IX

271 34 15
                                    


Changbin içeri geçtiğinde kapıyı kapatıp peşinden mutfağa geçtim. Chan üç tane kahve yapmıştı, belli ki Changbin’in geleceğinden haberi vardı veya onu o çağırmıştı.

Kendi kahvelerini alıp salona geçtiler ve televizyonu açtılar. Chan’ın tezgaha bıraktığı, benim kupamda olan kahveyi elime alıp yanlarına geçtim. Yine her zamanki gibi koltukta onlardan uzak bir yere oturdum. Changbin biraz yanaşıp elini omzuma attı ve beni de yanlarına çekti.

‘Neden bize uzak oturuyorsun’

‘Hiç’

‘Yakın otur bize’

Omzumu ovuşturup gülümsedikten sonra ister istemez ben de gülümsedim. O arada Chan da izlemek için film bakıyordu.

Ani hareket ile Chan’a dönüp elini omzumdan çekti.

‘Chan aklıma ne geldi lan’

Hala televizyona bakıyor ve elindeki kumanda ile oynuyordu.

‘Ne geldi’

‘Bu Cuma iş yemeği var yeni anlaştık ya bir marka ile’

‘Unutmuşum lan iyi hatırlattın’

Ben onları dinlerken Changbin tekrardan bana döndü.

‘Sen de gel ama’

‘Ben ne alaka sizin iş yemeğinizde’

‘Diğerlerinin eşi de yanlarında olacak’

Chan bana dönüp kafasını sallayıp onayladı.

Arkadaşlar bugünlük de bu kadaaar babam bir şey demedi az önce fic yazarken odama gelmişti, neyse iyi gecelerr

Jeonginʼin kupası 🥺🤏🏼

jeongchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin