XVII

278 28 50
                                    


Doktor gelmişti. Chan doktoru karşıladıktan sonra onunla birlikte yanıma geldi.

‘Neyin var bakalım’

Yanıma oturdu ve abeslang çubuğunu çıkardı.

‘Ağzını iyice aç’

Ağzımı açtığımda çubuğu dilimin üzerinde tutup fener ile boğazıma baktı.

‘Boğazında bir şey yok’

______

Biraz beni muayene ettikten sonra birkaç ilaç yazdı ve evden çıktı.

Chan yanıma oturdu ve bana baktı.

‘Böldü ya’

‘Neyi’

‘Öpüşmemizi’

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırıyordum.

‘Neli nemlendirici kullanıyorsun’

‘Kirazlı’

‘Çok güzel’

‘Teşekkür ederim’

‘Avmye gidelim mi akşam’

‘Gideriz’

‘Gelsene’

‘Nereye’

Dizlerini patpatlayıp gelmem için kaş göz işareti yaptı.

Yavaşça yanına yaklaşıp tek dizine oturdum. Bir elini belime koyup belimden beni kendine çekti. Kollarımı boynuna dolayıp gözlerimi kapattım.

‘Çok acıdı mı’

‘Ne’

‘Isırdım ya’

İşaret parmağı ile alt dudağıma dokunup gülümsedi.

‘Acıdı’

‘Üzgünüm’

‘Sıkıntı değil’

‘Bir daha öpersem geçer mi’

‘Bilmem’

‘Öpeyim görürüz’

‘Öp’

Dudaklarıma yaklaşıp minik bir öpücük bıraktı ve geri çekildi.

‘Oldu mu’

‘Oldu’

Belimi okşamaya başlayıp beni kucağına çekti.

‘Uykum var’

‘Uyu burada’

‘Olmaz ki’

‘Olur neden olmasın’

‘İyi peki’

Gözlerimi kapatıp yüzümü boynuna gömdükten sonra uyumaya çalıştım. Chan belimi okşamaya devam ediyordu.

Kısa süre içinde uyuyakalmıştım. Chan beni kucağından indirmeden kalkıp odaya çıkmıştı. Yatağa uzanıp beni tekrar kucağına yatırdıktan sonra yorganı üstüme çekti. Belimi okşamayı bırakmamıştı.

Telefonun çalmasıyla gözlerimi aralayıp kafamı kaldırdığımda Chan kafamı tekrar boynuna yasladı.

‘Uyu sen uyu’

Tekrar gözlerimi kapatıp uyumaya çalışmıştım. Telefonu açıp Changbin ile konuşmaya başladı. Rahatsız olmamam için de sessiz konuşuyordu.

‘Niye sessiz konuşuyorsun’

‘Jeongin uyuyor’

‘Haa nerede uyuyoorrr’

jeongchanWhere stories live. Discover now