avuç içilerime batıyordu. "Karınla ve kızınla özel olarak ilgilenmek istiyorsun demek" dediğimde keyifle başını olumlu yönde sallayıp beni onaylamıştı. Uzanıp dolgun dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Geri çekildiğimde gözlerinin kapalı olduğunu fark ettim. Derin bir iç çektim ve sıcak nefesimi kulaklarına doğru üfledim. "Seni seviyorum" dudaklarımdan dökülen bu kelimeler belki de sıradan ve alış gelmişti ama bunu her söylediğimde Şervan içten bir tebessüm bahşediyordu.
Bu benim için yeterli bir sebepti. "Bende seni seviyorum güzel karım" dediğinde gülümsedim. Yataktan çıktığımda banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Dişlerimi fırçalayıp saçlarımı topladım. Daha doğrusu denedim. Saçlarım oldukça uzamıştı. Sıkıntılı bir nefes verdim. "Ne oldu bebeğim?" Şervan bedenini kapının pervazına yaslamış beni izliyordu. Dudaklarımı ıslattım ve ona döndüm. "Saçlarım çok uzamış kalçalarıma kadar uzanıyor resmen ve yıkaması, kurutması ve toplaması işkence gibi" sızlandığımda güldü hafifçe. Yaslandığı yerden doğrulup bana doğru ilerledi. Belimi sarmalayan kolları bedenimi kendine çekerken diğer eli siyah saç tutamlarımın arasına karıştı.
"Kesmek mi istiyorsunuz küçük hanım?" Sıcak nefesi yüzüme çarparken parmak uçlarımda yükselip dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Ne demişti o?
"Ben yapabilirim" dediğinde iç çektim. Ne yapacaktı? Şey mi yapacaktık. Olur ki ben çok tamamım. "Olur yapalım hem kızımız şimdi uyanmaz sen de biraz hızlı olursun" dediğimde kolları arasından çıkıp bileğini tuttum ve yatağa doğru ilerledim. Daha doğrusu denedim çünkü Şervan kocaman bir kahkaha atmış ve beni izliyordu.
