XXII

136 23 13
                                    


‘Bebeğim uyu hadi’

‘Uyumaya çalışıyorum’

Kıkırdayıp elini saçlarıma yerleştirdi ve başımı okşamaya başladı. Bir süre sonra iyice mayışıp uyuyakalmıştım.

____

Perdenin arasından sızan güneş ışığı ile gözlerimi açıp Chan’a baktım, telefon ile ilgileniyordu. Bana bakıp uyandığımı görünce telefonu bırakıp belimdeki ellerini sıkılaştırdı ve alnımı öptü.

‘Günaydın meleğim’

‘Günaydın’

Uykulu sesim ile karşılık vermiştim, gözlerim ise yarı açık yarı kapalıydı. Bu halimi gören Chan gülmesini tutamadı.

‘Çok şirin görünüyorsun’

Ben de istemsizce gülümseyip kucağında doğrulmuştum, o da doğrulmak için kucağından kalkmamı bekliyordu. Kedi pozisyonuna gelip kucağından kalktıktan sonra yanına oturdum ve gözlerimi ovuşturup karşıdaki duvara baktım.

Doğrulduktan sonra bana döndü ve elini elimin üzerine koydu.

‘Sana kötü bir haberim var’

Tedirgin bakışlarımı ona çevirdim.

‘Ne oldu’

‘Bir haftalığına yurt dışına çıkmam gerekiyor’

‘Yaa’

‘Changbin de benimle geliyor, o nedenle sen yalnız kalacaksın maalesef’

‘Ama çok özlerim’

‘Yapacak bir şey yok güzelim, ben senin için koruma tutacağım hiç korkma tamam mı?’

‘Korkmam daa seni özlerim ben çooookkkk’

‘Bu akşama valizimin hazır olması gerekiyor, valizimin içine tişörtlerini koy da yastık kılıfım yapayım’

‘Gerçekten mi’

‘Tabii ki hayatım, orada senin kokun olmadan yaşayamam’

‘Pekii o zamaann.. Ben koyarım tişörtlerimden, parfümümü de koyarım’

‘Çok iyi olur bebeğiimm’

‘Sen gidene kadar bol bol sarılalım birbirimizi öpelim olur mu’

‘Tabii ki de öyle yapacağız’

‘Aayyy’

Beni yeniden kucağına çekip belime sarıldı ve yüzünü boynuma gömüp kokumu iyice içine çekti.

‘Sensiz ne yapacağım bilmiyorum’

Boynumu koklarken aynı zamanda minik öpücükler de bırakıyordu. Ellerimi omuzlarına koyup daha rahat öpebilsin diye kafamı yana yatırdım.

____

Yere bağdaş kurup oturmuş bir şekilde valizine tişörtlerimden koyuyordum, o ise üzerini giyiyordu.

Bitirince ayağa kalkıp giyinme odasına girdim ve baştan aşağı süzdüm onu. Uçakta rahat edebilmek için sportif kıyafetler giymişti. Altında gri eşofman, üzerinde siyah sweat ve boynunda kulaklık vardı. Beni görünce gülümseyip kollarını açtı. Koşarak kollarının arasına sokuldum ve sıktığı parfümün kokusunu içime çektim.

‘Özleyeceğim seni’

‘Ben dahaaaa çookkk’

‘Sensiz ne yapacağım ben bu bir hafta boyunca of’

‘Sürekli mesajlaşırız görüntülü konuşuruz olmaz mıı’

‘Olur bebeğim olurr’

‘Şey soracaktım bir de ben’

‘Hmm’

‘Odada tek kalıyorsun değil mi’

‘Evet’

‘Ohh iyii’

‘Kıskanır mısınnn’

‘Tabi kıskanırım, çok yakışıklısın çünkü başkaları aşık olur sana’

‘Olmaz aşkım rahat ol senn’

Çenemden nazikçe tutup gülümsedi ve dudaklarımı sanki son kez öpüyormuş gibi öptü. Bir eli çenemi okşarken diğer eli belimdeydi ve acıtmadan sıkıyordu. Öyle tutkulu öpüyordu ki.. Daha önce hiç öpmemiş gibi, dudaklarıma hasret kalmış gibi öpüyordu. Nefessiz kaldığı halde bunu umursamayıp dudaklarımı emmeye devam ediyordu. Bir süre sonra geri çekilip kızarmış dudaklarıma baktı ve gülümseyip baş parmağı ile alt dudağımı okşadı.

‘Seni çok seviyorum Jeongin’

‘Ben de seni çok seviyorum’

Bir hafta boyunca sarılamayacağımız için sıkıca sarılmıştı bana. Ağlayacak gibiydi koca adam. Önce yanaklarımı, sonra boynumu, sonra ise saçlarımı öptü ve yüzüme baktı.

‘Az sonra çıkmak zorundayım’

‘İyi yolculuklar sevgilimmm seni seviyoruuum’

‘Teşekkürlerr ben de seni çok seviyorum bebeğiimmm’

Saçlarımı karıştırıp gülümsedikten sonra elimi tuttu ve odadan çıktı, ben de onun peşinden çıktım. Valizini alıp benimle birlikte aşağıya indi ve kapıyı açtı. Arabanın yanına geldiğimizde elimi bıraktı ve bagajı açıp valizi yerleştirdi, sonrasında yanıma gelip tekrardan sıkıca sarıldı. İki dakika boyunca kıpırdamadan sadece bana sarıldı ve kokumu tekrardan bol bol içine çektikten sonra ellerimi tuttu. Ellerimin ikisini de öptükten sonra yanaklarımı tuttu ve dudağıma tüy gibi bir öpücük bıraktı. İkimiz de gülümseyip birbirimize bakıyorduk. Bu güzel ve sessiz anı bozan şey Chan’ın telefon sesiydi, Changbin mesaj atmıştı.

‘Görüşürüz güzel bebeğim’

‘Görüşürüz dikkatli oll seni çok seviyorum iyi uçuşlarr’

‘Ben de seni çok seviyorum meleğiimmm’

El sallamam ile kıkırdayıp o da karşılık olarak elini salladı ve arabanın kapısını açtı. Sürücü koltuğuna yerleşip kemerini taktıktan sonra öpücük attı. İçeri geçmem için kaş göz işareti yapıp camı açtı.

‘İçeriye geç hadi, pencereden izlersin üşütme’

Dediğini yapıp içeriye geçtim ve kapıyı güzelce kilitleyip hemen pencerenin önüne koştum. Hala gitmemişti, beni bekliyordu. Pencerenin önünde beni gördükten sonra tekrardan öpücük atıp el salladı ve arabayı çalıştırdı.

_______

CHAAANNN ANNEEEMMM GİTME KUZUUUMMMMM ☹️☹️☹️☹️☹️☹️ AY OF NE OLACAK ŞİMDİ BU BEBELERİN HALİ ❕️❕️

jeongchanWhere stories live. Discover now