2.0

77 22 6
                                    

aa.feyz: Büşra

aa.feyz: Neredesin?

aa.feyz: İyi misin?

aa.feyz: Melike ağladığını söyledi

aa.feyz: İyi misin?

aa.feyz: Nerede olduğunu söyle lütfen
-11.34-

aa.feyz: Büşra

aa.feyz: Korkmaya başladım bak
-11.58-

aa.feyz: Eren
-12.19-

aa.feyz: Bak buraya bı

erenclk: Ne var?

aa.feyz: Büşra nerede biliyor musun?

erenclk: Hayır

aa.feyz: Ne demek Hayır ya?

aa.feyz: Senin sevgilin değil mi?

erenclk: Ne bileyim Feyza

erenclk: Yine saçma sapan bie şey için ağlamaya gitmiştir.

aa.feyz: Gerizekalı

aa.feyz: İnsan hiç mi merak etmez?

erenclk: İnanır mısın ediyorum zaten

erenclk: Bulunca söyle sana zahmet

aa.feyz: Beyinsiz göt lalesi

Telefonu bir kez daha kulağımın önüne bıraktığımda daha önceki yüz seferde de olduğu gibi 'aradığınız kişiye ulaştılmamaktadır' lafını duyunca oflayarak telefonu kulağımdan çektim ve okulun arka bahçesine doğru ilerledim.

Büşra uzun süredir gözükmüyordu, onu en son sabah okul sırasında görmüştüm ve arkadaşı son iki derse girmediğini söylemişti. Arka bahçede de değildi.

Nefesim artık kesik kesik gelmeye başlayınca kendimi bir iki adım ötemdeki banka attım. Okulun hiçbir yerinde yoktu, her yeri en az iki kez aramıştım. Bahçede de yoktu, bu da demek oluyordu ki okulun dışına çıkmıştı.

Banktan kalkıp okulun dış kapısına doğru ilerledim. Fizikçi Ersel hoca kapıdaydı, bu da hoca içeriye girmeden dışarıya çıkamayacağım anlamına geliyordu. Bir kaç dakika içinde içeri zili çalmış ve herkes içeriye girmişti. Oyalanmadan okul kapısından dışarıya çıktım ve tahmin ettiğim yere doğru ilerledim. Okula yakın bir A101 ve onun arkasında da minik bir park vardı, çoğu zaman onunla beraber oraya giderdik.

Parka ulaştığım zaman salıncağa oturmuş ve yüzüne sweat'inin kapşonunu çekmiş Büşra hemen dikkatimi çekmişti. Zaman kaybetmeden hızla yanına ulaştım ve salıncağın izin verdiği kadar sarıldım ona.

"İyi misin güzelim? Neyin var, hadi anlat bana."

İlk başta irkilse bile ben olduğumu anlayınca kafasını kaldırmadan beni yanıtladı.

"Eren... Ayrıldı benden."

Her ne kadar bunu beklesem bile sesimi çıkarmadım. "Neden? Ne olmuş? Ne dedi?"

"Çok ağlayıp mızmızlanıyormuşum, gelemiyormuş öyle şeylere."

Ne saçmalamıştı yine?

"Emin misin? Cidden böyle mi dedi sana?"

"Evet. Feyza, ben gerçekten çok mu mızmızım?"

"Tabiki de hayır güzelim, Ereni bilmiyor musun? Bahane arıyor-"

"Ama ayrılması için de hiçbir sebep yoktu ki." dedi sözümü keserek. "Neden böyle yaptı?"

"Güzelim" dedim nefes vererek. Yanındaki salıncağa oturup yüzümü ona doğru döndüm. "Eninde sonunda olacaktı bu. Bak kalbini kırmak istemiyorum ama, Eren bu. Böyle bir şerefsizlik yapacağı belli değil miydi zaten?"

Bir süre ses etmedi. Sadece sustuk, gözleri sürekli ayaklarındaydı ve ben de onu izliyordum. Sanki kendi içinde bir savaş veriyordu. "Hadi gidelim artık."

"Biliyorum, Eren böyleydi zaten ama değişebileceğine inanmıştım." Sustu, sustu ve kendine acırcasına söylendi. "Ne kadar aptalmışım."

Büşrayı böyle gördükçe ben de üzülüyordum ve üzüntüm tüm haliyle Erene kızgınlık ve küfürlerle dönüyordu. Ses etmeden onu kaldırdım ve yavaş adımlarla ilerledik.

"Hadi eve gidelim biraz dinlen, yarın çok güzel bir kız günü geçirelim bizde. Teyzem evde olmayacak zaten."

Dikkatinin dağılması için konuyu değiştirmeye çalışsam bile ses etmiyordu. Berbat görünüyordu ve Eren, en yakın arkadaşımı bu hale getirdiği için benden dayak yiyecekti işin sonunda.

Ay ay 20. bölüme kadar gelmişiz şaka mııı??
Bölüm nasıldı bebişler? Öptüm sizi <3

göt lalesi ⤿ textingWhere stories live. Discover now