22. bölüm

20.2K 1.1K 326
                                    

İyi okumalarr.

Okuldan sonra eve gidip tüm gün kitap okurum derken şuan Demir ve Poyraz'la arabadaydım. İkna yetenekleri maşallah yani.

Gideceğimiz yeri ben seçerim şartıyla kabul etmiştim, belki Mustafa'yı görürüm düşüncesiyle karakola en yakın olan kafeye gitmeyi istemiştim.

Normalde onlar nereyi seçerlerse uyum sağlardım yani pek öneride bulunmazdım, arada böyle şeyler yapınca onlarda şaşırıyorlardı.

Mustafa ile sabah konuştuğumuzda tüm gün karakolda olacağını söylemişti, kim bilir belki canı kahve ister de gelip alır da bende onu görmüş olurum. Ya da ben onun yanına giderim.

En son 1 hafta önce görüşmüştük. Ailesi buradan taşınıyormuş, bu süreçte yavrum fazlasıyla yorluyordu.

Babası Adana'da bir işletme açacakmış madem ben gidiyorum ailemide götüreyim demiş, bu durumdan sadece babası memnunmuş. Kardeşleri ve annesi gitmeye karşı çıkmışlar ama babası kararından dönmeyi düşünmüyormuş. Bunun sonucunda Mustafa hariç diğerleri Yusuf beye karşı cephe almışlar.

Hemen korkmayın Mustafa tabii ki gitmiyor, yani beni bırakıp nasıl gitsin çocuk? Ailesiyle kaldığı ev çok büyük diye Mustafa'da başka eve geçiyordu o yüzden yoğundu.

Şuan Poyraz'ın arabasında kafeye doğru ilerliyorduk. Onlar şen şakrak bir şekilde konuşuyorlardı ama ben pek katılamıyordum. Bilin bakalım neden?

Mustafa'yı görme düşüncesinden bahsedeyim biraz, içimde tarif edemediğim bir heyecan var. Eğer o gelmezse ki büyük ihtimalle gelmezdi, ben onun yanına gitmeye düşünüyordum çünkü özlemiştim.

Demir ve Poyraz ile buluşacağımı Mustafa'ya söylemiştim ama mesajımı görmemişti hâlâ. Farkındaysanız ondan bahsetmeden duramıyorum. Aşık mıyım ne?

"Evet." Demir'in yüksek çıkan sesiyle kendime geldim, bana mı söylüyorum diye onu yokladım ama bana söylemiyordu.

"Zeliha bugün normal değil." dedi Poyraz, Demir'in kolunu dürterek. "Yoksaa birini mi düşünüyorsun." yarım ağız gülüyordu köpek.

"Lan bunun imasını geçen seferde yapmıştın, kim o çocuk." Demir hırsla arkaya döndü yani bana.

"Önüne dön be, yok çocuk falan." omzundan itekledim.

"Önceden böyle değildin, birisini beğendinde bile yanıma koşardın. Demiirr ben aşık olduum." sesini bana benzetmek için incelemişti. "Şimdi niye saklıyorsun?"

Poyraz bunun verdiği keyifle gülüyordu. Fitili ateşleyip kenara çekilmişti.

"Ya Demir anlasana seni sinir etmeye çalışıyor." dedim Poyraz'ı göstererek.

"Kızım ne alakası var? Ben niye senin üzerinden onu sinir edeyim? Yalan söylüyor Demir."

"Bu yaptığınız çok kırıcı." dedi ve küskünce önüne döndü.

"Saçmalama lan, kız istediği zaman anlatır." o ters ters Demir'e, bense ters ters ona bakıyordum. Sanki bunun sebebi o değilmiş gibi.

"Ya off, net bir şey yok sadece konuşuyoruz." tekrar bana döndü yüzünde meraklı ifadesiyle.

"Öpüştünüz mü?"

"Oha Demir." dedim gözlerimi büyüterek.

"Mal mal sorular sorma kardeşim, tabii ki öpüşmüştür." resmen benimle dalga geçiyordu, alttan alttan gülüyordu.

IBAN AT -textingWhere stories live. Discover now