51. Bölüm

1.6K 137 9
                                    

LÜTFEN OY VERİP, TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN. İLK KİTABIM VE DESTEKLERİNİZE İHTİYACIM VAR. KEYİFLİ OKUMALAR :)

Alnımda bir öpücük ile uyandım bu sabaha

"Uyan bakalım uyuyan güzel"

Gözlerimi araladığım da Ateş ile göz göze geldim.

"Günaydın karıcım. Hadi kalk bakalım kahvaltını yapıp ilaçlarını içeceksin."

Esneyen ağzımı kapatarak

"Saat kaç" diye sordum.

"Saat 07:15"

Gözlerimi devirdim bu sefer

"Gün bana daha ay madı Ateş uykum var" deyip, yorganı kafama çektim.

Yorganın bir anda üstümden çekilmesiyle kaşlarım çatıldı.

"Bak ya. Ne yapıyorsun? Ver şunu"

"Yeter bu kadar uyku. Kalk hadi. İlaçlarını zamanında içmelisiniz küçük hanım."

Oflayıp gözlerimi devirdim tekrar.
Ateş'in yardımıyla yataktan doğrulduğum da yatağın yanında ki kahvaltı tepsisini gördüm. 'hadi canım' dedim içimden. Tebessüm edip Ateş'e baktım.

"Ne gerek vardı. Aşağı inerdim ben"

Elleriyle yüzümü kavradı.

"Ben böyle uygun gördüm." deyip burnumdan öptü. Tebessüm ettim

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim karıcım. Hadi başla bakalım."

Gerçekten bu adam beni şaşırtıyor du. Kızarmış ekmeğe yağ ve bal sürüp eliyle yedirmesi, bana aşk ile bakması değişik geliyordu.

Aslında onu görmeye başlamıştım. İlk defa tanışıyordum sanki. Bu hal ve hareketleri, mimikleri, Kibarlığı, sanki karşımda bambaşka bir Ateş vardı. Karıncayı dahi incitemeyeceğini düşündürüyordu.

Kahvaltımızı yaptığımız sırada, odamızın kapısı tıklatıldı

"Gel" dedi Ateş.

Fidan içeri girip, selam verdi.

"Ateş bey, Adnan bey diye biri geldi efendim."

Ateş ile birbirimize baktık

"Adnan bey mi? Neden gelmiş ki?" Diye sorduğumda, Ateş ayağa kalktı.

"Dur bakalım öğreniriz. Sen devam et. Geliyorum birazdan." Deyip odadan çıktı.

Sabah sabah neden gelmişti ki acaba?

Kahvaltıma devam ettiğim sırada merakıma yenik düştüm yine. Yavaşça kalkıp üzerime sabahlığımı giydim. Oda dan çıkıp merdivenlerden, yine yavaş adımlarla ile indiğim sırada, Ateş ve Adnan beyi karşılıklı konuşurlar iken gördüm.

"Evime gelip te nasıl bana böyle ahkam kesersin lan sen?" Dedi Ateş.

"Öyle bir keserim ki şaşar kalırsın. Böyle mi koruyor sun onu? Kendi pisliğini ona da bulaştırarak."

Adnan'ın bu söylemi, kaşlarımın kalkmasına sebep olmuştu. Kimden bahsediyorlardı ve neden tartışıyorlardı. Ateş bir adım attı sinirle Adnan'a karşı. Parmağını
kaldırıp

"Kimsin lan sen? Canına mı susadın hayırdır?"

"Ben kimim öyle mi?" Dedi Adnan da diklenerek.

Daha fazla seyirci kalırsam birbirlerine girecek bunlar diyerekten yanlarına yaklaştım.

Dedim ya, Eylül'düTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang