5. Bölüm

4.5K 228 15
                                    

Telefonun sesiyle gözlerimi zor açmıştım. Komodinin üzerinde duran telefonuma uzanıp aldım. Kim olduğuna bile bakmadan kulağıma tuttum

" Alo" dediğimde sesim çatallı çıkmıştı. Boğazımda bir karıncalanma hissettim.

" Alo Eylül kaçtır arıyorum niye açmıyorsun?"

Elimle boğazımı tutup telefon ekranına baktım arayan Mete’ydi. Saatte akşam sekize geliyordu. Tekrar kulağıma tuttum

" Mete ben uyuya kalmışım ya" dedim zor çıkan sesimle.

Bir iki öksürükle boğazımı temizlemek istediğimde acıdığını hissettim.

" sen iyi misin? sesin iyi gelmiyor."

" sanırım değilim. Boğazlarım acıyor."

yutkunduğumda tekrar canım yanmıştı.

" tamam ben iki dakikaya ordayım."

"Tamam" deyip telefonu kapattım.

Halsiz hissediyordum kendimi zorlayıp yataktan kalktım. Kapı açılma sesini duyunca Mete'nin geldiğini anladım. Ona da yedek anahtar vermiştim. Ne olur ne olmaz diye. Birde hep unutuyordum anahtarı bir yerlerde.

" Eylül" diye seslendi

" mutfaktayım gel" dedim yine çatallı çıkan sesimle

Yanıma gelip yüzüme baktı. Elini anlıma koydu.

" ateşin var gibi. Ateş ölçer nerede?"

" boş ver iyiyim ben boğazlarım ağrıyor sadece."

" olsun. Söyle sen nerede?"
Oflayıp elimle içeriyi gösterdim.

" salonda ünitenin çekmecesi de."

salona gidip çekmeceleri karıştırmaya başladı.

" sağ üstteki ilk çekmece." diye seslendim çünkü ünitenin toplam 6 çekmecesi vardı.

" Sağ ol" diye bağırdı içerden.

Bulup geldi. Koltuk altıma koyup bekledik.

"38 derece biraz ateşin var"

" ilaç içtim az önce geçer birazdan. Sonra hazırlanır çıkarız." dediğimde

" Nereye?" diye sordu.

" nereye olacak mekana " dedim göz devirerek arkasından öksürdüm.

" saçmalama Eylül hastasın. Bu halde nasıl şarkı söyleyeceksin. Ben aradım Mehmet abiyi durumu izah ettim."

" doğru diyorsun. Sesim zor çıkıyor"

Ee yani bakışı attıktan sonra ayaklandı.

" nane limon var mı evde?"

" ne yapacaksın?"  buzdolabını açmış bakınırken omuzunun üzerinden baktı.

" hiç karşıma alıp konuşacağım." Dedi alayla.

"Bak işte varsa ordadır."

" Sağ ol ya çok yardımcı oldun. Heh buldum" deyip bana gösterdi.

Gülümsedim sadece. Etrafına bakındı mutfak dolaplarını açmaya başladığında

" ocağın üzerindeki dolapta cezve var" dedim.
Alıp bana döndü. Göz kırptım.

" ben salonda biraz uzanacağım" mutfaktan çıktığımda arkamdan seslendi

" keyfine bak."

Koltuğa uzanıp televizyonu açtım. Rastgele kanalları gezdim. Kayda değer hiçbir şey yoktu.

Dedim ya, Eylül'düHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin