11.BÖLÜM:Anılar

45 4 0
                                    

Gözleri aşka gülen - Nilipek

(Yazel üç yaşındayken)

Küçük kız kaşlarını çatarak "Sen sarı civcivsin bir kerem." dedi inatçı bi' şekilde.

Oğlan "O zaman sen de kara civcivsin." dedi. Sesi çok hafif peltek çıkıyordu ve bu özelliği ona ayrı bir tatlılık katıyordu.

Kız öfkeyle "Ben civciv değilimkine! Sen civcivsin, hem de sapsarı olanından!"

Oğlan aklına gelen şeyle "Doğru sen kedisin, hem de kapkara olanından." dedi kızın taklidini yaparaktan. Onu sinir etmeye bayılıyordu.

"Ben niye kedi oldum ki şimdi!?"

"Kedi gibisinde ondan."

"Peki neden kapkara olanından?" diye sordu kız.

"Saçların siyah ve bi' nedeni daha var."

Merakla "Neymiş öbür nedeni?" diye sordu. Gözlerini koca koca açmış bakıyordu.

Oğlan gülüp "Şimdi söylemem." dedi.

"Uf Aybora söylesene."

Kaşları çatıldı "Aybora deme, sarı civcivim de."

***

"Ben senden erken okuma, yazma öğrenicem." dedi sarışın. Amacı kızı sinir etmekti.

Kız bana ne manasında omuzlarını kaldırıp indirdi "Aramızda bi' yaşcık var. Abartma"

Oğlan tam azını açmış konuşacakken "Sen beni burada bekle, ben hemen geleceğim." dedi kız aklına gelen şeyle.

Seke seke yürüyerek bahçesinde oldukları evine girdi. Bir kaç dakika sonrada hemen civcivinin yanına vardı.

Kız iki eliyle tuttuğu, dalin şampuanındaki sapsarı ve mavi gözlü civcivi gösterdi "Bak aynı sen!" dedi sevinçle.

Oğlan gülerek kızın bozulan kâküllerini düzeltti.

O sırada okuldan dönen Ayaz, ikiliyi görüp "Uzak dur kardeşimden sarı çiyan!" diye bağırdı.

Kız "Sarı çiyan değil ki o, sarı civciv." dedi abisine doğru koşmadan önce.

Abisi anında kollarını açtı küçük bedene "Sen nasıl istersen miniğim." dedi büyük bi' sevgiyle. Ardından da Aybora'nın yanına doğru ilerledi.

Kız kafasını abisinin göğsüne yasladı "Balım saçımı örer misin?" diye sordu. Daha küçücük olduğundan bazenleri kelimeleri yuvarlayarak söylerdi.

"Sen iste yeter ki balım." dedi gülümseyerek.

Ayaz boştaki eliyle Aybora'nın altın sarısı saçlarını dağıttı.

Aybora aile dostlarının çocuğuydu ve onu da kendi kardeşi gibi severdi. Ayrıca babaları işlerinde ortaklardı.

Oğlanın omzuna dokunup yanına çekti ve eve doğru ilerlediler.

Salona geçtiklerinde Ayaz, kardeşi ve Aybora'yı koltuğa oturtmuş, hemen geleceğini söyleyip, bir iki dakika sonra elinde bi' kitapla geri gelmişti.

Ne yaptığını anlayan iki çocuk hemen abileri otursun diye kenara kaydılar. Tam ortalarına oturan Ayaz'ın göğsüne Yazel omzuna ise Aybora başını koydu.

Ayaz'da Küçük Prensi tekrardan okumaya başladı onlara...

***

"Kedi, o şeyi benden uzak tut!" dedi Aybora, küçük kızın elindeki koca tırtıla bakarak.

Bazı YalanlarOnde histórias criam vida. Descubra agora