XIV

251 29 6
                                    


‘Uyuyacak mısın’

‘Hmhm’

‘Benim hiç uykum yok’

‘6 saat uyudun çünkü’

‘Evet’

‘Yarın da evdeyim’

‘Biliyorum’

‘Pazartesi geç geleceğim ama’

‘Kaç gibi’

‘Gece 2 gibi’

‘Anladım’

‘Yollarım Changbin’i yanına korkarsan’

‘Gerek yok ama sıkılırım belki yollarsan iyi olur’

‘Konuşurum onunla’

Yaklaşık yarım saat sonra Chan uyuyakalmıştı. Ben de gecenin o saatinde bir şeylerle uğraşamayacağım için uyumaya çalışmıştım.

_____

Sabah saat 10’a doğru gözlerimi araladım. Etrafa bakındığımda Chan hala uyuyordu. Yavaşça kalkmak için doğrulduğumda Chan belimden tutup tekrar yatmamı sağlamıştı, sonrasında sıkıca sarılmıştı.

‘Uyanık mısın’

‘Evet’

‘Aç mısın’

‘O da evet’

‘Kalkalım o zaman’

‘Ya durr’

‘Ne oldu’

‘Az daha böyle duralım’

‘İyi’

Gözlerimi tekrardan kapatıp Chan’a iyice sırnaştım.

‘Off’

‘Hm’

‘Hiç kalkmak istemiyorum’

‘Neden’

‘Yorgunum’

‘Anladım’

‘Omuzlarım ağrıyor’

‘Masaj yapayım mı’

Gülümsedi.

‘Olabilir’

‘Hadi kalk yapayım’

‘Oofff’

Yavaşça doğrulup bana arkasını döndü ve tişörtünü çıkardı. Ellerimi omuzlarına götürüp yavaş ama sert bir şekilde omuzlarını ovuşturmaya başladım.

‘Aah çok iyi’

Bu şekilde birkaç dakika devam ettim.

‘Teşekkür ederim yeter bu kadar’

Ellerimi geri çektiğimde kollarını yukarı uzatıp gerindi. Ben de o sırada sırtındaki dövmeyi incelemeye başladım.

‘Bu dövmenin anlamı ne’

‘Hiiç hoşuma gitti ve yakışacağını düşündüm’

‘Yakışmış’

‘Teşekkür ederim’

Bana dönüp tişörtünü giydi ve kalktı.

slmmm

AHA DÖVME BU OHHMMHHMMHH

jeongchanWhere stories live. Discover now