-7-

115 11 12
                                    

O gece eve Sasuke'nin verdiği çikolatanın paketiyle dönmüştüm, yine kar başlamıştı. Keşke Sasuke de ona ördüğüm atkıyla dönseydi, diye düşündüm. Atkının hala Naruto'da olması sinirlerimi bozuyordu. Üstelik şimdi de Naruto'nun benden hoşlanma ihtilmali beynime yerleşmişti, Hina yüzünden. Hinata'nın bana yaptığının kahpelikten başka açıklaması olamazdı. Naruto benden hoşlanıyor olsa bile, bu benim suçum değildi. Hinata'nın bunu anlık gafletle yaptığına kendimi inandırmaya çalıştım. Eninde sonunda özür dileyecekti, herhalde yani. Tam o sırada mesaj bildirimiyle titreyen telefonuma Hinata olması umuduyla baktım. Numarayı tanımıyordum.

"+90 **********"

- Gezi kulübündeki arkadaşımın kulüp Whatsapp grubundan numaranı gördüm, merhaba Sakura. Sasuke ben. Umarım daha iyisindir.

Kalbim çok hızlı atarken otomatik olarak kocaman sırıtmaya başladım. Daha bir kaç hafta önce yüzüne bakmaya korktuğum Sasuke, benim telefon numaramı bulmuştu ve iyi olup olmadığımı kontrol ediyordu.

-İyiyim Sasuke çok teşekkür ederim. Sen nasılsın?

Mesaji yazıp telefonu resmen yatağa fırlattım. Kulağıma kadar kızardığına emin olduğum suratımı yastığıma gömdüm. Artık sırıtmam kıkırdamaya dönüşmüştü.

"Sasuke🎀"

-İyi olduğuna gerçekten sevindim. Ben de iyiyim.
                [❤️(1)]

Heyecandan ellerim titriyordu, ne yazacağımı bilemiyordum. Mesajını beğenip yazacağım bir sonraki mesajımın ne olacağını düşünürken "çevrim içi" yazısı "yazıyor" oldu.

"Sasuke🎀"

- Haftasonu dağ evine gezi düzenliyorsunuz sanırım, yer var mı?

Geziye gelmeyi mi planlıyordu? Tabiki de öyleydi, yoksa niye yer olup olmadığını soracaktı? Asıl önemli olan, sormak için arkadaşını değil beni seçmişti.

-Evet hala yer var.

"Sasuke🎀"

-Sen geliyor musun Sakura?

Benim gelip gelmememe göre mi karar verecekti? Sanırım bu çocuk bana çok aşıktı, evlenme teklifi etmek için de dağ evini seçmişti. Başka bir açıklaması olamaz.

-Geliyorum tabii.

"Sasuke🎀"

-Ben de geliyorum o zaman. Yarın öğle arası kantinde olabilir misin? Ücret, gezi saatleri vb. detayları konuşuruz, olur mu?

Tabiki de olurdu, günün her saati olurdu. Sonsuza kadar olurdu.

-Tabii, seni bekliyor olacağım.
                  [❤️(1)]

Bir süre Sasuke'nin bana attığı kıpkırmızı kalple bakıştık. Mutluluktan artık utanmazca kahkahalar atarken bi anda aklıma Sasuke'nin iyi bir insan olduğu geldi. Bu davranışlar bana özel değil yani. Öyle miydi ki? Bir süre tavanı izleyerek bunu düşündüm. Büyük ihtimalle ortada bana özel bir durum yoktu, aşık falan da değildi. Ama ya öyleyse? İşte bu minik ihtimal platonikliği sürdürmeye yeterdi.

Sabah olduğunda okula her zamankinden erken gelmiştim. Koşarak kütüphaneye girdim , İno her zamanki gibi ordaydı.

"... öyle işte kanka yazdı bana inanılmaz."

İno alaycı bir sırıtışla cevapladı.
"Hangi büyü söyle hadi Sakura."

Söylediği şeye alınarak bakışlarımı başka yöne çevirdim. Tam ağzımı açıp konuşacakken görmeyi beklemediğim biriyle karşılaştım. Hinata, elinde kare bir kutuyla masamıza geliyordu.

"Sakura, ben özür dilemeye-"
Elimi kaldırarak susmasını işaret ettim.

"Hinata, bir erkek uğruna hem de ortada kanıtlı bir olay yokken bana bu şekilde saldırıp özür dilemeye mi geldin? O kadar yılın hatrına yaptığın şerefsizliği daha fazla yüzüne vurmayacağım, senden nefret de etmiyorum. Ama benimle tekrar arkadaş olmayı bekleme sakın. Bugün Naruto için satarsın yarın başkası için. Sana artık güvenemem."

"Biliyorum Sakura, buraya beni affetmen için yalvarmaya gelmedim. İçimi rahatlatmak için tatlı aldım size. Naruto zaten eninde sonunda sevmesi gereken kişinin ben olduğunu anlayacak, bu yüzden kanıtlanmamış herhangi bir olayın önemi kalmadı. Bay bay Sakura."
Hinata bencilliğini ortaya koydu ve çikolatalı pastayla bizi yalnız bıraktı.

Öğlen arasında ellerim titreye titreye kantine indim. Köşedeki masalardan birinde oturdum ve Sasuke'yi gözlemeye başladım. Bir yandan onu gözden kaçırmamak istiyor bir yandan da ilgilenmiyor gibi görünmek istiyordum, ve tanrım bu o kadar zordu ki. Sonunda elinde iki kahve bardağıyla Sasuke'nin geldiğini gördüm. Ne ara gitmişti ki kantine?

"Merhaba Sakura. Güzel bir masa seçmişsin." Sasuke, terli saçlarını arkaya atarken gülümseyerek konuştu. Takım antrenmanları başlamış olmalıydı.

Bir süre gezi hakkında konuştuk. Ücreti, ne kadar süre kalınacağını, ne kadar tutacağını ve gezi rotasını netleştirdikten sonra nasıl olduysa bir anda konu gelecek planlarımıza gelivermişti.

"Ben laboratuvar ortamında çalışmak çok isterdim aslında, ama kapalı alanda fazlaca zaman geçirmeye hiç tahammülüm yok." dedi Sasuke. "Daha esnek bir meslek benim için uygun olur. Evden çalışan bir yazılımcı olabilirim belki." Gülümseyerek bakışlarını bana yöneltti." Ya sen Sakura?"

"Çok net hedeflerim yok." diye başladım söze, elimde olmadan kızararak. "İşletme falan olabilir belki."

Sasuke, "Sanattan ilerlemek istemez misin?" diye sorduğunda biraz şaşırmıştım. Çizim yaptığımı nereden biliyordu ki? Aklımı okumuş gibi yanıtladı:"Naruto çizimlerini göstermişti bir keresinde, oradan biliyorum."

O masada biraz daha gelecek hakkında konuştuk ve benim grafik tasarım sınavları için hazırlanmama karar verdik. Gerçekten de böylesi daha iyi olur gibiydi.

Zil çaldığında Sasuke ile vedalaştık ve sınıflara dağıldık. O gün bir daha Sasuke'yle hiç konuşmadım. Ama bu hafta sonu ona doyabileceğim kadar zaman olacaktı zaten. Dağ evi gezisini iple çekiyordum.

°°°°°°°°°°°°°°°°
SELLAAAMM sinavlar bitiyor yavas yavas neler yaptiniz bakim??!!!

benstabil

umarım herkes iyidir ozlediniz galiba beni ben hissettim ozlediginizi❤️❤️daha sık yazmaya calisicam

vote ve yorumlari unutmayalimmm💞💞

İLK DEFA MEDYA EKLEDİM!

last christmas without you | | sasusakuWhere stories live. Discover now