31.Bölüm

2K 135 6
                                    


YAZARDAN

Eylül odaya gittiğinde Selim ve Ateş salonda konuşuyorlardı. O sırada yukarıdan eşyaların kırılma sesi geldi. İkisi de aynı anda yukarıya baktılar.

"Abi" dedi Selim Ateş'e dönüp

" Sorun yok Eylül sinirlenince kırıp döker bir şeyleri. Sonra rahatlar sesi kesilir"

" Anladım abi."

" Ne oldu? sen niye geldin?"

" Atakan holding bir toplantı ayarlayıp görüşmek istiyor."

Ateş gözlerini kısıp Atakan holdingin sahibini hatırlamaya çalıştı

" kimdi bu holdingin sahibi?"

"Kerim Atakan. Fakat asıl sahibi Adnan Atakan."

" Hatırladım Adnan'ın oğluydu Kerim"

" Evet abi. Ne diyorsunuz toplantı ayarlayalım mı?"

Ateş biraz düşündü bu haftası yoğun geçecekti.

" bu hafta olmaz. Şu nikâh işlemleri falan bitsin. Haftaya ayarlarız" dedi. Konsolunu üzerindeki viski şişesini eline alıp kendine bir kadeh doldurdu. Selim ise nikâh kelimesini düşünüyordu.

" Abi nikâh dedin. Kimin nikâhı var?"

Bir yudum aldı viskisinden. Sonra kafasını yukarı kaldırdı. Eylül'ün sesi kesilmişti. Sakinleşmiş olmalı diye düşündü.

"Eylül ile benim nikâhımız"

Selim şok olmuştu ama belli etmemeye çalıştı. Demek Eylül bu yüzden delirmişti. Ateş'in kestiği ceza buydu demek.

" Ö-öyle mi? Sevindim abi. Şimdiden tebrik ederim" Zoraki gülümseme yerleştirmişti dudaklarına

Başıyla teşekkür etti Ateş. Viskisini yudumlayarak pencerenin önüne kadar geldi. Dışarıyı izlemeye başladı.

***

Özgürlüğümün hayalini kaybettiğim bir sabaha uyanmıştım sanki. Öylesine yorgun, öylesine bitkindim bu sabah. Yataktan çıkmak istemiyordum. Bir kaç gün bu şekilde kalabilirdim. Kapım tıklatıldı

" Eylül hanım"

Fidan'dı seslenen gelmişler demek ki.

" Eylül hanım kahvaltı hazır. Ateş bey sizi bekliyor."

Hiç iştahım yoktu oysa. Yeterince doluydum boğazıma kadar.

" aç değilim Fidan"

" Eylül hanım Ateş bey mutlaka gelmenizi istedi"

Derin bir nefes alıp yataktan kalktım. Kapıyı açıp

" Yorgun hissediyorum. Ayrıca midem iyi değil. Bir şeyler yiyebileceği mi sanmıyorum."

" Lütfen beni zor durumda bırakmayın Eylül hanım. Ateş beyin bu konularda katı kuralları vardır."

Bilmez miyim

" tamam Fidan sen git bende birazdan gelirim"

Kapıyı kapatıp yaşlandım. Sadece onun isteklerinin bir önemi vardı. Benim ne hissettiğimin yada ne düşündüğümün bir önemi yoktu.

***

"Eylül. Tabağında ki nimetler ile oynamayı bırakıp yemeğe ne dersin? Zira bugün yorucu bir gün olacak."

Dedim ya, Eylül'düWhere stories live. Discover now