6. bölüm

299 42 37
                                    

Arkadaşlar çok üzgünüm bölümleri geç geç atıyorum. Azerbaycanda dersler çok fazla zor ve sayı olarakta çok.

Neysee iyi okumalarr💓💓💓

Felixten...

Gözlerimi güneş işıkları eşliğinde Hyunjinin yanında açtım. Çok huzurlu hissediyordum kendimi. Kalkmak niyetim yoktu. Gözlerimi Hyunjine çevirdim. O hala uyuyordu. Bende bu fırsatı kullanarak dahada sokuldum ona.

"Hmmh, uyanmışsın?"

"Sen uyumamışmıydın?"

"Yeni uyandım."

Belimden tutup beni daha kendisine doğru çekti ve saçlarımla oynamaya başladı. Bu nasıl bir hisstir bilmiyorum. Ama, kendimi baya mutlu hissediyorum.

"Mutluyum galiba."

"Hmmh, öyle mi?"

"Öyle."

Ona daha sıkı sarıldım. Eminim herkesin Hwang Hyunjin ile aynı yatakta uyuma hayali vardır. Ve ben bunu şahsen hepinizin adından gerçekleştiriyorum merak etmeyinn.

"Çok tatlı görünüyorsun..."

"Ben mi?"

"Tabii ki sen Lix."

Biraz kızardım. İltifatlara alışık birisi değildim. Sadece dansta biraz iltifat almışımdır. Onlarda benim karakterimi açmıyordu. Ama birisi beni 'tatlı' adlandırınca, ki bu sadece 'birisi' değil. Kendisi mukemmel birisi. Kendimi cidden özel hissettim.

"Zaten özelsin."

"Sesli mi düşündüm?"

"Hayır, ama fikirlerini gözlerinden okuya biliyorum."

İnana bilirmisiniz bilmem ama, cidden mucizevi birisi. Tam bir mucize harika birisi. Bana çok garip geliyor ama, gerçek anne baba sevgisi görmeyen insanlar fazla. Onlar kendilerini sevgililerinde bulacaklar, kim bilir? Belkide bulamayacaklar?

"Felixim, kalkmamız gerek hem çalışmam gerek Chanla, bu gün akşamada konser var. Senin için en ön sırayı seçdim sevgilim."

"Sabırsızlıkla bekliyorum."

"Şimdi kalk bakalım."

Beni kolumdan tutup nazikçe kaldırdı. Resmen prenses muamelesi görüyordum. Olamaz, bu beni çok utandırır. Kafamı aşağı doğrulttum. O ise uzun ince elleriyle yüzümü kaldırdı.

"Şah dur prenses."

"Aklımı nasıl okuyorsun anlamıyorum."

"Felix bilirsin işte, eyes don't lie."

15 dakika sonra

Günlük rutinimi tamamladıktan sonra salona yemek için gittim. Büyük bir sofra hazırlanmıştı. Masa büyüktü ama tek bir kişi oturmuştu. Oda Hyunjindi. Ben ne yapacağımı bilmeyip öylece kapıda salak gibi durdum.

"Neden orda öyle durdun ki? Gel otur kahvaltı yap." Ve yanındaki yeri gösterdi. Bende yavaş yavaş gidip oturdum. Kahvaltımı yapmaya başladım. Sonra ise içeriye Chanmin ikilisi geldi.

"Abartma ya dedoş, sadece bir öpücüktü."

"Sapık şey seni hırr!"

Hyunjin ve ben anlam veremeyerek sadece odaya giren chanmin ikilisine baktık. Bu terslikte bir iş vardı.

"Lan Chan, senin dudağında neden ruj var cidden!?"

Concert's prince •HyunlixOnde histórias criam vida. Descubra agora