Onyedi: Son şans

6 3 0
                                    

Bölüm şarkısı: Maran Marangöz~Gitme

Hazırdım. Şehiri terk edicektim, mutluydum ve heyecanlıydım. Ancak bir yandanda hüzün vardı içimde.
Kabullenmek istemediğim bir gerçek vardı; hâlâ seviyordum seni Ahter. Karşında diz çöküp ağlayarak yalvarmak istiyordu kalbim. Gelmen için, beni sevmen için yalvarmak istiyordu. Fakat ben beynimi kullanmaya başlamıştım, oda çok yorulmuştu, fakat inan bana... mantıklı karar alabilecek kadar vardı hâlâ.

Yorgundum, seni özlemek ve bunu yoka saymak... çok fazla çapa sarf ettiriyordu... ama emindim. Doğru yolda olduğumdan emindim.

Herneyse... hava alanına gitmeden önce son kez buradan o güzel denizin manzarasını görmeye gittim. Hava karanlıktı. Okadar huzur vericiydiki... sahi... hatırlar mısın o beraber deniz kenarlarında yürüdüğümüz geceleri? Bazen omzuna başımı yaslayıp uyuya kalırdım, omzuna her başımı yaslayıp ay'ı yansılayan aya vakarken saçlarımı üşütmeyen bir rüzgar okşardı... o an gözlerimi kapatıp şükür ederdim, senin gibi biriyle, sevdiğimle sevgili olduğum için... bazen sende sevebileceğim hiçbirşeyin olmadığını fark ederdim... o zaman ama yine fark ederdimki; ben seni sadece sen olduğun için seviyorum ve seni sen yapan iyi veya kötü herşey beni kendine dahada çok aşık ediyordu. Anlatamıyordum! Olmuyordu! Haykırmak istiyordum bazen... içimdeki bu yoğun duygu... sana delilercesine aşıktım ve bunu inkar edemiyordum! Yalan söylemeyi beceremezdim hiç, buyüzden bunuda inkar edemiyordum.
Senin yanında okadsr güvende hisserdimki kendimi... ne ben sana tarif etmeye çalişiyim, nede sen anla... özlem, bunun ne demek olduğunu geçtiğimiz günlerde dahada iyi anlıyordum. Seni özlemek. Beraber geçen günlerimizi özlemek... kendime kızmamı arttıtıyor. Kendime okadar çok kızıyorumki. Zamanında seninle olan vaktimin tadını çıkarmak yerine, mesela ilişkimizin daha uzun sürmesi için çabalayabilirdim. Seni çok seviyorum.

Yine konu dağıldı farkındayım.
Herneyse... ordan çıktıktan sonra hava alanına gittim. Şehir dışına çıkacağim doğruydu, fakat yinede önce ülke değiştirmem gerekiyordu. Bundan kimseye bahs etmemiştim, sadece Turhan biliyordu. Almanyaya gitmem gerekiyordu, orada halletmem gereken bir iki iş vardı. Hava alanında valizlerimi verdim ve uçağa doğru yola koyuldum.
İçinde hâlâ sönmeyen bir umut vardı, fakat ben yinede Ahteride burada, geride bırakmıştım...

Safiye'nin ağzından:

Turhan'nın yanına gitmiştim, bizden birşey saklıyordu. Biliyordum. Zaten sinir oluyordum ona, ne güzel Ahter ile beraberlerdi sonra bu pislik girdi aralarına-.-
Neyse... yinede hoş çocuktu... yani en azından bu kumralın önünde erimeyenide... eeehh şeyy.. tamam konuya gelelim.
Turhan'nın birşey sakladığını biliyordum buyüzden yanına gitme kararı almıştım, fakat gittiğimde beni karşılayan tablo açıkcası beni baya şaşırtmıştı; Ahter gözyaşları ile Turhan'nın oturma odasında onun yanındaki tekli koltukta oturuyordu, elindede bir mektup gibi bir şey vardı. İçeri girdiğimde ise kenarda duran bir zarfı fark ettim. Hemen onların yanına koştum. Ne olduğunu anlamam gerekiyordu!

S: "Ne oluyor burada ya?!"

T: "Sakin ol. Sadece..."

A: "Gitmiş..."

S: "Ne?!"

A: "BEN BUNU NASIL YAPTIM?! LANET OLSUN! KAHIR ETSİN! BENİM SORUNUM NE?! ALLAHIM AKLIMI KAÇIRACAĞIM!"

Ahter elindeki mektubu bırakmadan saçlarını yolar bir hâle gelmişti, gözleri ağlamaktan kızarmıştı ve seside çatallaşmışdı, yandaki üçlü koltukta duran zarfı dayanamadım ve elime aldım. Zarf bir çiçek bahçesi gibi kokuyordu, içini açıp baktığımsa ise, içinde birsürü katlanmış mektup gördüm. Sadece mektupda değil; rujlu kağıtlar, kokulu küçük şiirler, kenarları yakılmış aşk satırları. Aykız'ın bu tarz şeyler yaptığını herzaman biliyordum, ancak bukadar emek... bilmiyorum... gerçektek bukadar emeği sadece Ahter için mi harcamıştı? Pes doğrusu. Herhangibiri için değil, kendim için bile bukadar emek harcayamazdım.
Herneyse Ahtere döndüğümde okun dizlerinde derman kalmadığını fark etmiştim.
Turhana döndüm.

S: "Ya biri bana burada ne olup bittiğinu açıklamak istiyor mu?!"

T: "Ya bak ben sa-"

A: "SUS! SUUUS! SUS! SUS! SUS! LANET OLSUN SUS! KONUŞMA! NASIL YA?! BEN- AAAAAAAHHHHH!"

Ahter bayılmak üzereyedi. Neredeyse kayıp olmuş ve çatallaşmış olan sesiyle ağlamalarına ve bağırmalarına karışan sözleri vardı. Acı çektiğini görebiliyordum.

S: "Ahter bağırmazmısın lütfen ya! Görende biri öldü sanıcak."

T: "Ya ben asl-"

A: "ÖLDÜ ZATEN! HAYATIMIN TEK ANLAMI! BANA BENDEN ÇOK DEĞER VEREN! BENİM İLK, SON VEDE TEK AŞKIM ÖLDÜ!"

S: "Kim?"

A: "AYKIIIIIIIIIZ! AAAH DAYANAMIYORUM!"

S: "N-n-nasıl? A-a-aykız ölemezki? Nasıl ya?!"

T: "Ya ben bi açı-"

A: "GİTMİŞ SAFİYE GİTMİŞ! ÜLKEYİ TERK ETMİŞ! VE BUNLAR VARYA BUNLAR! BURADA YAZANLAR ÇOK ACITIYO BE! BUKADAR SEVERKEN O BENİ BEN ONA NASIL KIYDIM?! BEN NASIL YAPTIM BUNLARI?! NASIL?! ALLAHIM! DAYANAMIYORUM!"

Elime mektupların en çok kırışmış olanını aldım, üzerinde bir tarih yazıyordu ve ben bu tarihi biliyordum. Bu Aykız ile Ahterin sevgili olmalarından bir gün öncesinin tarihiydi!
Bir dakika. Bu o mektupdu! İnanamıyordum! Bu mektubu bir gün okumayı bırak ellemeyi bile düşünmüyordum. Aykızın, Ahter için olan mektuplarına kimse dokunmamıştır bugüne kadar, değerleri çok büyüktür Aykız için ve Ahtere bile okutmazdı. Bana bu mektupdan bahs etmişti ve dedikleri aklıma gelmişti:
"Bu mektubu ona birgün verirmiyim bilmiyorum, fakat o bunu okuyacak olursa bile tek iki nedeni olabilir. Bir; ben ona bunu düğün gecemizde hediye olarak veririm, veya iki; ben ölürsem, yada herşeyi terk edersem."
Aklıma bu dedikleri geldiğinde mektuba bir göz attım ve tüylerim diken diken olmuştu. Bu okadar saf ve güzel bir aşktıki....
Dayanamazdım, yapamazdım. Ahtere doğru hızlı adımlarla yürüyüp onu iki omzundan tutup salladım onu.

S: "AHTER KOŞ! HİÇBİRŞEY İÇİN HİÇBİR ZAMAN GEÇ DEĞİLDİR! HÂLÂ BİR ŞANSIN VAR! DAHA GEÇ OLMADAN GİT! EN AZINDAN BU SEFER KORKAK OLMA!"

A: "AYKIZ... O..."

T: "Ben gittiği hava alanını biliyo-"

A: "ÇABUK GÖTÜR BENİ ORAYA NE OLUR!"

Böylece yola çıkmıştık. Az kalmıştı. Neredeyse hava alanına varacaktık, fakat uçağın kalkmasına son 3 dakika vardı...

Bölüm sonu şiiri/sözü:

Bazen tek gerekli olan şey bir dua ve cesarettir, şayet bu iki şey ile allahın izni ile evvela doğru yolu buluruz...

-venus

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bugün baya geç kaldım farkındayım:[
Özür dilerim:[
Fakat bölümü yinede beyendiyseniz, beyenmeyi yani votelemeyi, yorumlamayı ve takip etmeyi unutmazsanız çok mutlu olurum!:]

Birdahaki bölümde görüşmek dileğiyle!
Hepiniz çok seviliyorsunuz!

-venus

Yeni tarihe geçen aşk | Yarı TextingWhere stories live. Discover now