1.3

89 21 11
                                    

Feyza'dan|

Masanın üstündeki fosforlu kalemi alıp az önce çözdüğüm testi cevap anahtarından kontrol etmeye başladım. Teker teker her soruya tik atarken yüzümde mutlu bir sırıtış belirlenmişti. Soruları doğru yapmayı çok seviyordum. 

Kalemi bırakıp ikinci teste giriş yaptım ve soruyu çözmeye başladım. Eş zamanlı olarak sınıfın kapısı açılırken, dikkatimin dağılmaması adına büyük çaba gösterip kafamı testten kaldırmadım ama sırama doğru gelen adım sesleri ile kafamı kaldırmak zorunda kalmıştım. Gelen Büşraydı. Önümdeki boş sıraya oturdu ve bir kaç dakika teste göz gezdirdi.

"Ne oldu?" dedim ona atfen konuşması için.

"Hiç." dedi omzunu silkeleyerek ama daha sonra fikrini değiştirmiş olacak ki gözlerini testten çekip bana odaklanmış ve konuşmaya başlamıştı.

"Biraz aşağıya inelim mi?"

"Bir şey mi oldu?" Fazla çekingen konuşmuştu, normalde olsa kolumdan tutar aşağıya inmek için beni sürüklerdi. Fikrimi sormazdı.

"Yani... Benimle Erenlerin yanına gelmeni istiyorum." dedi tek nefeste. İtiraz edecektim ki bunu yapacağımı bilir gibi izin vermeden konuşmaya devam etti. "Biliyorum kabul etmiyorsun ama lütfen ya, lütfen. Hem onlar da seni merak ediyor, beş dakikacık yanımda dursan ne olur ki?"

"Olmaz Büşra, onları sevmediğimi biliyorsun. Beni onlarla muhattap ettirme, uğraşamam, ders çalışacağım zaten."

Yüzü anında düşmüştü. "Biraz da mı olmaz?"

Kafamı iki yana sallayıp teste geri döndüm. "Sen git onların yanına, ben gelmeyecem." Eğer biraz daha ısrar ederse dayanamaz kabul ederdim bu yüzden ısrar etmesini istemiyordum.

Beni onaylayıp sıradan kalktı ve çıktı. Bu haline üzülsem bile elimden gelecek bir şey yoktu, onların yanına asla gitmezdim. Neyse diyerek testine geri döndüm ve bir iki test daha çözdükten sonra yeterli olacağına kanaat getirince oturduğum yerden kalkıp sınıftan çıktım.

Zilin çalmasına bir iki dakika vardı ama biraz geç kalmam sorun olmazdı. Merdivenlerden hızlı hızlı inip, kantine indiğimde kahvemi doldurup ödeme yapmak için cebimden parayı çıkardım. Öğretmenler zili tüm katlarda yankılanırken oyalanmadan kahveyi aldım ve kantinin dışına ilerledim.

Bir kaç adım ötemde olan yüz suratımı asmama neden olsa bile bir şey fark ettirmeden hızımı arttırdım konuşmamak için. Ayı gibi önüme geçmesi ile son anda kendimi tutmuştum üzerine düşmemek için ama kahvenin çoğu elime dökülmüştü sarsıntıdan dolayı.

Siktir, gerizekalı Eren.

"Mal mısın?" dedim sinirle. Yemin ederim gram akıl yoktu bu çocukta.

"Eğer hızla yanımdan geçmeye çalışmayıp dursaydın başına gelmezdi " dedi üste çıkmaya çalışarak.

"Eğer görmezden gelip gitmeye çalışıyorsam konuşmak istemediğim içindir. Şimdi de çekil önümden."

Dediğimi yapmayıp tam tersine sırıtarak üstüme doğru geldiğinde bir kaç adım gerilemiştim. Şeytan diyordu kalan kahveyi yüzüne dök diye ama daha sonrasında muhattap olmak istemiyordum bununla.

"Eren siktir git, uğraştırma beni."

"Aaa, ayıp! Hiç yakışıyor mu senin gibi birinin ağzına bu sözler?"

Alay dolu ifadesi devam ederken gözlerimi devirdim. Ona yakışan daha dolu dizgin sözlerim vardı ama neyse...

"Bir şey soracam sonra gidersin" dedi sabrımı sınarcasına.

"Ne var?"

"Biz niye konuşmayı kestik ki? Neden eskisi gibi olmuyoruz?"

Beklemediğim soru karşısında xumura uğrarken bir kaç saniye boyunca cevap verememiştim. Daha sonrasında uzunca bir şeyler demek için ağzım açılıp kapansa bile ne diyeceğimi bilememiştim. Ne diye bunu sormuştu ki şimdi?

Kendimi toparlayıp da bir şeyler diyecektim ki elini yanağıma doğru uzatıp bir makas almış ve şerefsiz gibi sırıtarak gitmişti. Elimdeki yarım bardak kahve ve elimin sızısı ile oracıkta kaldığım birbkac dakikada yaptığı şerefsizliği fark etmiştim ve buna bir şekilde kandığım için kendime küfürler sunarak yukarıya çıkmıştım.

Göt yine götlüğünü yapmıştı.

Ay biz geldiiikkk
Birden ilham geldi ve boşa gitmesin diye wattpadi indirip bölümü yazdım şimdi gece gece salıp kaçacam.

Ufak bir soru;
Sizce geçmişte ne olmuştur? Ya da Eren şerefsizlik yapıp abartıyor mudur?

Tabi okuyan varsa🤧

göt lalesi ⤿ textingحيث تعيش القصص. اكتشف الآن