Taksi

2.1K 119 4
                                    

Grup sahneden indiğinde yerine geçen dj eşliğinde Poyraz gibi 30' larında olmayanlar için eğlence bir süre daha devam edecek gibiydi bu gece.

Poyraz ve arkadaşları içinse gitme vaktiydi. Hesabı ödeyip gelen Doğan bütün itirazları reddetmiş ve kararlı bakışlarıyla herkesin kredi kartlarını cüzdanlarına geri yollamıştı.

"Buse hemen ayrılmasa da bir sonrakine borcumuzu ödesek" diye düşündü Poyraz. Doğan ve Buse ayaklandığı sırada Gökhan da yan masada kesip durduğu kızıl saçlıyla sonunda muhabbet kurmuştu, onun gecesi daha uzun sürecekti anlaşılan.

Buse'yi, Doğanın şoförü evine bırakacaktı. İkisinin başbaşa kalmalarını istediği için onu da bırakma tekliflerini kabul etmedi Poyraz.

Alkol alınacağı gecelerde bir şoförün olması ne güzel olacağını düşündü, park yeri aramanın başkasının sorunu olması falan büyük lükstü gerçekten.

Buse bu sefer şaşırtıcı olarak beş parasız bir bad boy getirmemişti yanlarına.

Arkadaşı adamla parası için beraber değildi elbette. Gökhan ve Buse zaten varlıklı bir aileden geliyorlardı. Konuştuğu kişilerin maddi durumunu önemsemediğinden nasıl oluyorsa sürekli de meteliksiz insanları bulurdu kız.

Bad boy deyince aklına Görkem gelince yüzünü buruşturdu. Yakışıklı ve çekici havasının çirkin karakteriyle bir hiç olması yazık olmuştu.

Poyraz gibi orta gelirli biri zaman zaman gittikleri mekanları karşılamakta zorlansa da arada bir bu akşamki mekan gibi yerlerde de buluşurlardı. Malesef burada da Görkem Akay felaketiyle tanışmıştı.

Gökçe Hanıma karşı bu tanışma hiç olmamış gibi davranmalıydı. Yalan söylemek huyu değildi ama isterse iyi bir yalancı olabilirdi Poyraz.

Buse ve Doğanla vedalaştı. Vestiyerden aldığı kabanını giydi ve atkısını boynuna sıkıca sardı. Ocak ayı oldukça sert geçiyordu bu yıl.

Mekanın önünde taksi beklemeye başladı. Dışarı çıkar çıkmaz buz gibi olmuş ellerini ceplerine sokmuş ,ağzını atkıya dayamış üflediği nefesiyle ısınmaya çalışıyordu. Arkasında duyduğu çakmak sesi ve sigara dumanına dikkat kesildi.

Bu saatte bir serserinin ona bulaşmamasını umuyordu. Kafasında bin bir senaryo dolaştı. Bu şehir her geçen gün daha da tekinsiz oluyordu. Gecenin bu saatleri de sarhoş insan sayısı da çok fazla artıyordu. Ekonomik çöküş, kaçak göçmenler ve uyuşturucu çeteleri de sağolsun üniversite zamanları sabahlara kadar rahatça dolaştığı yerlerde şimdi ürküyordu. Buse'yi bindirdiği taksinin plakasını kaydederdi mesela anında.

Sosyolojik analizleri ve gelecek endişelerini bir kenara bırakarak kimliği belirsiz kişiye odaklandı.

Kalın bir erkek sesi duyuldu sokakta "Bu saatte burda taksi bulamazsın."

Şarkı söylerken kulağa daha ince gelen sesi tanıyamamıştı ilk başta.

Cevap vermek üzere döndü ve sokak lambasının ışığında bile farkedilen mavi gözlere takılı kaldı Poyraz.

Genç adam bir elinde kaskıyla motoruna dayanmış sigarasını içiyor, bir yandan da alaycı gülümsemesiyle Poyraz'a bakıyordu.

Rahatsızca yerinde kıpırdandı. Bugün Görkem'e yeterince maruz kalmamış mıydı?

Gözlerini adamın mavilerinden çekti kolay olmasa da. İnsanın içine işleyen derin bakışları vardı bu Görkem'in.

"Neden? Durağı aradım gelince yollarız dediler" dedi sert ifadesini bozmadan mesafeli bir tavırla.

"Taksiciler dürüstlüğüyle en meşhur meslek grubudur ya İstanbul'da." dedi alayla Görkem.

Poyraz biraz utanmıştı. Görkemin karşısında kandırılmaya hazır ve toy görünmekten rahatsız oldu. Sonra rahatsız olduğu ve adamı ciddiye aldığı için kendine kızdı.

Görkem cevap beklemeden konuşmaya devam etti. "Bu sokaktan geçmeyi sevmiyorlar. Ana yola doğru çık oradaki mekanlar daha büyük diye orada müşteri beklerler genelde."

Onun gece boyu konuşmaya isteksiz hali yerine cevap verip yardımcı olması şaşırtsa da "Teşekkürler oraya gideyim o zaman" diyerek uzaklaştı Poyraz.

Görkem istifini bozmadan başını salladı "Rica ederim Poyraz." Poyraz'ın arkasını dönüp gidişini izlerken sigarasını içmeye devam etti.

A canım, ben de beşerim, bak

Sazımın telleri toprak

Beni baştan bir çıkarırsan

Nasıl yandık, haberin yok

Saklambaç (BxB)Where stories live. Discover now