XXVII

60 13 4
                                    

Artık özlemden krize girecek derecedeydim. Chan’ı o kadar özlüyordum ki, geçirdiğim bir hafta hayatımın en boktan zamanı falandı. Yine yatmaya hazırlanmış, Chan’ın yarın gelmesi umuduyla yatağa girmiştim.

Yaklaşık 10 dakika içinde iyice mayışmış, yavaş yavaş dalmaya başlamıştım. Kapı sesi duysam da rüyada olduğumu sanarak fazla takmadım. Sanki yatağa biri uzanmış gibi bir anda bir ağırlık hissetmiştim yan tarafımda. Bu ağırlık, soğuk ellerini tişörtümün altından yavaşça belime dolamıştı. Artık rüyada olmadığımın farkına varmıştım çünkü hissedebiliyordum. Diğer tarafa döndüğümde beni izleyen, ben ona baktığımda da gülümseyen Chan vardı. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilememiş, sadece boynuna sıkı sıkı sarılmıştım.

‘Çok özledim güzel bebeğim benim’

Burnunu boynuma sürtüp kokumu içine çekiyordu. Ben de hem ona sarılıyor, hem de boşta kalan elimle saçlarını okşuyordum.

‘Seni ne kadar özledim anlatamam’

‘Ben de çoooook özlediim’

Ben ‘çok’ kelimesini uzatırken o da yanaklarımı sıktı. Beni yanından kaldırıp kucağına yerleşmemi sağladıktan sonra canımı yakmadan belimi sıkıp dudaklarımızı birleştirdi. Bir elini kalçama indirdikten sonra diğer eliyle de yanağımı tuttu. Dudaklarını iyice dudaklarıma bastırıyor, küçük ama uzun öpücükler bırakıyor, ara sıra da dudaklarımı emiyordu. Nefessiz kaldığımı bildirmek için tişörtünü çekiştirdiğimde geri çekilip diğer elini de diğer yanağıma koyup gözlerini gözlerime kilitledi. Gözümün önüne gelen saçlarımı kulağımın arkasına attıktan sonra hayranlıkla bakıp tebessüm etmişti.

‘Hayatımda gördüğüm en ama en güzel insansın Jeongin. Kanatsız bir melek gibisin resmen, sana kıyamıyorum’

O bunları söylerken ben de duygulanıp tebessümüne karşılık vermiştim.

‘Küçücük bir bebekten farkın yok. Aynı onlar gibi mis kokuyorsun, gülümseyişin kainattaki en parlak yıldızdan bile daha parlak. Gözlerin ise adeta farklı bir dünya gibi, onların içine baktığımda kayboluyorum. Döktüğün bir damla gözyaşı uğruna tüm dünyayı ayağa kaldırırım, seni yanıma herkesi karşıma alırım. Seni çok ama çok özledim güzeller güzeli meleğim benim’

Onu dinlerken daha fazla dayanamayıp birkaç gözyaşı dökmüştüm, halimi gören Chan kocaman gülümseyip iyice kendine çekip başımı kendi göğsüne koymuştu. Kıvır kıvır olan saçlarımla oynamaya başlayıp diğer elini de belime yerleştirdikten sonra belimi okşamıştı. Şu an gerçekten dünyanın en huzurlu insanıydım.

‘Ağlamak yok demiştim ama bebeğim’

‘Dayanamadım ki duygulandım’

‘Senin o minik kalbini yerim ben’

Ağlamayı kesmiş ancak bu sefer de esnemeye başlamıştım. Uykum fazlasıyla vardı, zaten Chan da ben tam daldığımda gelmişti.

‘Uyu sen bebeğim yarın özlemimizi gideririz bol boll, 2 hafta full izinliyim’

Fazlasıyla sevinmiştim, gülümseyip kafamı kaldırdıktan sonra Chan’ın yanağına birkaç öpücük bırakmıştım.

‘İyi geceler tatlı rüyalar miniğim beniiimmm’

Saçlarımın arasına birkaç öpücük bıraktıktan sonra hava sıcak olduğu için yorganı üzerimizden itmişti.

_

slm ıyı geceler cok uykım var bn zıbarottoooıı ☝🏻☝🏻🎀🎀

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 30 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

jeongchanWhere stories live. Discover now