34.Bölüm

1.9K 133 2
                                    


Kahvaltı masasında sessizlik hakimdi bugün. Yine iştahım yoktu. İçimdeki sıkıntı, bedenimi parçalayıp çıkmak istiyordu. Nikâhımız kıyılacaktı yarın. Hüzün çöktü yüreğime. Sanki ölüme son bir gün.

Ateş'in iştahı yerindeydi maşallah. Bana da ısrarla yemem için söylenip durdu. Gülsüm ablalar yanımızda diye çok fazla uzatmadı. Kahvaltı faslı bitip salona geçtiğimizde Fidan kahvelerimizi getirdi. Bana vereceği sırada, kahve üzerime döküldü. Hızla ayağa kalkıp üzerimi tuttum. Biraz bacağıma gelmişti. Hafif yanmıştım. Fidan telaş yapıp özür dilerken, Ateş kızmaya başlamıştı.

"Çok çok özür dilerim Eylül hanım. Nasıl oldu anlamdım. İyi misiniz?"

" İyiyim Fidan. Tamam sorun yok. Olabilir öyle şeyler. Dert etme"

" Biraz dikkat et Fidan! nasıl iş yapıyorsun sen?" diye kıza çıkışmaya başladı Ateş

" Ateş tamam sorun yok dedim. İyiyim ben yanmadım."

Hemen yanıma geldi. Fidan'a ters ters bakınca kız korkudan mutfağa kaçtı.

" Yürü yukarı bakalım bir bacağına"

" Ateş iyiyim dedim sana"

Beni dinlemedi tabii ki de. Kolumdan tuttuğu gibi yukarı banyoya soktu beni. Kedisi dışarıda bekledi

" Suya tut hemen. Sonra krem sür. Dolapta var"

Dediğini yapıp bacağımı suya tuttum. Hafif kızarmıştı. Dolabı açıp kremi bulmaya çalıştım ama bir çok krem vardı. Hangisi olduğunu bulamayınca Ateş'e sorma gereksinimi duydum.

" Ateş kremi bulamadım. Hangisi? Adı ne"

" orada ikinci rafta olacak silverdin yazıyor üzerinde."

Biraz bakınca buldum hemen

" Tamam buldum"

" iyi misin peki? Çok bir şeyin var mı?"

" yok yok iyiyim hafif kızarmış sadece"

Kremi sürüp, üzerimi giyindim. Banyodan çıktığında, beni bekliyordu. Gözü bacağıma kaydı. Yaklaşıp elimden tuttu.

" eminsin dimi iyi olduğuna? bak istersen doktor çağırayım"

Yok artık! Sanki kaynar kazana düştüm.

" Gerek yok iyiyim"

" Peki. Bu arada öğlene misafirler gelecek. İstediğin bir şey varsa Gülsüm ablaya şöyle yapsın."

Bıktım yeminle bıktım.

" hiç misafir çekecek havamda değilim. Kendimi iyi hissetmiyorum" dedim. yalandan kim ölmüş

" öylemi? Emin misin?" Diye sordu.

" evet" dediğimde

" peki madem. Arkadaşların buna biraz üzülecek ama olsun senin sağlığın daha önemli. Anlayışla karşılayacaklarına eminim." Dedi. Başımla onayladıktan hemen sonra. Jeton yeni düştü.

" Ne? Arkadaşlarım mı?"

" evet evet arkadaşların. Sorun değil ben uygun bir dille anlatırım. Sen dinlen güzelce"

Tam arkasını dönüp çıkacakken, kolundan tuttum onu

" Şey bekle bir dakika"

Omuzunun üzerinden önce kolunu tutan elime sonrada yüzüme baktı.

Dedim ya, Eylül'düDonde viven las historias. Descúbrelo ahora