3.2

43 16 1
                                    

DİRİLDİK ARKADAŞLAR

Ben bile kitabı unuttum arkadaşlar😃
Sizde isterseniz bir baştan hatmedip gelin jwhdkehduetd
*

Kitapları teker teker çantaya katıp çantanın ağzını kapattım. Eksik bir şeyin olmadığına emin olduktan sonra çantayı alıp odadan çıktım. Teyzem yarım saate evde olurdu, yine gece nöbetine kalmıştı. Geç kalmamak için hızla çantayı sırtıma yerleştirip ayakkabımı giyindim.

Kapıyı açtığım gibi karşımda gördüğüm teyzem ile ayakkabıya uzanmadan teyzeme bakındım. Erken gelmişti, iyi görünmüyordu.

"Teyze bir şey mi oldu? Neden erken geldin?"

"İyiyim güzelim, biraz yorgun hissediyorum sadece. Hasta falan olmayınca da eve geldim erkenden."

"Emin misin? İstersen okula gitmeyeyim."

"Hayır hayır, çabuk okula gidiyorsun."

Bir kaç kez daha emin olmak adına ısrar etsem de beni kesin bir dille reddetmişti. Bir şey olursa hemen aramasını tembihleyerek evden çıktım. Tek omzumda olan çantayı diğer omzuna da yerleştirip yavaş adımlarla otobüs durağına doğru ilerledim. Okulun son haftalarındaydık bu yüzden dersler fazla yoktu. Rahattık yani.

Kulağımda çalan şarkıya eşlik ede ede ilerlediğim kısa yolun ardından durak görüş alanıma girmişti. Durakla birlikte durakta bekleyen kişiyi de görünce yanlış görüp görmediğimi sorgulamaya başlamıştım.

Eren?

"Günaydıınnn"

Gereksiz enerjik bir sesle selam verdiğinde gözlerimi devirip gelecek otobüsü beklemeye başladım. Görmezden gelirsem en iyisi olacaktı.

"Bana da günaydın." dedi somurtkan çıkan sesiyle. "İyiyim ya bende sağol, seni de iyi gördüm."

Göz devirdim.

"Sizin ev ile bizim ev ne kadar uzakmış öyle?"

Yine göz devirdim.

"Bugün hiç güzel derslerim yok ya, senin derslerin neler?"

Yine ve yine göz devirdim.

"Sohbetine de doyum olmuyor sabah sabah, ne güzel."

"Ne istiyorsun?" Sonunda dayanamayarak söylendiğimde zafer kazanmışcasına sırıtmıştı. Ne oluyor be?

"Hiç, o güzel sesini duydum ya yeter bana."

"Eren." Sabır dilercesine soluklandım. "Burada ne işin var bilmiyorum ama beni rahat bırak. Seni görmeye bile dayanamıyorum ama sen her seferinde bit gibi yakamda bitiyorsun. İllallah geldi artık. Yeter."

Söylediğim her bir kelime ile yüzü kat ve kat düştü. Daha sonrasında sanki hiçbir şey olmamış gibi gülmeye başladı.

"Ben alıştım ya benimle ters konuşmana. O bile hoşuma gidiyor artık."

Yemin ederim dayaklıktı. "Dediklerimi duymadın mı?"

"Yoo, işime gelmeyeni duymuyorum."

Daha fazla muhattap olmadım ve gelecek otobüsü bekledim. Çok geçmeden otobüs gelmiş ve binmiştim. Ücreti ödeyip en arkaya doğru ilerledim. Sabahın erken saatleri olduğu için fazla dolu değildi. Eren bir bir beni takip ediyordu. Yanımdaki boş yere otursa bile ses etmeden kafamı cama yaslayıp yolun bitmesini bekledim.

***
Arabadan indim ve çatısı görüş alanımda olan okuluma doğru ilerledim. Fazla uzak değildi Allah'tan. Yanımdan asla eksik olmayan gölge tekrar yanımda bitmişti. Tahmin edildiği gibi Efendi bu. Konuşmadan ilerlemeye devam ettim, konuşacak bir şeyimiz de yoktu zaten.

"Bugün çoğu ders boş, hocalar zaten boş bırakıyor. Beraber bir şeyler yapalım mı?"

"Git arkadaşlarınla yap, beni rahat bırak."

"Benim arkadaşlarım yok, seninle yapmak istiyorum."

Söylediği şeylere gülesim gelmişti. "Senin mi yok? Yeme beni Eren."

"Yiyeyim. Zaten çok tatlısın."

Höst. Ne oluyoruz be?!

"Sus Eren. Sus ve benimle muhattap olma."

Konuşmasına fırsat vermeden adımlarımın hızını arttırdım ve vardığımız okulun içine girdim.
*

Bol bol yorum yapıp yıldızı parlatmayı unutmayın, bol öpücükler <3

göt lalesi ⤿ textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin