•7•

206 22 74
                                    

bu bölümle partiye başlıyoruz, oy verip bol bol yorum yapmayı ve medyadaki şarkıyı dinlemeyi unutmayın, bu bölüm çok önemli 🪻🔮

bileti alma işini de unutmadan aradan çıkarmıştı o gün aybike. şimdi de parti için aldığı siyah askılı ve gayet sade elbisesini denemişti. siyah elbise beyaz tenini ön plana çıkarmıştı. göğüs dekoltesini toparlayıp bacaklarını kapatmaya hiç mi hiç yardımcı olmayan elbiseyi aşağı çekti birazcık ama bacağını hafifçe hareket ettirse bile aynı eski haline geri dönüyordu.

açık pembe rujunu çok sevse de bu elbiseyle beğenmemişti. daha önce hiç sürmediği kırmızı rujuyla tanışma vakti gelmiş gibi görünüyordu. aynanın karşısında rujunu özenle sürerken ise her ne kadar bir şeyleri kendini berk'e beğendirmek için yapmamaya çalışsa da olmuyordu işte. elinde değildi her giydiği bir şeyde, her attığı adımda berk'in aklından neler geçirebileceğini düşünmek.

"aşık oldun." dedi kendine aynadan. ilk kez sesli dile getirmişti bunu. "aşık oldun salak aferin, aşık oldun."

rujunu sürme işlemini tamamladıktan sonra berk'i düşünme fikrinden uzaklaşması gerekiyordu artık. gözlerini kapatmaktan da kaçar olmuştu. her kapattığında berk'i görüyordu çünkü. şimdi de o vardı karşısında.

"en olmaman gereken kişiye hem de. asla aşık olmaman gereken tek bir kişi vardı ya, gittin ve ona aşık oldun."

gözlerini kapattı, berk'i düşünmeden. bir süre öylece kaldıktan sonra geri açtı. ağlamanın sırası değildi, güçlü olmanın, ayakta dik durabilmenin ve bu gece için en çok da eğlenebilmenin sırasıydı.

özgür: partinin prensesi?
hazır mısın bakalım?
almaya geleyim mi seni artık?

aybike telefonuna ardı ardına düşen üç bildirimle gözlerini aynı bıkkınlıkla, bezmişlikle yeniden kapattı. bir de berk'e olan inadından özgür'e söz vermişti. neyse ki birlikte gideceği kişi özgür'dü, onu anlayabilecek neredeyse tek arkadaşıydı bu okulda.

aybike: olur hazırım ben
bekliyorumm

genç kız çantasını alıp aynada kendine baktığında gülümsedi. özgüveni yüksekti bugün, tamamdı. hava almak için aşağı inip orada bekleme kararı aldığında yeniden gelen mesajla özgür'ün geldiğine dair bir şeyler yazdığını sanarken berk'ten mesaj gelmiş olması, içeriğinden haberi olmadan da çok fazla heyecanlandırabilmişti.

berk: aybik
ben tam söz alamamıştım senden ama
herhalde birlikte gideriz partiye
yani gidebiliriz diye konuşmuştuk
ben de seni alırım dedim :)
e istiyosundur sen de bence

kızılın bilmiş tavırlarına içten içe sinirlendi kız, öfkesi harlandı. genç kızı istediği zaman elde edebileceğini sanıyordu. resmen avucunun içinde görüyordu onu ve bu düşüncesini dışa vurmaktan asla çekinmiyordu.

"hı hı gideriz gideriz. bekle sen."

genç kız çoktan aşağı inmiş, etrafına bakınırken özgür'ün korna çalmasıyla yanına gitti. kumral oğlanın arabasına bindiğinde aldığı iltifatın ardından hemen arabayı çalıştırmaması için durdurdu onu. yanına yaklaşıp telefonunun kamerasını açtı.

"dur dur, fotoğraf çekinmeyelim mi birlikte?"

"çekinelim, çekinelim de. zaten partide çekiniriz fazlasıyla. şimdi acelesi var mı ki?"

"ya olsun. arabada da çekinelim işte. gel hadi."

elini kızın omzuna koyduğunda güldü tüm içtenliğiyle kız. özgür de gülümsediğinde fotoğrafı yakaladı.

belki de olabilirdik bu defa. | ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin