•19•

161 19 78
                                    

oylarınızı vermeyi ve lütfen biraz da olsa yorum yapmayı unutmayın, iyi okumalar dilerim 🪻🔮

nefesini tuttu biraz düzeltse de kıvırcık saçları geceden beri dağılmış ama oldukça hoş görünen kız. ne yapması gerektiğini bilmiyordu. daha doğrusu yapacağı şeyleri gayet iyi biliyordu ama bunları hangi sıraya göre önceliklendirmesi gerektiğinden emin değildi.

hızlıca aynanın karşısında konumunu alıp saçlarını yeniden düzeltse de istediği görünümü veremiyordu ve uğraşacak vakti de yoktu belli ki. berk kapıdaydı. saçlarına bakmaktan fırsat bulamadığı yüzünün yansımasıyla karşılaştığında ise çığlık atmamak için zor tuttu kendini. göz makyajı dağılmıştı ve birazı çıkmış birazı dudağındaki ruju da pek iyi durumda değildi.

"aybike? evde misin? endişeleniyorum bak."

"berk, evdeyim. şey, giyiniyorum da şuan. biraz bekletsem seni olur mu?"

"tamam, buradayım ben."

kapının dışından duyduğu çocuğa seslendiğinde kızıl çocuk yutkundu ister istemez. sesini sonunda duyabildiği ve iyi olduğundan emin olduğu için de çok rahatlamıştı.

kıvırcık kız, ıslak mendille dudağının çevresini sildikten sonra gözlerinin altını da hızla sildi. üstünde geceden giydiği şortu ve rahat bol tişörtü vardı, kötü olmadığını düşünerek kapıya koşarca gitti. gerçekten berk'in gelmiş ve onu orada bekliyor olması, aybike için endişelenmiş olması onun için çok güzel gelişmelerdi.

"berk?"

kapıda olduğunu bildiği halde açtığında yine karşısında onu görmek çok başkaydı. bir şeyi hayalinde yaşamakla gerçeğini yaşama arasındaki farka benziyordu. ayrıca kızıl çocuğa onu beklediğini yansıtmaması gerekiyordu.

"aybike ya." dedi kızıl çocuk daha önce hiç ondan duymadığı bir duyguya sahip ses tonuyla. gözlerinde ise belirgin bir endişe vardı. içeri girip kıza birden sarıldı. "çok korktum başına bir şey geldi diye."

genç kız ona sarılan kızıl çocuk ve o an nefes almayı maalesef ki unutmadığı için burnuna dolan kokusuyla kaldı birkaç saniyeliğine. elleri yukarı çıkıp onu sıkı sıkı sarmak istese de geri indirdi. yapmaması gerekiyordu. gözlerini kapatıp kızılın geri çekilmesini bekledi ama geri sarılmamış da olsa berk'in kollarını çekmesini hiç istemiyordu.

kızıl çocuk geri çekildiğinde de yeniden gözlerine baktı kız. cidden fazlasıyla endişelenmiş görünüyordu.

"berk ne oldu? neden bu kadar endişelendin ki benim için?" bu sırada sokak kapısını kapatmıştı. 

"ya nedeni mi var aybike? yüz tane mesaj attım cevap vermedin? eve vardın mı diyorum cevap vermiyorsun. o çocuk mu bıraktı seni diyorum cevap vermiyorsun. endişeleniyorum diyorum cevap vermiyorsun. evine geleceğim diyorum hala cevap vermiyorsun. ne yapsaydım?"

"berk sarhoştum." dedi kız durumun olağanlığını anlatmaya çalışırken. "eve gelir gelmez uyudum, telefona bile bakmadım ki. gördüğün gibi makyajımı bile silmedim doğru düzgün. ayrıca sen buraya gelmeden on dakika önce uyanmışımdır ancak."

"o çocuk mu bıraktı seni soruma hala cevap vermedin?"

"o çocuktan kastın," vurgulaya vurgulaya söyleyerek berk'e doğru bir adım atmıştı. "özgür ise hayır, taksiye bindim. sanırım."

"sanırım mı?"

"ya." kaşlarını çatıp hatırlamaya zorlamıştı genç kız kendini. "biz tartışıyorduk galiba. öyle bir şeyler hatırlıyorum. sonra taksiye bindim. ve eve geldiğimde de tektim. yani taksiye bindirdi herhalde beni. bilmiyorum ki."

belki de olabilirdik bu defa. | ayberWhere stories live. Discover now