12.Bölüm "İz"

5.7K 387 148
                                    

Smut Allert!


Gece huzursuz bir şekilde uyandım. Sehun uyuyakalana kadar uyumamak için direnmiştim. Şimdiyse nedensizce uyanmıştım. Boğazımın kuruduğunu fark edince onun kollarının arasından dikkatli bir şekilde kalktım. Üzerime bir şey geçirmekle uğraşmayıp, her adımda yüzümü buruşturarak -çünkü canım acıyordu- mutfağa geçtim. Dolaptan su çıkarıp içtim. Tuvalete gitmem de gerektiğini fark etmiştim bu sırada.

Banyoya gittiğimde fark ettiğim ilk şey karnımdaki morluktu. Önce nedenini hatırlayamadım, sonra Sehun'un bana tekme attığını hatırladım. Korkarak sırtıma baktığımda kürek kemiklerimin de morardığını gördüm. Yüzümü buruşturdum.

Acısından değildi çekincem, Sehun görürse nasıl tepki verir kestiremiyordum. Üzüleceği kesindi ve pişman olacaktı. Buna izin veremezdim. İşimi çabucak gördükten sonra odaya geçtim ve üzerime bir tişört, bir şort geçirdim.

Sehun oldukça derin bir şekilde uyuyordu. Onu rahatsız etmemeye dikkat ederek kollarının arasına girdim ve yorgun vücuduma istediğini vererek gözlerimi uykuya kapattım.


**


Yüzümde bir ıslaklık hissettim. Islaklık çene çizgim boyunca ilerledi ve kulak mememe ulaştı. Mırladım.

"Küçük geyik." Sıcak nefesi ıslak kulak mememe çarpınca titredim. Gözlerimi hafifçe aralayıp ona baktım. Hava aydınlanmamıştı hala.

Gözlerinde yaramaz bir ifade vardı. Uzanıp onun boynunda gezdirdim parmak uçlarımı.

"Nasıl hissediyorsun?" diye sordu.

"Sen dün gece haşatımı çıkardıktan sonra mı?" Başını sallarken dudağı hafifçe kıvrılmıştı. "Mükemmel."

Kıvrık dudağı tam bir gülümseme halini aldı ve üzerime yuvarlandı. "O halde daha iyi hissetmene yardım edeyim." dedi boynumu öperken.

"Ah, bence bir değişiklik yapmalıyız." dedim bacaklarımı beline dolarken.

"Öyle mi?" diye mırıldandı tişörtümü aşağı çekerken. O anda hatırladım. Morlukları görmesine izin veremezdim. Neyse ki aklımdaki şey benim tişörtümü çıkarmamı gerektirmeyecekti.

Sehun'un tamamen  çıplak olduğu için avantaj bendeydi. Doğrulup oturdum, o da kucağımda bacakları iki yana açık haldeydi.

"Bu sefer, üstte ben olacağım." dedim kışkırtıcı bir şekilde. Parmak uçlarım sırtını bulduğunda bıraktığım izleri fark ettim. Ben suçlu bir ifadeyle özür dilemeye girişecekken Sehun inledi.

"Acı hoşuna mı gidiyor?" diye fısıldadım. Şaşkınlıktan ziyade merakla.

Gözlerini açtı. "Bilmiyorum." diye itiraf etti. "Daha önce hiç neyden hoşlandığımı düşünmemiştim."

"Dün gece nasıldı?" diye sordum, tırnağımın ucunu göğsünden karnına doğru kaydırırken. Kasları dokunuşumla gerildi.

"Oldukça... Harikaydı."

Alt dudağımı ısırdım. "Seninle çok yavaş, çok yumuşak sevişeceğim. Aşkla."

Nefes alıp verişi hızlandı. "P-pekala."

"Sonra sen karar vereceksin." Cevap vermek yerine uzanıp beni öpmeye başladı. Karşılık verirken belinin yanlarını okşayarak kalçasına indim. Ben kaba etini okşarken o da elini tişörtümün içine sokmuştu. Çıkarmadığı sürece engellememin merak uyandıracağını düşünerek tepki vermedim.

I Dare You To Kiss Me, Oh Sehun!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin