28. Bölüm

127 10 0
                                    

Günlerdir içimi yiyen bir sıkıntı vardı. Kimsenin bundan haberi olmasa da içimde varlığını sürdüyordu. Herkese karşı öyle güzel oynuyordum ki kimse bendeki değişimin farkında değildi. Amacım da buydu zaten.

Omuzlarıma sorumluluğun yükünü bindirmişken kimseyi bu boyundurağın altına almak istemiyordum. Her şey onlar mutlu olsun diyeydi.

Sevdiğim insanlar yeter ki mutlu olsun, ben üzülmeye razıydım. Yıllardır bencilce yaşadığım hayatım da ilk kez sorumluluk sahibi olduğumu hissediyordum. Bu sorumluluğun altında ezilip yok olacağımı bilsemde geri adım atmıyacaktım.

Kırmızı mat rujumu dudaklarıma yedirdiğimde, yanaklarımdaki pembe allığı hafif elimle dağıtıp pembeliğinin biraz dağılmasını sağladım.

Normal de dudaklarımın mat kalmasını sevmezdim, üzerine mutlaka gloss sürerdim ama bu sefer mat bırakmıştım. Dudağımın tüm çerçevesini kaplayan kırmızılık, bana yaşanılacak vahşeti çağrıştırdığından kuvvetimi dinç tutuyordu. Başkalarının yıkılmaması için benim dik durmam gerekiyordu.

Elimdeki ruju çekmecenin içine bırakıp makyaj masamdan kalkmıştım. Bugün ev de olmama rağmen içimden ayrı bir süslenmek gelmişti.

Ben her zaman süslüydüm aslında. Bazenleri sadeye kaçıyordum. Benim sadeye kaçan hâlim bile bazı insanların düğünlük hâliydi. Dışını ne kadar güzelleştirirsen içini de o kadar güçlendirmiş olursun.

Odadan çıktığımda, içerinin sessizliği dikkatimi çekmişti. Normalde her köşeden ayrı ses çıkardı. Gürültü patırtının eksik olmadığı ev de sessizlik pek hayra âlamet değildi.

Lütfen, bari bugün rahat bir nefes alayım. Bu eve geleli iki buçuk ayı da geçiyordur, geldiğimden beri evin gürültüsünden de sessizliğinin altından da hep bir şeyler çıkıyordu. Sessizlikleri bile beni şüpheye düşürüyordu.

Merdivenleri indiğimde, birini bulmayı ya da herhangi bir tıkırtı duymayı bekledim ama kulağıma dolan tek şey sessizlikti. Tek kaşım havada salonun her köşesine baktım. Neyi arıyordum ben? Bir köşede birilerini bulmayı mı bekliyordum?

Mutfağa gittiğimde, aralık olan kapı dikkatimi çekmişti. Mutfak kapısına doğru temkinli adımlarla ilerlediğimde, ne çıkmasını bekliyordum bilmiyorum ama kesinlikle mumlarla çevrili bir yol beklemiyordum.

Kafamda birçok tahmin vardı ama bir tanesi en baskın olanıydı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kafamda birçok tahmin vardı ama bir tanesi en baskın olanıydı. Kafamda yer edinen düşüncelerin gerçekleşmesinden korkuyordum. Korkmama rağmen hiçbir zaman kaçan taraf olmadığımdan, korkularımın üzerine doğru adımımı atmıştım. Sık ağaçlara doğru yol alan mumlar beni aydınlığa mı yoksa karanlığa mı bulayacaktı? Karanlık yol bendim, önüme çıkacak aydınlığı ise karanlığıma bulayacaktım.

Evin arka tarafına doğru mumlarla şerit çizilmişti. Biraz daha ilerlediğimde, yere serilmiş mumların ardını ağaçlara donatılmış led ışıklar almıştı. Her yer led ışıklarla kaplıydı. Mumların izini takip eden yol kenarlarında, ağaçların dallarında ve çalılardan kubbe şeklinde yapılmış tünelin içinde... Bu tünel burada daha önce var mıydı yoksa sonradan mı yapılmıştı? Dikenli dallardan yapılmış tünelin her tarafı ışıklarla donatılmıştı. Küçük ayrıntıların içinde büyük anlamlar yatıyordu.

Dudak ÇizgisiWhere stories live. Discover now