Gökçe

1.8K 102 6
                                    

Poyraz'dan

"Hoşgeldiniz Gökçe Hanım başlayalım mı?"
Saat 14.00 seansı Gökçe Hanıma aitti bugün. Benim de uzun zamandır hem çekindiğim hem de heyecanla beklediğim bir görüşme olacaktı bu.

"Evet, lütfen başlayalım" dedi kadın koltuğa iyice yerleşerek.

Elimde notlarımı aldığım defterimle karşısındaki koltuğa oturdum ve dikkatle dinlemeye başladım onu. Anlatacaklarını ekstra bir merakla dinleyeceğimi inkar edemezdim.

"Nasıl geçti bir ayınız, daha iyi misiniz?"

"Melankoli halinde" dedi çekinerek

"Anladım. Olabilir daha çok olmamıştı ilişkiniz biteli, dediğim gibi yas süreci değişkendir."

"Benimki fazla uzun sürecek gibi"

"Peki,tetikleyici bir olay yaşadınız mı bu süreçte?"

"Görkemi gördüm"

Dikkat kesildim hemen. "Nasıl bir ortamdı? Ne hissettiniz?"

İç çekti "Arkadaşlarımla dışarı çıkmıştık yakınlarda bi yerde sahneleri varmış. Gece bitiminde karşılaştık. Ne hissettiiim? Malesef özlem hissettim Poyraz Bey. Motorunun arkasına binip gittiğim zamanlar aklıma geldi. Sımsıkı sarılırdım ona."

Yine ağlamaya başlamıştı.

Anlattıklarından hoşlanmama sebebim bir kadının çektiği aşk acısıydı değil mi?  Ötesi olamazdı. Görkemin motorunun arkasına binmiş bu güzel kadın ve neşeli hali canlandı gözümde. Savuşturdum hemen.

"Peki sizce neden atlatamıyorsunuz, anlattıklarınıza göre çok da yolunda değilmiş her şey. Ulaşılamayanın cazibesi diyebilir miyiz?"

"Güzel günler...onları unutamıyorum sanırım. Görkem ilk aşkımdı ilk hayal kırıklığım da aynı zamanda"

"Bu bir sebep olabilir. İlklere çok anlam yüklemek sık rastlanan bir durum  doğru ya da yanlış diyemem tabi"

"Mesela ne güzeldi ilişkide, sizde özlem uyandıran kısım ne olabilir?" diye sordum.

"Kesinlikle ilk zamanlarımız. Tanıştıktan sonra sık sık nereye gitsem onu görür oldum. Sanki beni görmek için çabalıyordu. O ilk karşılaşmaların heyecanı başkaydı. Birden ummadığınız bir yerde dünyanın en güzel mavileriyle gözlerinizin buluşması... nasıl anlatabilirim ki?"

"Anlatamazsın ama anlayabilirim" diye düşündüm.

"Çok centilmen ve yardımseverdi. Şu an ise tam tersi kaba anlayışsız ruhsuz bir Görkem var karşımda"

"Karşılaştığınızda ne yaptı?"

"Kafasını çevirdi yabancıymışım gibi davrandı"

"Yaşadıklarınızı inkar eder gibi gelmiş olmalı"

"Çok gücüme gitti Poyraz Bey. Gerçi daha önce arabasında bi erkekle öpüşürken de, başka bir zaman bir kızla el ele de görmüştüm" dedi çekinerek. Bir sırrı açıklıyordu bi nevi. "Ama tanımazdan gelişi daha kötüydü."

Odaklandığım nokta bencilce olabilir ama benim de bir insan olduğum unutulmasın.

Demek biseksüeldi Görkem, yani kafamda kurmuyordum bir şeyleri. Belki de arkadaşca yaklaşıyordu gerçekten de. Ve evet bu durumda kafamda kuruyor oluyordum. 

Bu düşünceleri  bırakıp işime geri dönmem gerekiyordu  bu seans benim kafa karışıklığım için değildi Gökçe Hanımındı.

"Ve ihaneti affettiniz. Sizce doğru muydu?

Panikle ekledim "Yanlış anlamayın yargılayamam, sizin hayatınız sizin tercihiniz. Kendinizi affetmeme sebeplerinden biri olarak bunu gördüğünüz için tekrar sormak istedim"

"Doğru değildi" dedi. Yüzüme değil masadaki küçük Freud büstüne sabitlemişti gözlerini.

Yalan mı söylüyordu? Benim ve diğer insanların duyması gerekenin bu olduğunu düşündüğü için mi cevabı buydu?

"Gözlerime bakarak şarkı mırıldanırdı mesela. Dünyada sadece ikimiz varmış gibi hissederdim"

Bu duyguyu da anlayabileceğimi fark ettim talihsiz bir şekilde.

İletişimimize bir isim koyamadığım adam, bir danışanımın hayatının merkezi konumundaydı. Sadece sahnenin değil seansımızın da starıydı Görkem Akay.

Az da olsa tanıdığım adamı bu kadından hiç tanımamışcasına dinliyordum.iki yüzlü hissetim ama ne diyebilirdim ki? Meslek etiği, tesadüfler karşısında çaresiz kalmıştı ve biz  Görkemle tanışmıştık. Ve adamın arabasındaydın dedi iç sesim. Ve adamı beğeniyorsun, sana hamleler yapmasına izin veriyorsun. İzin veriyordum, o hamleleri istiyor bile olabilirdim gerçeği inkar etmenin anlamı yoktu.

Gökçenin anlattığı hiçbir hissi yadırgamıyordum. Böyle devam edersem o bitiş ve hüsran kısmını da anlayabilirdim. Görkeme yakın olursam kalp kırıklığını da çok iyi anlardım. Onu başkalarıyla yakalayan ben olurdum. Sıkılıp kenara attığı ben olurdum.

Seans bitiminde ben de sarsılmıştım ilk kez. Farkındalık çarpıcıydı.

Bu ofiste yüzlerce hikaye dinlemiştim, en acı hatıraları bile. Hiçbiri benimle ilgili değildi,kendimden bir şeyler bulduğum oldu elbette. Ama yer yer çok incelen tül bi perdenin arkasından izledim ve yorumladım hepsini. Şimdi perdenin kalktığı noktadaydım ve Görkem orada bekliyordu.

Görkem


Saklambaç (BxB)Where stories live. Discover now